trmteb/berturk-base_fine_tuned
Sentence Similarity
•
0.1B
•
Updated
•
22
premise
stringlengths 15
269
| hypothesis
stringlengths 10
146
| label
int64 0
1
|
|---|---|---|
Ve Anne, evdeyim dedi.
|
Okul servisi onu bırakır bırakmaz annesini aradı.
| 0
|
Ve Anne, evdeyim dedi.
|
Bir kelime söylemedi.
| 0
|
Ve Anne, evdeyim dedi.
|
Annesine eve gittiğini söyledi.
| 1
|
Ne için gittiğimi falan bilmiyordum, Washington'da belirtilen bir yere rapor vermem gerekiyordu.
|
Washington'a hiç gitmedim, bu yüzden oraya atandığımda yeri bulmaya çalışırken kayboldum.
| 0
|
Ne için gittiğimi falan bilmiyordum, Washington'da belirtilen bir yere rapor vermem gerekiyordu.
|
Washington'a yürürken ne yapmam gerektiğini tam olarak biliyordum.
| 0
|
Ne için gittiğimi falan bilmiyordum, Washington'da belirtilen bir yere rapor vermem gerekiyordu.
|
Ne yapacağımdan çok emin değildim, o yüzden rapor vermek üzere atandığım yer olan Washington'a gittim.
| 1
|
Gitmesine gerek yoktu.
|
Davet edilen ve deneyimlerin tadını çıkaran ilk kişi oldu.
| 0
|
Gitmesine gerek yoktu.
|
Katılması yasaktı.
| 1
|
Gitmesine gerek yoktu.
|
Müze açılışına gitmesine izin verilmemişti.
| 0
|
Benim için sorun yoktu, ve hepsi bu kadardı!
|
Ben evet dedikten sonra sona erdi.
| 1
|
Benim için sorun yoktu, ve hepsi bu kadardı!
|
Hayır dedim ve uzadıkça uzadı.
| 0
|
Benim için sorun yoktu, ve hepsi bu kadardı!
|
Evet dediğimde, o gün evleneceğimize karar verdik.
| 0
|
Sadece bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
|
Onu en baştan iyi anladım.
| 0
|
Sadece bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
|
Paranın nereye gittiğini anlamaya çalışıyordum.
| 0
|
Sadece bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
|
Anlamaya çalışıyordum.
| 1
|
Ve, ah, aslında aileyi ziyaret etmeyi bıraktılar gibi çünkü beyaz olmaya tamamen kararlıydılar.
|
Her gün ziyaret etmeye devam ettiler.
| 0
|
Ve, ah, aslında aileyi ziyaret etmeyi bıraktılar gibi çünkü beyaz olmaya tamamen kararlıydılar.
|
Artık aileyi ziyaret etmiyorlardı.
| 1
|
Ve, ah, aslında aileyi ziyaret etmeyi bıraktılar gibi çünkü beyaz olmaya tamamen kararlıydılar.
|
Irksal gerginlikler başladığında aileyi ziyaret etmeyi bıraktılar.
| 0
|
Ve Büyükanne kız kardeşi ve kız kardeşinin kocasının şehre, Agusta'ya taşınmaya ve beyaz olarak kabul edilmeye nasıl karar verdikleriyle ilgili hikayeyi anlatırdı.
|
Büyükannenin Kız Kardeşi beyazdı ve Teksas'a taşındı.
| 0
|
Ve Büyükanne kız kardeşi ve kız kardeşinin kocasının şehre, Agusta'ya taşınmaya ve beyaz olarak kabul edilmeye nasıl karar verdikleriyle ilgili hikayeyi anlatırdı.
|
Büyükannemin kız kardeşi beyaz değildi.
| 1
|
Ve Büyükanne kız kardeşi ve kız kardeşinin kocasının şehre, Agusta'ya taşınmaya ve beyaz olarak kabul edilmeye nasıl karar verdikleriyle ilgili hikayeyi anlatırdı.
|
Büyükanne'nin kız kardeşi beyaz değildi ama okula gidebilmek çin öyle olmak istiyordu.
| 0
|
Firewell ve Company'den Michael Santo, NY'den Buffalo ocakta ateş kontrolünü yapmadan önce yüksek O2 regülatörünü icat ettiler.
|
Santo New York'ta yaşadı ve yüksek O2 regülatöründe çalıştı.
| 1
|
Firewell ve Company'den Michael Santo, NY'den Buffalo ocakta ateş kontrolünü yapmadan önce yüksek O2 regülatörünü icat ettiler.
|
Santo,yangın güvenliğinde uzmanlaştı çünkü bu onun için önemli bir konuydu.
| 0
|
Firewell ve Company'den Michael Santo, NY'den Buffalo ocakta ateş kontrolünü yapmadan önce yüksek O2 regülatörünü icat ettiler.
|
Santo, Disney için çalıştı ve çay fincanlarını çalıştırdı.
| 0
|
Ama biliyorsun ki o pek çok bakımdan tarla sahibinin oğlu gibiydi çünkü o pek çok mülkün sahibi olan bu adamın oğluydu.
|
Babası hayatta hiçbir şeye sahip olmadı.
| 0
|
Ama biliyorsun ki o pek çok bakımdan tarla sahibinin oğlu gibiydi çünkü o pek çok mülkün sahibi olan bu adamın oğluydu.
|
Babasının 2000 ingiliz dönümü ekilebilir arazisi vardı.
| 0
|
Ama biliyorsun ki o pek çok bakımdan tarla sahibinin oğlu gibiydi çünkü o pek çok mülkün sahibi olan bu adamın oğluydu.
|
Babasının çok sayıda mülkü vardı.
| 1
|
Ama benim işim onu yüklediğimizde ve denizaşırı bir konuma gitmek üzere yola çıktığımızda onun üzerine paraşütleri ve can yeleklerini koymaktı.
|
Bir işim yoktu, o yüzden tüm kutuları evde tuttum.
| 0
|
Ama benim işim onu yüklediğimizde ve denizaşırı bir konuma gitmek üzere yola çıktığımızda onun üzerine paraşütleri ve can yeleklerini koymaktı.
|
Kutuları Japonya'ya gönderdim.
| 0
|
Ama benim işim onu yüklediğimizde ve denizaşırı bir konuma gitmek üzere yola çıktığımızda onun üzerine paraşütleri ve can yeleklerini koymaktı.
|
Ben onları gönderdim.
| 1
|
Şimdi işte böyle eğri kaldım.
|
Güvende olmak için kemerin sıkıca bağlı olduğunu kontrol ettim.
| 0
|
Şimdi işte böyle eğri kaldım.
|
Ben de tam olarak böyle koptum.
| 0
|
Şimdi işte böyle eğri kaldım.
|
Ben kesinlikle böyle bağlanmıştım.
| 1
|
Ve o bir zamparaydı ve ya evet orada gibiydi. Ve yani biliyorsun ben onu sevmezdim ama her neyse bunlar benim hikayelerim.
|
Çok sadık ve iyiydi.
| 0
|
Ve o bir zamparaydı ve ya evet orada gibiydi. Ve yani biliyorsun ben onu sevmezdim ama her neyse bunlar benim hikayelerim.
|
Ondan nefret ediyordum çünkü çok kibirliydi.
| 0
|
Ve o bir zamparaydı ve ya evet orada gibiydi. Ve yani biliyorsun ben onu sevmezdim ama her neyse bunlar benim hikayelerim.
|
Onun bir hayranı değildim.
| 1
|
Çekerken, kanopiyi onu çıkarmaya başlamak için çektiğinde, uçağın sol tarafında aslında uçuş sırasında eriyen iki enstrümanı işaret ediyordu.
|
Uçaktaki tüm aletler sağlamdı.
| 0
|
Çekerken, kanopiyi onu çıkarmaya başlamak için çektiğinde, uçağın sol tarafında aslında uçuş sırasında eriyen iki enstrümanı işaret ediyordu.
|
Onu dışarı çıkarmak zordu.
| 0
|
Çekerken, kanopiyi onu çıkarmaya başlamak için çektiğinde, uçağın sol tarafında aslında uçuş sırasında eriyen iki enstrümanı işaret ediyordu.
|
Uçağında erimiş aletler vardı.
| 1
|
Ve o gerçekten anlamadı.
|
Ne yazık ki, bir dil engeli nedeniyle açıkça anlayamadı.
| 0
|
Ve o gerçekten anlamadı.
|
Yine de, anlamamıştı.
| 1
|
Ve o gerçekten anlamadı.
|
Ne hakkında konuştuğumuzu tam olarak biliyordu.
| 0
|
Belki de herkese anlattı ve o zaman dikkat etmedim.
|
Herkese söylediğinde onu duymadım.
| 1
|
Belki de herkese anlattı ve o zaman dikkat etmedim.
|
Onun söylediği her şeyi duydum.
| 0
|
Belki de herkese anlattı ve o zaman dikkat etmedim.
|
Ben o sırada başka biriyle konuşuyordum.
| 0
|
Oradayken sadece iki, üç uçak ve test aşamasını kaybettik.
|
Hava nedeniyle birkaç uçak kayboldu.
| 0
|
Oradayken sadece iki, üç uçak ve test aşamasını kaybettik.
|
İki uçak kaybolmuştu.
| 1
|
Oradayken sadece iki, üç uçak ve test aşamasını kaybettik.
|
Hiç uçak kaybetmedik.
| 0
|
Benim için bir şey yapmana ihtiyacım var.
|
Yardıma ihtiyacım yok.
| 0
|
Benim için bir şey yapmana ihtiyacım var.
|
Yapmam gereken iş büyük bir iş.
| 0
|
Benim için bir şey yapmana ihtiyacım var.
|
Bitmesi gereken bir şey var.
| 1
|
Farklı, tamamen farklı paraşütler ve saatte 22.000 milden fazla sesin üç katı olan bir kuş.
|
Saatte 20.000 milin üzerinde uçuyor.
| 1
|
Farklı, tamamen farklı paraşütler ve saatte 22.000 milden fazla sesin üç katı olan bir kuş.
|
Saatte sadece 10.000 mil hızla gidiyor.
| 0
|
Farklı, tamamen farklı paraşütler ve saatte 22.000 milden fazla sesin üç katı olan bir kuş.
|
Jet saatte 20.000 mil uçar.
| 0
|
O zaman, Rudolph Anderson'a üç U2 oluşturma görevini verdik.
|
Rudolph Anderson'un nerede olduğu bilinmiyordu, U2'dan sadece biri vardı.
| 0
|
O zaman, Rudolph Anderson'a üç U2 oluşturma görevini verdik.
|
Rudolp Anderson üç U2'nin parçasıydı.
| 1
|
O zaman, Rudolph Anderson'a üç U2 oluşturma görevini verdik.
|
Rudolph Anderson'ın U2'lere yardım etmesi için kutsamıştık.
| 0
|
O hala oradaydı.
|
Hiç iz bırakmadan gitmişti.
| 0
|
O hala oradaydı.
|
O hala yakınlardaydı.
| 1
|
O hala oradaydı.
|
Çıktığını düşündük ama kalmış.
| 0
|
Ayrıca, ah, bundan devam etmeme izin ver.
|
Benim bununla uğraşmam gerekmiyor.
| 0
|
Ayrıca, ah, bundan devam etmeme izin ver.
|
Bunu gözden geçireceğim.
| 1
|
Ayrıca, ah, bundan devam etmeme izin ver.
|
Bu raporları gözden geçireceğim.
| 0
|
Ama aniden uçan şeye bakmak üzere çağrıldık.
|
Uçan uçağa bakmamız gerekiyordu.
| 0
|
Ama aniden uçan şeye bakmak üzere çağrıldık.
|
Neyin uçtuğuna bakmamız gerekiyordu.
| 1
|
Ama aniden uçan şeye bakmak üzere çağrıldık.
|
Dışarı bakmamamız söylenildi.
| 0
|
Kâğıdı yırtıp kuma, küllü kuma koydu, ateşe verdi ve yaktı, sonra külleri bu şekilde karıştırdı.
|
Bir şey yakmaktan çok korktuğu için üstüne sifonu çekti.
| 0
|
Kâğıdı yırtıp kuma, küllü kuma koydu, ateşe verdi ve yaktı, sonra külleri bu şekilde karıştırdı.
|
Kağıdı yakardı.
| 1
|
Kâğıdı yırtıp kuma, küllü kuma koydu, ateşe verdi ve yaktı, sonra külleri bu şekilde karıştırdı.
|
Kağıt üzerinde bir rüya yazdıktan sonra yakardı.
| 0
|
Hım, Concord'daki Ramona'yı araman gerek, hatırlatmalıyım ki ofiste, aslında şehir boyunca bir müşteride, biz Monroe'deyiz, o Concord'da.
|
Ramona tüm hayatı boyunca Concord'ta yaşadı.
| 0
|
Hım, Concord'daki Ramona'yı araman gerek, hatırlatmalıyım ki ofiste, aslında şehir boyunca bir müşteride, biz Monroe'deyiz, o Concord'da.
|
Ramona Concord'a hiç gelmedi.
| 0
|
Hım, Concord'daki Ramona'yı araman gerek, hatırlatmalıyım ki ofiste, aslında şehir boyunca bir müşteride, biz Monroe'deyiz, o Concord'da.
|
Ramona, Concord'da yer alır.
| 1
|
Kariyerimin 16 yılını Özel Faaliyetler'de harcamama sıradışı denebilir.
|
Yıllardır Özel Faaliyetlerdeydim.
| 1
|
Kariyerimin 16 yılını Özel Faaliyetler'de harcamama sıradışı denebilir.
|
Hiçbir zaman işim olmadı.
| 0
|
Kariyerimin 16 yılını Özel Faaliyetler'de harcamama sıradışı denebilir.
|
En sevdiğim iş Özel Etkinlikler'di.
| 0
|
Sanırım bu yüzden bunu hatırlıyorum.
|
Hepsini hatırlamıyordum.
| 0
|
Sanırım bu yüzden bunu hatırlıyorum.
|
İsmini hatırlamamın sebebi muhtemelen budur.
| 0
|
Sanırım bu yüzden bunu hatırlıyorum.
|
Muhtemelen bunu o yüzden hatırladım.
| 1
|
Ve bu kendini çok kötü hissetmene neden olur.
|
Kendini harika hissettiriyor.
| 0
|
Ve bu kendini çok kötü hissetmene neden olur.
|
Kendini çok kötü hissettiriyor.
| 1
|
Ve bu kendini çok kötü hissetmene neden olur.
|
Bir saat sonra kendini daha iyi hissedersin.
| 0
|
Orada kalmak zorunda değilsin.
|
İsterseniz eve gidebilirsiniz.
| 0
|
Orada kalmak zorunda değilsin.
|
Ayrılabilirsin.
| 1
|
Orada kalmak zorunda değilsin.
|
O noktada kalman gerek!
| 0
|
Bu, bu biraz korkutucu bir gündü.
|
Rahatlatıcı bir gündü.
| 0
|
Bu, bu biraz korkutucu bir gündü.
|
Şehirde kasırga çıktığında gerçekten çok korkutucuydu.
| 0
|
Bu, bu biraz korkutucu bir gündü.
|
O gün beni gerçekten korkuttu.
| 1
|
Uh, peki, bu hızlar denizaşırı konuşlandırılana kadar daha hızlı, daha hızlı ve daha hızlı oldu.
|
Giderek hızlandı.
| 1
|
Uh, peki, bu hızlar denizaşırı konuşlandırılana kadar daha hızlı, daha hızlı ve daha hızlı oldu.
|
Çok uzun sürdü gibi geldi.
| 0
|
Uh, peki, bu hızlar denizaşırı konuşlandırılana kadar daha hızlı, daha hızlı ve daha hızlı oldu.
|
Hız beni sinirlendiriyordu.
| 0
|
Öyleyse, peki, bu arada, bu U2 pilotları, General Kennedy ile birlikte Washington'daki Başkan Kennedy'nin ofisi.
|
General May ve pilotlar ofisi ziyaret ederken harika zaman geçirdiler.
| 0
|
Öyleyse, peki, bu arada, bu U2 pilotları, General Kennedy ile birlikte Washington'daki Başkan Kennedy'nin ofisi.
|
General May, hiçbir zaman Başkan Kennedy'nin ofisine gitmedi.
| 0
|
Öyleyse, peki, bu arada, bu U2 pilotları, General Kennedy ile birlikte Washington'daki Başkan Kennedy'nin ofisi.
|
Burada Başkan Kennedy'nin ofisinde General May ve üç U2 pilotu var.
| 1
|
Bana bir şaplak atmadan önce neden sadece bir bardak çikolatalı süte izin vermiyorsun?
|
Ben süt içemiyorum.
| 0
|
Bana bir şaplak atmadan önce neden sadece bir bardak çikolatalı süte izin vermiyorsun?
|
Bir bardak çikolatalı süt istiyorum.
| 1
|
Bana bir şaplak atmadan önce neden sadece bir bardak çikolatalı süte izin vermiyorsun?
|
Berbat durumda olduğumu bildiğim için çikolatalı süt içmeyi ve biraz rahatlamayı çok isterdim.
| 0
|
Ve daha sonra her şeyi girdikten sonra oradan devam edebilirsin.
|
Her şeyi girdikten sonra devam edebilirsin.
| 1
|
Ve daha sonra her şeyi girdikten sonra oradan devam edebilirsin.
|
Bilgileri veri tabanına girdiğinde devam edebilirsin.
| 0
|
Ve daha sonra her şeyi girdikten sonra oradan devam edebilirsin.
|
Derhal durmalısın.
| 0
|
Ama bunu düşünün.
|
Sık sık o konuda düşünüyorum.
| 0
|