url
stringlengths 21
253
| text
stringlengths 0
99.4k
|
|---|---|
https://www.cnnturk.com/dunya/amerika/abdden-rusyaya-agir-itham-silah-olarak-kullaniyor
|
ABD'den Rusya'ya ağır itham: Silah olarak kullanıyor!
ABD Tarım Bakanı Tom Vilsack, "Rusya, gıdayı bir silah ve savaş aracı olarak kullanıyor" dedi. ABD Tarım Bakanı Tom Vilsack, Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Mykola Solskyi ile bir araya geldiğin ve ABD ve Ukrayna'nın tarım ve gıda sektörleri arasındaki koordinasyonu geliştirmek ve gıda güvenliğini ele almak için stratejik bir ortaklık kurmak için Mutabakat Zaptı imzaladığını aktardı.
Vilsack yaptığı açıklamada, "Şubat ayından bu yana dünya, Rusya'nın Ukrayna'yı haksız yere işgaline ve bunun tarımsal üretime, ticarete ve en önemlisi gıda güvenliğine neden olduğu bozulmaya tanık oldu" dedi.
Rusya'nın eylemlerinden yalnızca Ukrayna halkının etkilenmediğine dikkat çeken Vilsack, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Ukrayna'da üretilen tahıllara ve diğer temel gıda maddelerine ihtiyaç duyan Afrika ve Orta Doğu'daki ülkeler için de büyük tehditler oluşturduğunu belirterek, "Rusya, gıdayı bir silah ve savaş aracı olarak kullanıyor ve bu tarım camiasının dayanamayacağı ve katlanmayacağı bir şey" dedi.
Ukrayna'nın dünyanın desteğine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Vilsack, Ukrayna Gıda Bakanı Mykola Solskyi'ye ABD'nin Ukrayna'nın tarım sektörünün yeniden inşası ve güçlendirilmesine yardımcı olacağını taahhüt ettiğini ifade ederek, "Bu Mutabakat Zaptı, uluslarımız arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirecek ve üretkenliği artırmak, tedarik zinciri sorunlarını ele almak ve gıda güvenliği zorluklarını belirlemek için ortak gücümüzden yararlanacaktır. Bu ileriye doğru atılmış önemli bir adım ve uygulandığında küresel gıda güvensizliği ile birlikte daha iyi mücadele etmemizi sağlayacak" dedi.
3 yıl boyunca yürürlükte olacak olan Mutabakat Zaptı ile ABD ve Ukrayna, üretkenliği artırmak ve her iki tarım sektörünü geliştirmek için mahsul üretimi, gelişen teknolojiler, iklim, akıllı uygulamalar, gıda güvenliği ve tedarik zinciri konularında tutarlı bilgi ve uzmanlık alışverişi üzerinde çalışacaklar.
ABD Tarım Bakanlığının Dış Tarım Servisi ise, Ukrayna'ya hayvan sağlığı, biyogüvenlik, sıhhi ve bitki sağlığı kontrolleri için teknik yardım sağlayacak.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/amerika/her-gun-yaptirimlar-aciklaniyor-ama-rus-urunleri-abdye-akiyor
|
Her gün yaptırımlar açıklanıyor ama... Rus ürünleri ABD'ye 'akıyor'!
Ukrayna savaşında 6 ay geride kalırken ve ABD başta olmak üzere tüm dünya Rusya'ya yaptırım kararları alırken, Rusya'da üretilen kontrplak levhalar, alüminyum çubuklar ve radyoaktif malzeme yüklü devasa bir konteyner gemisi ABD limanına yanaştı.
ABD Başkanı Joe Biden, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından votka, elmas ve benzin gibi emtialara yönelik ticaret kısıtlamaları getirdi.
Ancak, Rusya'nın St. Petersburg kentinden Baltimore'a giden gemide bulunanlar da dahil olmak üzere milyarlarca dolar değerindeki yüzlerce başka türden onaylanmamış mal, ABD limanlarına akmaya devam ediyor.
Ukrayna savaşının başlamasından bu yana Rusya'dan ABD limanlarına 3.600'den fazla ahşap, metal, kauçuk ve diğer mal sevkiyatının geldiği tespit edildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/amerikali-astronotun-en-zor-gorevi-basarirsa-yeni-bir-rekor-olacak
|
Amerikalı astronotun en zor görevi! Başarırsa yeni bir rekor olacak
ABD'li astronot Mark Vande Hei uzayda yaklaşık bir yıl geçirdi ancak şimdi en zor görevle karşı karşıya: Vanda hei bir Rus kapsülünü Dünya'ya geri götürecek.
Euronews'in haberine göre; Ülkeler arasında derinleşen gerilimlerin ortasında gerçekleşecek olan bu operasyon için NASA ay sonundaki eve dönüş planlarının değişmediğini belirtiyor. Üstelik Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, fırlatmaların iptal edilmesine, sözleşmelerin bozulmasına ve Rus Uzay Ajansı ile NASA arasında sözlü gerilime yol açmış olsa bile.
Pek çok kişi Uluslararası Uzay İstasyonu'nda onlarca yıldır barışçıl şekilde devam eden gezegen dışı ortaklığın riske girmesinden endişe ediyor.
Salı günü 340 günlük ABD uzay uçuşu rekorunu kıran Vande Hei, 30 Mart'ta Kazakistan'a inmek için Soyuz kapsülünde iki Rus ile istasyondan ayrılacak. O zamana kadar astronot uzayda 355 gün kalmış olacak ve bu da ABD'nin yeni rekoru olacak. Uzayda aralıksız 438 gün ile dünya rekoru ise hala Rusya'ya ait.
İlişkiler geriliyor
Amerika'nın Salı gününe kadar rekortmeni olan emekli NASA astronotu Scott Kelly, uzun süredir Vladimir Putin'in yakın dostu olan Rus Uzay Ajansı'nın başındaki isim Dmitry Rogozin ile hukuku bulunuyordu. Ne var ki, Ukrayna'da olup bitenlere öfkelenen Kelly, uzay araştırmaları için aldığı Rus madalyasını Washington'daki Rus Büyükelçiliğine geri vermişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/amerikan-f-35leri-giritte-tatbikatta
|
Amerikan F-35'leri Girit'te tatbikatta
ABD'den 10 adet beşinci nesil F-35 ve 14 adet F-15 tipi savaş uçağının katılımı ile 11 Temmuz'da başlayan "Poseidon'un Öfkesi 22" (Poseidon's Rage 22) adlı Amerikan-Yunan ortak askeri eğitim tatbikatı devam ediyor.
Yunan Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre "Yunanistan'ın çeşitli bölgelerinde gerçekleştirilen" tatbikata katılan ABD F-35 ve F-15'leri Girit adasının Suda mevkiinde bulunan hava üssünden havalanarak alıştırma uçuşları, temel savunma manevraları, farklı tipteki uçaklar arasında eğitim uçuşları, denizde sanal hedeflerin vurulması, Girit ile Mora yarımadası arasında bulunan atış talim bölgesindeki hedeflerin vurulması, savaş gemileriyle işbirliği gibi senaryoları uyguluyor.
Bu yılki tatbikata ilk kez Amerikan F-35'lerinin de katılması dikkat çekti. Hürriyet'ten Yorgo Kırbaki'nin haberine göre Yunanistan, ilk aşamada ABD'den 20 adet F-35 alımı için talip olmuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/amerikan-ucak-gemisi-egede-nobette
|
Amerikan uçak gemisi Ege'de nöbette
Batı, Ukrayna müdahalesi nedeniyle Rusya'ya karşı askeri adımlarını arttırdı. ABD uçak gemisi USS Harry S. Truman, Ege'de nöbet tutuyor. B-52 bombardıman uçakları dün Romanya üzerinde uçtu. Fransız Rafale uçakları ise Polonya üzerinde devriye attı.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali 13'üncü gününe girerken, ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler ekonomik ve ticari yaptırımlarının ardından, Ukrayna çevresinde askeri faaliyetlere de hız verdi. Ukrayna sınırına yakın Polonya semalarında NATO üyesi Fransa, Norveç ve ABD'ye ait uçaklar devriye uçuşları gerçekleştiriyor. Fransız donanmasına ait Uçak Gemisi Charles de Gaulle'nin, halihazırda Girit açıklarında seyrettiği biliniyor. Son olarak ABD'nin USS Harry S. Truman savaş gemisinin de Ege'de görevlendirildiği, bu gemiden havalanan uçakların Karadeniz'de devriye uçuşları yapmaya başladığı bildirildi.
Kuzey Ege'de geçen cuma gecesinden beri Limni ile Semadirek adaları arasındaki deniz bölgesinde seyreden ABD uçak gemisi "USS Harry S. Truman" dün rotasını Suda mevkisinde ABD askeri üssü bulunan Girit adasına çevirdi. Yunan medyasına göre, Kuzey Ege'de seyrettiği üç gün içinde USS Harry S. Truman'dan havalanan F-16 ve F-35 tipi savaş uçakları, Romanya hava sahası üzerinde keşif uçuşları gerçekleştirdiler.
Dün NATO'nun Napoli'deki Müttefik Müşterek Kuvvet Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada, USS Harry S. Truman'ın, Rusya'nın Ukrayna işgalinin ardından ittifakı savunmak için işbaşında olduğu duyuruldu. Açıklamada, "NATO ile daha önce olmadığı kadar yakın çalışarak, hava devriyelerinin gerçekleştirilmesini destekliyoruz" denildi. Komutanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Hazırız" ve "Biz NATO'yuz" etiketlerine yer verilerek ABD ordusunun sosyal medya hesapları etiketlendi.
Amerikan CNN televizyonunun bir yetkiliye dayandırdığı habere göre, ABD uçak gemisi, Rusya-Ukrayna savaşının daha da tırmanması durumunda, savaş uçaklarının Karadeniz'de operasyonlar gerçekleştirebilmeleri için Ege Denizi'nde seyrediyor.
Aynı yetkili, "USS Harry S. Truman'ın bulunduğu bölge, çevredeki küçük adalar nedeniyle dar olduğundan, sevkıyat operasyonları sınırlı. Dolayısıyla bu uçak gemisinin Kuzey Ege'de bulunması alışılmış bir şey değil. Ukrayna'da savaşın daha da tırmanması halinde, ABD deniz kuvvetlerine, savaş uçaklarının Karadeniz'deki devriye uçuşlarını artırmaları emri verilebilir. Ayrıca Rusya'nın gemilerini Boğazlar'dan geçirmekte diretip Türkiye'nin NATO'dan destek istemesi durumunda, bu uçak gemisindeki uçaklar Karadeniz ve Çanakkale üzerinde operasyonlar gerçekleştirebilirler" diye konuştu.
- Dün sabah itibariyle ABD'ye ait iki adet B-52 tipi Stratofortress ağır Bombardıman Uçağı, Moldova'ya yakın bir bölgede, Romanya semalarında devriye uçuşu gerçekleştirdi.
- Polonya üzerinde Ukrayna sınırına yakın bir bölgede ise Norveç'e ait askeri uçağa dönüştürülmüş Airbus330 ile ABD'ye ait Boeing135 Stratotanker havada yakıt ikmal uçaklarıyla devriye gezdi.
- Fransa Savunma Bakanlığı da Fransız Rafale tipi savaş uçaklarının, NATO çerçevesinde Polonya hava sahasında uçtuğunu duyurdu.
- New York Times, bir haftadan kısa bir süre içinde ABD ve NATO ülkelerinin aralarında Javelin füzelerinin de bulunduğu 17 bin tanksavar silahı Polonya ve Romanya sınırından Ukrayna'ya ulaştırdığını yazdı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/amerikan-ucak-gemisine-akdenizde-ukrayna-nobeti
|
Amerikan uçak gemisine Akdeniz'de Ukrayna nöbeti
ABD'den Rusya ile yapılacak diplomatik temaslardan önce şaşırtıcı bir hamle geldi. Truman uçak gemisinin Avrupa ülkelerine 'güvence' vermek için Akdeniz'de kalması talimatı verildi.
ABD ve Rus heyetleri Ukrayna krizi, nükleer silahlar ve Avrupa güvenliğine ilişkin 10 Ocak'ta Cenevre'de yapılacak görüşmelere hazırlanırken, Washington yönetiminden gözdağı niteliğinde bir hamle geldi. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in, ABD donanmasının 6'ncı filosunda bulunan Harry S. Truman Uçak Gemisi ve ona eşlik eden diğer beş geminin Avrupa ülkelerine güvence vermek amacıyla Akdeniz'de kalmasına karar verdiği açıklandı. 14 Aralık'ta Akdeniz'e giren filonun Körfez ülkelerine doğru yola çıkması planlanmıştı.
İtalya ve Yunanistan arasında bulunan İyonya Denizi'nde faaliyet gösteren Harry S. Truman'nın rotasının değiştirilmesiyle ilgili bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi açıklamalarda bulundu. Pentagon yetkilisi, kararın ABD'nin Avrupa'daki varlığının sürdürülmesine yönelik ihtiyacı yansıttığını belirtirken, "Müttefiklerimiz ve ortaklarımızla birlikte toplu savunmamıza olan bağlılığımızı yeniden teyit etmemiz gerekiyor" dedi.
Ukrayna nedeniyle kriz yaşanan Rusya ile Batı ekseninde ocak ayının ikinci haftasında yoğun bir diplomasi yaşanması bekleniyor. Rusya, güvenlik kaygılarıyla ilgili şartlarından taviz vermeyeceklerini açıklamıştı.
Beyaz Saray, bugün ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında "pek çok konuyu kapsayan" bir telefon görüşmesi yapılacağını açıkladı. Ukrayna krizinin diplomatik çözümlerinin de ele alıncağı görüşmenin Rusya'nın talebiyle gerçekleşeceği belirtildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/amininin-olum-yil-donumunde-rejim-karsiti-gruplara-operasyon
|
Amini'nin ölüm yıl dönümünde rejim karşıtı gruplara operasyon
İran'da geçtiğimiz yıl polis tarafından gözaltına alındıktan sonra 16 Eylül'de hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin ölümünün 1. yıl dönümünde babasının gözaltına alındığı iddia edildi. Ayrıca, ülke genelinde gerçekleştirilmesi beklenen eylemlere karşı sıkı güvenlik önlemleri alındı.
İran'da 13 Eylül 2022'de başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındıktan sonra 16 Eylül'de hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin babası Emced Amini'nin, kızının ölüm yıl dönümünde Kürdistan eyaletine bağlı Sakkız kentinde bulunan evinden çıktığı esnada güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındığı iddia edildi. Emced Amini'nin kızının ölüm yıl dönümünde herhangi bir gösteri ve merasim yapılmaması yönünde uyarıldığı, daha sonra serbest bırakıldığı öne sürüldü.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA, Mahsa Amini'nin babasının gözaltına alındığına ilişkin iddiaları yalanladı. Haberde, halkı kışkırtmak ve galeyana getirmeyi amaçlayan rejim karşıtı grupların Emced Amini'nin gözaltına alındığına dair ortaya attıkları iddiaların asılsız olduğu, söz konusu kişinin gözaltına alınmadığı ve kendisinin Sakkız kentinde bulunan evinde olduğu aktarıldı.
Mahsa Amini'nin 1'inci ölüm yıl dönümünde güvenlik güçleri muhtemel eylemlere karşı sıkı güvenlik önlemleri aldı. İsfahan eyaletinde sosyal medya üzerinden eylem çağrısı yapanlara işlem yapıldığı ve 15 sosyal medya hesabının kapatıldığı belirtildi. İsfahan Eyaleti İstihbarat Komutanlığından yapılan açıklamada, "Geçtiğimiz yıl çıkan isyanların yıl dönümündeki hassasiyet nedeniyle halkı kışkırtmaya ve eylem yapmaya hazırlanan gruplara yönelik yapılan teknik incelemeler sonucunda 97 kişi hakkında işlem yapıldı. Bu kişiler sosyal medya üzerinden doğru olmayan bilgiler ve görüntüler paylaşarak halkı rejim karşıtı eylemler yapmaya çağırdı" ifadeleri kullanıldı.
İran'ın Fars ve Erdebil eyaletlerinde ise duvarlara slogan yazan ve eylem hazırlığı içerisinde olan rejim karşıtı grupların gözaltına alındıkları belirtildi. Rejim karşıtı gruplar ile bağlantılı oldukları tespit edilen eylemcilerin, dışarıdan görüntü ve fotoğraf aldıkları, duvar yazıları yazarak halkı eylem yapmaya çağırdıkları vurgulandı.
Mahsa Amini'nin memleketi olan Sakkız kentinde ise yasa dışı düzenlenen bir eyleme yönelik terör saldırısının engellendiği belirtildi. İran basınında yer alan haberde, ülkeye Irak Kürt Bölgesel Yönetiminden kaçak yollarla giren 4 kişilik silahlı grubun, kentte düzenlenen yasa dışı bir gösteriye yönelik silahlı saldırı gerçekleştirmeye hazırlandıkları ve şahısların güvenlik güçlerince tutuklandıkları belirtildi.
Kürdistan Eyaleti Vali Yardımcısı Mehdi Ramazani, şehirde güven ortamını bozmayı oluşturmayı amaçlayan rejim karşıtı gruplara yönelik güvenlik güçleri tarafından operasyonlar düzenlendiği ve rejim karşıtı terörist gruplarla bağlantılı olduğu tespit edilen kişilerin gözaltına alındığını duyurdu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/anket-afd-almanyada-en-buyuk-ikinci-siyasi-guc
|
Anket: AfD Almanya'da en büyük ikinci siyasi güç
Almanya'da yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, sağ popülist AfD partisinin oy oranı yüzde 19'a çıktı. Böylece AfD ülkedeki en büyük ikinci siyasi güç durumuna geldi.
Almanya'da aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif partisindeki yükseliş sürüyor.
Güncel bir kamuoyu araştırmasına göre, muhalefetteki aşırı sağcı AfD partisi, iktidardaki üçlü koalisyonun büyük ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin oy oranını geçti. Anket sonucuna göre AfD'nin oy oranı yüzde 19'a yükseldi, SPD'nin oy oranı ise yüzde 17'ye geriledi.
Bundan önce Haziran ayı başında yapılan ankette iki parti de yüzde 18'erlik oy oranıyla ana muhalefet partisi Hristiyan Demokrat Birlik'in ardından ikinci sırayı paylaşmıştı.
Kamu yayın kurumu ARD'nin düzenli olarak yaptığı "Deutschlandtrend" araştırmasına göre AfD geçen aya oranla oylarını bir puan artırarak yüzde 19'a çıkardı.
Infratest dimap şirketi tarafından yapılan anket, aynı dönemde oy oranı değişmeyen CDU'nun yüzde 29 ile birinci sırada olduğunu ortaya koyuyor. SPD de bir puanlık kayıpla, AfD'nin bir puan gerisine düştü. Koalisyon hükümeti ortaklarından Yeşillerin oyu da yüzde 15'te sabit kaldı. Geçen ankette de aynı olan bu oran, 2021 yılının Eylül ayından bu yana partinin en düşük seviyeye gerilediğini gösteriyor. Koalisyonun küçük ortağı, liberal Hür Demokrat Parti de bir puanlık kayıpla yüzde 6'ya geriledi.
Muhalefetteki Sol Parti ise anket sonucuna göre, şu anda seçim olması halinde yüzde 4'lük oy oranı ile, yüzde 5'lik seçim barajının altında kalarak Federal Meclise giremeyecek.
Seçim olması halinde oyunu AfD'ye vereceğini söyleyen her üç kişiden ikisi, ülkeye yönelik göçü en önemli sorun olarak değerlendiriyor.
Öte yandan AFD'nin oy oranı doğu Almanya'da bulunan eyaletlerde daha yüksek durumda.
Alman hükümetinin antisemitizmle mücadeleden sorumlu görevlisi Felix Klein AfD'ye doğu Almanya'daki artan onayla ilgili endişelerini dile getirdi.
Klein "Toplumda genel olarak artan memnuniyetsizlik orada batıya oranla daha da güçlü bir şekilde kendini gösteriyor" şekline konuşan Klein, "İnsanlar öfkelerini boşaltmak istiyor" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/arap-asiretleriyle-pkk-ypg-arasinda-buyuk-catisma
|
Arap aşiretleriyle PKK/YPG arasında büyük çatışma!
Suriye'nin doğusunda yer alan Deyrizor'da Arap aşiretleriyle PKK/YPG arasındaki çatışmalar şiddetlendi. Arap bir komutanın rehin alınmasının ardından 27 Ağustos'ta başlayan çatışmalar, büyüyerek devam ediyor.
Milliyet'in Suriye yerel basınından aktardığı habere göre, Arap aşiretlere bağlı silahlı güçler Deyrizor'un doğusundaki Al-Shanan köyündeki "Kasd" milis karargahının kontrolünü ele geçirdi. Aşiret üyeleri o anlara dair video da yayınladı. 'Kasd' milisleri ise bölgeyi tekrar ele geçirmek için çok sayıda zırhlı araç ve askeri karargaha sevk etti. Bu istihbarat bilgisini bir şekilde öğrenen aşiretler ise Al-Hawaij'deki 3 nokta dahil olmak üzere PKK/YPG'nin kontrolü altındaki birçok bölgenin kontrolünü ele geçirdi. Yine yerel basında çıkan haberler çok sayıda PKK/YPG üyesinin çatışmalarda aşiretler tarafından rehin alındığını yazdı.
Aşiretler ayrıca, Deyrizor'un doğusundaki Al-Tayana kasabasındaki Al-Koch askeri noktasının kontrolünü ele geçirdi ve bölgede bulunan petrol kuyularını ateşe verdi. Terör örgütüne karşı çatışmaların başını çeken, bölgenin en büyük aşiretlerinden olan el-Akidat'a, Beggara, Buşaban, Tay, Bukeyyir ve el-Cubur aşiretleri de destek verdi. Çatışmaların hala devam ettiği bölgede resmi kayıtlara göre 28 terör örgütü üyesi hayatını kaybetti.
PKK/YPG'li teröristler ise İzbe köyünden çıkarılırken onlarca sivili alıkoyarak köydeki evleri ve dükkanları yağmaladı. Akidat aşireti lideri ise bölgedeki tüm Arap aşiretlerine PKK/YPG'ye karşı mücadele çağrısı yaptı.
Deyrizor'da DSG'nin kontrol ettiği bölgelerde geçen Mart ayında Ahmed el-Khabil liderliğindeki Deyrizor Askeri Konseyi'ne bağlı Asayiş ve İç Güvenlik Kuvvetleri'yle yaşanan çatışmalar, ABD müdahalesi sonrası sona ermişti. DSG'ye desteğini sürdüren ABD, Suriye'nin kuzeyindeki Arap aşiretlerini kazanmak amacıyla birlik içinde yer alan güçler arasındaki farklılıkları çözmeye çalışacağı güvencesi verdi. ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley'in, DSG içindeki sorunlar ve çatışmaları sona erdirmek için bölgeye gizli bir ziyaret gerçekleştirebileceği iddia ediliyor.
DSG; Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Türkmenlerden oluşan DAEŞ'e karşı mücadele amacıyla ortak bir operasyon gücü olarak kurulmuştu. DSG silahlı güçlerinin büyük bölümünü terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG oluşturuyor ve örgüt, YPG'ye bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Çalışanların maaşlarıysa ABD tarafından ödeniyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/arjantinde-dunya-kupasi-kutlamalarinda-kaos
|
Arjantin'de Dünya Kupası kutlamalarında kaos
Arjantin günlerdir uyumuyor... Yüzbinler sokakta, dünya kupası zaferini kutluyor. Arjantin milli takımının kupayla evlerine dönmesi sonrası da coşku tavan yaptı. Futbolcuların şampiyonluk turunda izdiham tehlikesi yaşandı.
Arjantin 36 yıl sonra gelen Dünya Kupası'nı doyasıya kutladı. Başkent Buenos Aires'teki kutlamalar öncesinde Dikilitaş Meydanı'nın havadan görüntüsü böyleydi..
Yüzbinlerce Arjantinli 36 yıl sonra ülkelerine gelen Dünya Kupası ve futbolcuların şampiyonluk turu için Buenos Aires sokaklarına sel olup aktı.
Futbolcular da üstü açık otobüsle şampiyonluk turuna başladı, coşku ve eğlence tavan yaptı.
Arjantinliler takım otobüsünü karşıladı, ellerinde bayraklarla futbolculara sevgilerini gösterdi.
Ancak alan o kadar kalabalıktı ki, şampiyonluk otobüsü ilerlemekte zorluk çekti. Birçok noktada izdiham tehlikesi oluştu.
Bazı taraftarlar köprüden otobüsün içine atladı bazıları ise başarılı olamayıp aşağıya düştü.
Bu gibi kazalara güvenlik endişeleri de eklenince, bu kez plan değiştirildi. Oyuncular otobüsten inerek helikopterlere bindi ve kent üzerinde uçarak kalabalığı selamladı.
Coşku ilerleyen saatlere kadar devam etti. Arjantinlilerin kutlamaları sonlandırmaya niyeti yoktu. Bu yüzden güvenlik güçleri Dikilitaş Meydanı'nda kalabalığı dağıtmak üzere müdahalede bulundu.
Kutlamalar kaosa dönüştü. Taraftarlarla güvenlik güçleri arasında çatışmalar çıktı. Polis, plastik mermi ve basınçlı su kullanırken, taraftarlar da polise taş ile karşılık verdi.
Olaylarda çok sayıda taraftar gözaltına alındı. Uluslararası ajanslarda yer alan bilgilere göre kutlamalar esnasında yaşanan kaosta yaralananlar da var.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/art-arda-saldirilarin-ardindan-rusyadan-sert-cikis-karsiliksiz-kalmayacak
|
Art arda saldırıların ardından Rusya'dan sert çıkış: Karşılıksız kalmayacak!
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Ukrayna'nın Kırım'a gerçekleştirdiği iki saldırı girişiminin karşılıksız kalmayacağını vurguladı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Ukrayna'nın Kırım'a yönelik saldırılarına tepki gösterdi. Sözcü Zaharova, "Bugün öğleden sonra Kiev rejimi bir kez daha Kırım Köprüsü'ne terör saldırısı girişiminde bulundu.
Kırım ayrıca gece saatlerinde Ukrayna'nın insansız hava araçları tarafından büyük bir saldırıya maruz kaldı. 20 İHA'dan 14'ü Rus hava savunma sistemi ile imha edildi, 6 İHA da elektronik harp sistemi ile engellendi. Bu terör saldırılarını şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullandı.
Zaharova, "Kırım Köprüsü, tamamen sivil altyapı unsurudur ve saldırılar kabul edilemez. Köprü, geçtiğimiz yılın sonbaharından beri bu tür saldırılara maruz kalıyor. Ayrıca sivillerin ölümüne de yol açıyor. Bu tür barbarca eylemler haklı gösterilemez ve karşılıksız kalmayacak" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/avrupa-komisyonu-baskani-von-der-leyene-israil-tepkisi
|
Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen'e İsrail tepkisi
Avrupa Parlamentosu'nun İrlandalı milletvekili Clare Daly, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in "Avrupa Birliği İsrail'in yanındadır" açıklamasına tepki göstererek, "Kim olduğunu sanıyorsun? Siz bu makama seçilmediniz ve Avrupa Birliği'nin Avrupa Konseyi tarafından belirlenen dış politikasını belirleme yetkiniz yok" dedi.
Avrupa Parlamentosu'nun İrlandalı milletvekili Clare Daly, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in İsrail'e destek açıklamasına sosyal medya hesabı üzerinden tepki gösterdi. Daly, "Kim olduğunu sanıyorsun? Siz bu makama seçilmediniz ve Avrupa Birliği'nin Avrupa Konseyi tarafından belirlenen dış politikasını belirleme yetkiniz yok. Avrupa 'İsrail'in yanında' değildir. Biz barıştan yanayız. Bizim adımıza konuşmuyorsunuz. Söyleyecek yapıcı bir şeyin yoksa ve açıkça söylemiyorsan çeneni kapat" dedi.
Von der Leyen dün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Bugün Hamas teröristleri masum kadınları ve çocukları yakalayıp öldürerek İsrail'in kalbine saldırdı. İsrail'in bugün ve gelecek günlerde kendini savunma hakkı vardır. Avrupa Birliği İsrail'in yanındadır" demişti.
Von der Leyen'in dışında Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Bu şiddet hemen durmalı. Terör ve şiddet hiçbir şeyi çözemez. AB, bu sor zamanlarda İsrail ile dayanışma içinde" ifadelerini kullanmış, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ise saldırıyı kınayarak, "Düşüncelerim masum insanlarla. AB bu korkunç zamanlarda İsrail halkının yanında" demişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/avrupada-bir-ilk-pariste-son-elektrikli-skutir-da-kaldirildi
|
Avrupa'da bir ilk: Paris'te son elektrikli skutır da kaldırıldı
Fransa'nın başkenti Paris'te Nisan ayında yapılan referandum sonucu yasaklanan scooterların sonuncusu da Paris sokaklarından kaldırıldı. Böylelikle Paris, skutırların yasaklandığı ilk Avrupa başkenti oluyor...
Fransa'nın başkenti Paris'te referandum sonucunda elektrikli skutırların kullanımı 2 Nisan'da yasaklanmış ve kararın 1 Eylül'de yürürlüğe gireceği açıklanmıştı. Paris Belediyesi'nin skutır firmalarının Eylül ayının başına kadar zaman tanımasının ardından kentte bulunan 15 bin kadar skutırdan sonuncusu da sokaklardan kaldırıldı. Uzun süre tartışmaların hedefinde olan skutırların kaldırılmasıyla Paris, skutırların yasaklandığı ilk Avrupa başkenti oldu.
Skutırlar ilk olarak 2018 yılında Paris'te kullanıma başlanmıştı. Güvenlik gerekçeleriyle uzun süre tartışılan skutırların kullanımına ilişkin Nisan ayında yapılan referandumda Paris halkının yüzde 89.03 oyla elektrikli skutırların kullanımının yasaklanmasını istemişti. Paris nüfusunun yalnızca yüzde 7.5'inin katıldığı referandum sonucunda elektrikli skutırların kullanımı yasaklanmıştı. Referandumda yaklaşık 103 bin 84 kişi oy kullanmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/avustralyada-yeni-salgin-alarmi-19-vaka-ve-2-can-kaybi-goruldu
|
Avustralya'da yeni salgın alarmı: 19 vaka ve 2 can kaybı görüldü
Dünya, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa kilitlenmişken koronavirüs salgının etkileri de devam ediyor. Omicron etkisiyle vaka sayıları artış göstermeye devam ediyor. Avustralya'da yeni ortaya çıkan ve şimdiden 2 kişinin ölümüne sebep olan JEV salgını ise korku yarattı.
Avustralya Sağlık Bakanlığı, bugün itibariyle ülkede sivrisinekle bulaşan Japon Ensefalit Virüsü vaka sayısının 19'a ulaştığını belirterek 2 kişinin virüsten hayatını kaybettiğini doğruladı. JEV'in, kişilerde nadiren hastalığa sebep olarak beyin iltihaplanmasına yol açtığı ifade edildi.
Avustralya Sağlık Bakanlığı açıklamasında New South Wales eyaletinde 7, Queensland eyaletinde 1, Güney Avustralya eyaletinde 4 ve Victoria eyaletinde 7 kişi olmak üzere ülke genelinde toplamda 19 kişinin sivrisinek ısırmasıyla bulaşan Japon Ensefalit Virüsü sebebiyle hastalandığını belirtti.
Ülke genelinde virüse bağlı hastalıktan hayatını kaybedenlerin sayısının şimdilik 2 kişi olduğu ifade edildi. JEV'in ülkede yaşanan sel felaketlerinden kaynaklı sivrisinek ısırmasıyla bulaştığı ve insandan insana bulaşmadığı açıklandı.
Avustralya'nın Baş Tabip Vekili Dr Sonya Bennett, 4 Mart tarihinde artan vakaların görülmesiyle 'Ulusal Öneme Sahip Bulaşıcı Hastalık Olayı' ilan etti. Dr. Bennett, JEV'in hem insanlarda hem de hayvanlarda ulusal olarak bildirilmesi zorunlu bir hastalığa neden olduğunu belirterek ülke genelinde bir müdahalenin gerekli olduğunu ifade etti. Sağlık Bakanlığı JEV'in hayvanlarda görüldüğünü ancak insanlara bulaştırmadığını açıkladı.
Japon ensefalit hastalığı, Japon ensefalit virüsünün neden olduğu ciddi bir hastalıktır ve beyin iltihaplanması olarak bilinir. Sivrisinekler tarafından Asya'nın bazı bölgelerinde ve Avustralya'nın Torres Boğazı bölgesinde endemiktir.
Sağlık Bakanlığı açıklamasında virüs kaynaklı hastalığın insanlarda çoğunlukla belirti göstermediğini, ancak nadir durumlarda ciddi hastalığa ve hatta ölüme neden olduğu belirtildi. İnsandan insana veya virüsü taşıyan bir hayvanın etini yemekle bulaşmadığı ifade edildi. JEV'in sebep olduğu hastalık için aşı bulunduğu ayrıca vurgulandı.
JEV kaynaklı hastalığın şiddetli belirtileri arasında ense sertliği, koma ve çok nadir olarak nörolojik komplikasyonlar ve ölüm meydana geldiği ifade edildi. Hastalık ilk olarak ani ateş, baş ağrısı ve kusma olarak belirti gösterdiği vurgulandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycan-cumhurbaskani-aliyevden-gurcistan-ziyareti
|
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'den Gürcistan ziyareti
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu sabah Gürcistan Başbakanı Irakli Garibaşvili'nin daveti üzerine başkent Tiflis'e geldi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Gürcistan Başbakanı Irakli Garibaşvili'nin daveti üzerine heyetiyle birlikte başkent Tiflis'e ziyarette bulundu. Şota Rustaveli Uluslararası Havalimanı'nda Aliyev'i, Gürcistan Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Levan Davitaşvili, Gürcistan'ın Bakü Büyükelçisi Zurab Pataridze ve Azerbaycan'ın Tiflis Büyükelçisi Faik Guliyev karşıladı.
Gürcistan tarafından yapılan açıklamada ziyaret çerçevesinde Aliyev ile Irakli Garibaşvili'nin yüz yüze görüşme yapacağı duyurulurken, görüşmenin ardından iki liderin ortak basın toplantısı yapması bekleniyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycan-listeyi-acikladi-hepsi-karabagda-ele-gecirildi
|
Azerbaycan listeyi açıkladı! Hepsi Karabağ'da ele geçirildi
Azerbaycan, Karabağ'da yasadışı Ermeni silahlı güçlerine yönelik gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonunda ele geçirilenlerin listesini yayınladı.
Karabağ'da yasadışı Ermeni güçlerin silahsızlandırılması yönünde yürütülen çalışmalar devam ediliyor. Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ'da yasadışı Ermeni silahlı gruplarına yönelik gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonunun ardından ele geçirilen askeri teçhizat, silah ve mühimmatın listesini paylaştı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, operasyonlarda Ermeni silahlı gruplarına ait 4 tank, 1 piyade savaş aracı 3 MT-LB ZQ-20/3 "Zastava" askeri araç, 12 obüs, 12 havan topu, 28 füze sistemi, 468 mayın, 956 mayın için mühimmat, 441 havan mermisi, 22 el bombası fırlatıcısı, 46 el bombası fırlatıcısı mermisi, 313 otomatik silah, 66 bin 242 silah mermisi, 50 roket, 300 patlayıcı ve 62 el bombasına Azerbaycan ordusu tarafından el konulduğu aktarıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycan-polisi-karabagdaki-ermeni-sivillerin-ihtiyaclarini-karsiliyor
|
Azerbaycan polisi, Karabağ'daki Ermeni sivillerin ihtiyaçlarını karşılıyor
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, Azerbaycanlı polislerin, Karabağ'daki Ermeni sivillerin ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirterek oto yollarda sivillere yardımcı olan Azerbaycan polislerinin görüntüsünü paylaştı.
Hacıyev, görüntüyle birlikte şu açıklamayı yaptı;
"Yolda Rus barış gücü askerleriyle birlikte Azerbaycan Polis personeli Ermeni sivillere su dağıtıyor ve başka bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını soruyor. İletişim Rusça ve hatta Azeri dilinde de yapılıyor. Karşılıklı bir arada ve yan yana yaşadıkları günlerden bu yana, Karabağ'ın bazı Ermeni sakinleri Azerice de konuşuyor."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hacıyev ayrıca sahadaki insani ihtiyaçlara cevap verebilmek için Karabağ'da yaşayan Ermenilerin temsilcileriyle de doğrudan temasta olduklarını ve Azerbaycan'ın Ağdam, Sabirabad ve Saatlı bölgelerindeki hastanelerin Hankendi'den önemli sayıda hasta kabul etmeye başladığını vurguladı.
Hacıyev bölgedeki sivil halkın ihtiyaçlarına yönelik ise Uluslararası Kızılhaç temsilcileriyle irtibatta olduklarını belirtip "Özellikle yanık tedavisinde kullanılmak üzere ilaç ve diğer tıbbi malzemeler gönderilmiştir. Ayrıca gıda yardımı da ulaştırılmıştır. Bu yardımlar bugün ve sonraki günlerde de devam edecektir. Tıbbi desteğe ihtiyaç duyan kişileri almak ve tıbbi bakım sağlamak üzere sağlık ekibiyle birlikte helikopterin Ermenistan'dan Karabağ'a erişimi sağlanmıştır. Şu anda ICRC'ye Gorus-Gafan-Eyvazlı-Fuzuli-Shusha-Khankandi yolu üzerinden tıbbi tahliyeler ve yardım dağıtımı için istisnai erişim sağlamak için çalışıyoruz" dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı ofisinden yapılan açıklamada, 21 Eylül 2023 tarihinde Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde ikamet eden Ermeni sakinlerin temsilcileriyle Yevlah şehrinde yapılan toplantıda yapılan talep doğrultusunda, yaklaşık 30 ton benzin ve 34 ton dizel yakıt gönderildiği belirtildi. Yakıtın öncelikle anaokulları, ambulans hizmetleri ve itfaiye teşkilatlarına verileceği kaydedildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycan-ve-ermeni-temsilciler-arasindaki-3uncu-gorusme-sona-erdi
|
Azerbaycan ve Ermeni temsilciler arasındaki 3'üncü görüşme sona erdi
Azerbaycan temsilcileri ile Karabağ'daki Ermeni nüfusun temsilcileri arasında Yevlah'ta gerçekleştirilen 3'üncü toplantının ardından alınan kararla Azerbaycan'ın çalışma grubu üyeleri 2 Ekim'de Hankendi'yi ziyaret edecek.
Azerbaycan'ın Yevlah kentinde Azerbaycan temsilcileri ile Karabağ'daki Ermeni nüfusun temsilcileri arasındaki 3'üncü görüşme sona erdi. Yevlah'taki görüşmenin ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, görüşmede insani konularının, Karabağ'daki Ermeni nüfusun yeniden entegrasyonu ve bu kapsamda Azerbaycan'ın sunduğu yeniden entegrasyon planının ayrıntılı olarak ele alındığı bildirildi.
Açıklamada, Hankendi yakınlarında çıkan yangın sırasında Azerbaycan'ın ilgili devlet kurumlarının aldığı acil tedbirler, gerekli tıbbi malzeme, ilaç yardımlarının gönderilmesinden dolayı Azerbaycan tarafına teşekkür eden Ermeni nüfusun temsilcilerinin, Azerbaycan'dan mobil iletişim hizmetinin, televizyon ve radyo yayınlarının düzenlenmesi yönünde tedbirler almasını rica ettiği belirtildi.
Görüşmede yeniden entegrasyon süreciyle ilgili prosedürler ve sosyal hizmetler hakkında Ermeni heyetini bilgilendiren Azerbaycan'ın Karabağ'daki Ermeni halk ile temaslardan sorumlu yetkilisi Ramin Memmedov, Azerbaycan tarafından Karabağ bölgesindeki sorunlara yönelik oluşturulan çalışma grubu üyelerinin ekonomik, toplumsal ve benzeri sorunları yerinde çözmek amacıyla 2 Ekim'de Hankendi'yi ziyaret etmeyi planlandıklarını söyledi.
Azerbaycan ordusu tarafından 19 Eylül'de Karabağ'da başlatılan ve 24 saat süren terörle mücadele operasyonunun ardından Ermeni silahlı grupları teslim olmuş ve Ermeni nüfus ile Azerbaycanlı temsilciler arasında diyalog süreci başlamıştı. Azerbaycan temsilcileri ile Karabağ'daki Ermeni nüfusun temsilcileri arasındaki ilk görüşme 21 Eylül'de Azerbaycan'ın Yevlah kentinde, 2'inci görüşme ise 25 Eylül'de Hocalı'da yapılmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycanda-sel-2-olu
|
Azerbaycan'da sel: 2 ölü
Azerbaycan'ın Göygöl ilinde şiddetli yağışlar nedeniyle nehrin taşması sonucu yaşanan sel felaketinde 2 kişi hayatını kaybetti.
Azerbaycan'ın batısında dün akşam saatlerinde etkili olan şiddetli yağışlar nedeniyle Göygöl ilinde Gence Nehri taştı. Nehrin taşması sonucu Zurnabad, Şehriyar, Keramlı ve Topalhasanlı köylerinde sel meydana geldi. Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığı, Topalhasanlı köyünde taşan nehrin sularına kapılan 69 yaşındaki Muhtar Hüseyinov ve 22 yaşındaki İbrahim Gurbanov'un hayatını kaybettiğini duyurdu. Açıklamada, 3 kişinin ise yaralı olarak kurtarıldığı ve hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Bölgede görev yapan arama kurtarma ekipleri, selde boğulan 2 kişinin cansız bedenlerini ailelerine teslim etti.
Sel sonucu oto yollar, doğal gaz hatları, elektrik ve telefon hatları ile tarım arazileri, bahçe ve iş yerlerinde hasar meydana geldi. Birçok araç çamura saplanırken, bazı araçlar ise kullanılamaz hale geldi. Selden etkilenen bölgelerde ekipler tarafından su tahliyesi ve temizlik çalışması başlatıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycandan-aci-haber-karabagda-verilen-sehit-sayisi-artti
|
Azerbaycan'dan acı haber: Karabağ'da verilen şehit sayısı arttı
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ'da gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonunda şehit olan asker sayısının 198'e yükseldiğini açıkladı.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Azerbaycan ordusunun Karabağ'da gerçekleştirdiği antiterör operasyonunda şehit olan askerlerin sayısını güncelledi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, terörle mücadele operasyonunda şehit olan asker sayısının 198'e yükseldiği bildirildi.
Şehit askerlerin 186'nın Azerbaycan Savunma Bakanlığına, 12'sinin ise İçişleri Bakanlığına bağlı olduğu aktarılan açıklamada, operasyonda şehit düşen ve kimliği belirlenemeyen 11 kişiden 6'sının asker olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca, 1 sivilin de şehit olduğu ve 511 askerin yaralandığı operasyonda hayatını kaybeden 5 kişinin kimliğinin belirlenmesi için çalışmaların sürdürüldüğü kaydedildi.
Azerbaycan Sağlık Bakanlığı tarafından daha önce yapılan açılamada, Karabağ'da gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonunda 192 Azerbaycan askeri ile 1 sivilin şehit olduğu, 511 asker ile 1 sivilin yaralandığı ve hayatını kaybeden 11 kişini ise kimliğinin tespit edilmeye çalışıldığını duyurmuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycandan-karabagda-yasayan-ermenilere-40-tonluk-insani-yardim
|
Azerbaycan'dan Karabağ'da yaşayan Ermenilere 40 tonluk insani yardım
Azerbaycan Kızılay'ı Hankendi'de yaşayan Ermenilere iki tırdan oluşan toplam 40 ton un gönderdi.
Azerbaycan Kızılay'ı Karabağ'daki Ermenilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Bakü'den toplam 40 ton un taşıyan iki tır gönderdi. Azerbaycan Kızılay'ı Başkanı Novruz Aslan gazetecilere yaptığı açıklamada, tırların Ağdam-Hankendi güzergahını kullanacağını belirtti. Aslan, gerektiğinde yardımları sürdüreceklerini ve bölgede yaşanan sürece dikkatli bir şekilde yaklaşacaklarını aktardı. Bu adımın hem uluslararası toplum hem de Hankendi'de yaşayan Ermeniler tarafından olumlu karşılanacağına inandığını vurgulayan Aslan, "Kızılay, siyasi bir kuruluş değildir, bir sivil toplum kuruluşudur. Biz hiçbir siyasi sürece olmadık, olmuyoruz ve bundan sonra da olmayacağız. Bu eylemimizin her alanda olumlu karşılanacağını ümit ediyorum. Değerlendirmeler yapılacak. Gerektiği takdirde daha sonra da yardımlar gönderilebilir" ifadelerini kullandı.
Azerbaycan yönetimi Ermenistan'dan sınır muhafızlarına ateş açılmasını ve Kızıl Haç araçlarıyla "kaçak mal" taşımasını gerekçe göstererek Karabağ'da yaşayan Ermenilerin Ermenistan'a gidiş-dönüşte kullandığı Laçın-Hankendi yoluna kısıtlama uyguluyor. Yolu sivillerin geçişine açık tutan, ancak ağır vasıtaların geçişine izin vermeyen Azerbaycan, Karabağ'daki Ermeni nüfusa yapılacak sevkiyatlar için Ağdam-Hankendi yolunun kullanılmasını öneriyor.
Ermenistan ise Azerbaycan'ı Karabağ'a giden malları engellemek ve Laçın koridorunu kapatarak insani krize yol açmakla suçluyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycandan-tatbikat-aciklamasi
|
Azerbaycan'dan tatbikat açıklaması
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, hava kuvvetlerine bağlı hava savunma birliklerinin tatbikatlara devam ettiğini duyurdu.
Azerbaycan'da 11 Eylül'de başlayan askeri tatbikatlar devam ediyor. Azerbaycan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, hava kuvvetlerine bağlı hava savunma birliklerin tatbikat gerçekleştirdiği belirtildi. Tatbikatlarda "İldırım 8-ER" füze savunma sistemlerinin atış pozisyonuna getirilerek kullanıma hazırlanması, temsili düşman tarafından ateşlenen balistik füzenin tespiti ve imhası görevlerinin başarıyla gerçekleştirildiği bildirildi.
Bakanlık, tatbikatlarla, askeri personelin füze savunma sistemlerinin kullanma yeteneğinin artırılmasının, personel arasındaki etkileşimin geliştirilmesinin ve birimlerin savaş yeteneğinin daha da artırılmasının amaçlandığını aktardı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycanin-antiteror-operasyonundan-yeni-goruntu
|
Azerbaycan'ın antiterör operasyonundan yeni görüntüler
Azerbaycan Ordusu'nun Ermenistan silahlı birliklerine ait radar üssünü ve mühimmat depolarını imha ettiği anlar kameraya yansıdı.
Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, başlatılan operasyon kapsamında Ermenistan ordusuna ait mühimmat deposunu ve radar istasyonunu vurdu.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Azerbaycan topraklarında Hocavend bölgesi yönünde Ermenistan silahlı kuvvetleri birliklerine ait P-18 radar istasyonu birliklerimizin isabetli atışıyla imha edildi" denildi.
Bakanlık açıklamasında, " "Ağdara istikametinde bulunan Ermeni silahlı kuvvetlerinin 5'inci savunma tugayına ait mühimmat depolarından biri imha edildi" denildi.
Azerbaycan, Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek ve Ermeni silahlı kuvvetlerinin birimlerinin silahsızlandırılarak Azerbaycan topraklarından çıkarılması amacıyla lokal antiterör önlemleri başlatıldığını duyurmuştu.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Üçlü deklarasyon hükümlerinin sağlanması, Karabağ ekonomik bölgesinde işlenen büyük çaplı provokasyonların önlenmesi, Ermeni silahlı kuvvetlerine ait birliklerin silahsızlandırılarak topraklarımızdan çekilmesi, askeri altyapılarının etkisiz hale getirilmesi, kurtarılmış topraklara dönen sivil nüfusun yanı sıra yeniden inşa ve imar çalışmalarında yer alan sivil işçilerin ve askeri personelin güvenliğinin sağlanması ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin anayasal yapısının yeniden tesis edilmesi amacıyla bölgede yerel nitelikte anti-terör tedbirleri başlatılmıştır" denildi.
Bakanlık, başlatılan operasyonda sivillerin ve altyapı tesislerinin hedef alınmadığını vurgulayarak, "Alınan tedbirler çerçevesinde, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin ön cephe ve derin mevzilerinin yanı sıra muharebe araçları ve askeri tesisleri de yüksek hassasiyetli silahlar kullanılarak devre dışı bırakılıyor. Sivillerin ve altyapı tesislerinin hedef alınmadığını, yalnızca meşru askeri hedeflerin etkisiz hale getirildiğini yineliyoruz" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycanin-karabagdaki-ermeniler-icin-gonderdigi-yardim-tirlari-kontrol-noktasinda-bekliyor
|
Azerbaycan'ın Karabağ'daki Ermeniler için gönderdiği yardım TIR'ları, kontrol noktasında bekliyor
Azerbaycan Kızılay'ının Karabağ'da yaşayan Ermeniler için Bakü'den gönderdiği yardım TIR'ları Rus güçlerin Ağdam-Hankendi yolundaki kontrol noktasında bekletiliyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Azerbaycan kendi topraklarında herhangi bir gri bölgenin varlığını asla kabul etmeyecektir" dedi.
Azerbaycan, Ermenistan'a giden ve gelen Karabağlı Ermenilere ait Laçin-Hankendi yolunu, Ermenistan'dan Azerbaycan'a ateş açılması ve kaçak eşya taşıyan araçların kullanılması sebebiyle kısmi olarak kapattı. Yol, sivillerin kullanımına açık olmasına rağmen ağır vasıtaların geçişine izin verilmiyor. Ermenistan ise yolun kapalı olmasını gerekçe göstererek Karabağ'daki Ermeni nüfusun insani krizle yüz yüze kaldığını iddia ediyor. Azerbaycan ise Karabağ'daki Ermeni nüfusa sevkiyatlar için Ağdam-Hankendi yolunu öneriyor. Azerbaycan'ın Karabağ'daki Ermeniler için Bakü'den 29 Ağustos'ta yola çıkardığı gıda yardımı yüklü TIR'lar ise Rus güçlerin Ağdam-Hankendi yolundaki kontrol noktasında bekletiliyor. Görevliler ise yoldaki çadırlarda konaklıyor.
2 gündür kontrol noktasında bekleyen TIR'ların bulunduğu alana bugün Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, diplomatlar, 50 ülkeden ve uluslararası şirketlerden 60 şirketin temsilcileri geldi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev yaptığı açıklamada, "Azerbaycan, bu un ve unlu mamulleri Azerbaycan Kızılay'ı aracılığıyla Karabağ'daki Ermenilere ulaştırıp sunmaya hazır olduğunu ifade etti. Ne yazık ki, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeniler bunu reddediyor, kabul etmiyorlar. Bu iyi niyetin reddedilmesini ırkçılık olarak değerlendirmeliyiz. Aynı zamanda gördüğümüz bu yol Ağdam-Hankendi yolunun bir parçası. Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılmasının ardından bu yolların genişletilmesi ve yeni yolların inşası sağlandı. Ağdam-Hankendi yolu ile istenilen yükler Hankendi'ye çok kısa sürede teslim edilebilir. Ama gördüğünüz gibi Ermeniler bunu reddediyorlar. Ermenilerin bunu kabul etmeme sorumluluğu, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde Ermenistan tarafından oluşturulan ve halen desteklenen yasadışı rejime aittir" dedi.
Hacıyev, "Ama şunu bilsinler ki Azerbaycan kendi topraklarında herhangi bir gri bölgenin varlığını asla kabul etmeyecektir. Hiç bir insani bir kriz söz konusu değil. Bu amaçlı teatral bir oyundur. Bunu bilinçli olarak insani sorunlar adı altında uluslararası topluma sunmak istiyorlar. Eğer bir ihtiyaç söz konusu ise Ağdam-Hankendi yolu açık" ifadelerini kullandı.
Hacıyev, "Ağdam-Hankendi yolunun açılmasının ardından Azerbaycan gümrük mevzuatına uyularak Laçin-Hankendi yolunun da açılması sağlanabilir. Azerbaycan'ın bu iyi niyetini kabul etmemenin ırkçılık olduğunu bir kez daha söylüyoruz. Yani Azerbaycan'ın gönderdiği unlu ürünleri Azerbaycan'da kullanıldığı ve Azerbaycan tarafından sağlandığı için kabul etmiyorlar" diye konuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bakan-cavusoglundan-net-mesajlar
|
Bakan Çavuşoğlu'ndan net mesajlar
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz hafta Perşembe günü hayatını kaybeden İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in cenaze törenine katılacağını açıkladı. Bakan Çavuşoğlu konuşmasında Yunanistan'a da tepki göstererek "Türkiye'nin uluslararası arenadaki görünürlüğü ve başarıları Yunanistan'ı çıldırtıyor. Yunanistan bu nedenle Türkiye'yi kışkırtmak da istiyor" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Planlanmış bir görüşme yok. Böyle bir girişim de yok. Yunanistan'ın esas rahatsızlığı Türkiye'nin son zamanlarda çok önemli bir aktör olması. Önce Libya ile Deniz Yetki Alanları Anlaşmamızı imzaladık. Arkasından kıta sahanlığımızın batı sınırlarını belirledik. Buraya bir buçuk yıldır hiçbir gemiyi sokmadık. Bunlara, Yunanistan'ın, Rum kesiminin, üçüncü ülkelerin gemileri de dahil. 9 defa bunu delme girişiminde bulundular. Bu girişimlerin hepsini diplomatik çaba ve sahadaki tedbirlerle engelledik.
Diğer taraftan Türkiye özellikle Ukrayna ve Kafkasya konularında, Balkanlarda her yerde attığı adımlarla çok gözde bir ülke oldu. Herkesin yüzünü döndüğü bir ülke oldu. Gıda güvenliği, enerji güvenliği konusunda da yine önemli bir ülke haline geldi. Bu Covid'le başladı aslında. Güvenli bir tedarik merkezi oldu. Sonuç olarak Türkiye'nin uluslararası arenadaki görünürlüğü ve başarıları Yunanistan'ı çıldırtıyor. Ayrıca Yunanistan bu nedenle Türkiye'yi kışkırtmak da istiyor. İşte tacizler, kilit atmalar bunun örneği. Bir de Yunanistan Türkiye'nin yaptırımlara katılmamasını ve dolayısıyla turistlerin Türkiye'ye gelmesi gibi konuları da sürekli gündeme getiriyor. Belli ki bundan da çok rahatsız olmuşlar. Buna benzer ucuz hesaplar yapıyorlar. Yunanistan'ın attığı adımları buna bağlıyoruz.
Biz, o sözlere cevap vermeye bile gerek duymuyoruz. Nereye ne zaman gideceğimize biz karar veririz.
Sakarya Muharebesi'nin nerede olduğunu bilmeyenlerin sorularına cevap vermeyi doğru bulmuyorum. Bizde öyle bir muhalefet var ki haklı olduğumuz durumda bile, başta Ukrayna savaşı dahil olmak üzere, her konuda ülkeyi, Türkiye'yi suçlayıcı şeyler söyleyebiliyor.
Biz benzer mektupları ilk defa göndermiyoruz. Daha önce de bu şekilde mektuplar gönderdik. Yunanistan propagandalarına ve maksimalist taleplerine cevap verecek şekilde -Meis adası, Sevilla haritası saçmalıkları dahil- BM Güvenlik Konseyi Daimi üyelerine, AB üyesi ülkelere, NATO üyesi ülkelere daha önce de çok sayıda mektup gönderdik.
Tipik Yunanistan ikiyüzlülüğü, bir taraftan yaptırımlara katılmıyor diye her toplantıda Türkiye'yi şikayet ediyor, diğer taraftan da bu yaptırımların bypass edilmesine aracı oluyor. Zaten biz de bunu ifşa ettik.
Her platformda da dile getiriyoruz. Biz açık konuşuyoruz, biz yaptırımlara katılmayacağız diyoruz ama üzerimizden yaptırımların bypass edilmesine de izin vermeyeceğiz diyoruz. Nitekim vermiyoruz. Montrö'yü uyguluyoruz. Suriye'ye gidecek askeri uçaklara hava sahamızı kapattık. Net bir şekilde, Ukrayna'nın tahılının Rusya tarafından bize satılmasına izin vermeyeceğimizi söylüyoruz. Hatta takip sistemini teknik bir arıza dışında kapatan gemilerin bile Türk limanlarına yanaşmasına izin vermeyeceğiz diyoruz. Ama Yunanistan bir taraftan böyle konuşuyor bir taraftan yaptırımların bypass edilmesine aracı oluyor.
Bu, tamamen asparagas bir haber. İsrail de yalanladı.
Şu anda planlanmış bir görüşme yok. Bu olmayacağı anlamına gelmez. Değişik toplantılarda bir araya geleceğiz, ortak toplantılarımız var ama gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın Biden'la, gerekse benim Blinken'la ikili bir görüşme planlamamız yok. Sonuç itibariyle şu anda ABD yetkilileriyle planlanmış bir görüşme yok.
Seçim öncesi açıklamaları fazla dikkate almamak lazım. Finlandiya'da yapılan üçlü toplantıdaki görüşmelerde şu ortaya çıktı: o güne kadar ve bugüne kadar henüz somut bir adım atılmadı. Bu iki ülke tarafından atılan somut bir adım yok. Önümüzdeki dönemde adım atacaklarını taahhüt ettiler.
Kendileri de aslında henüz bir adım atılmadığını kabul ediyorlar. Aynı zamanda mutabakat zaptına bağlı kaldıklarını ve kalacaklarını söylüyorlar. Ama söylemeleri önemli değil, uygulama önemli.
Şimdi İsveç'te seçim oldu. Seçim öncesi bir adım atmalarını beklemiyorduk zaten. Seçimden sonra kurulacak hükümet gerekli adımları atmalıdır. Atmadıkları sürece bu anlaşmanın Meclis tarafından onaylanmayacağını biliyorlar.
Bizim için bir zaman baskısı yok. Tabii bu ülkelerin teröristlerin iadesi, terörist faaliyetlerin engellenmesi dahil yükümlülüklerini yerine getirmeleri terörle mücadele bakımından önemli. Ne kadar erken adım atarlarsa o kadar iyi olur ama NATO üyelikleri konusunda bizim üzerimizde herhangi bir zaman baskısı olmadığını vurgulamalıyım. Hangi ülkelerin NATO üyeliklerini onayladıklarını sürekli gündeme getiriyorlar. O da bizim üzerimizde herhangi bir baskı oluşturmaz. Bir mutabakat zaptı var. Net yükümlülükleri var. Bunların yerine getirilmesi lazım. Yasa değişikliği ise, yasa değişikliği yapacaklar. Mevcut yasalarımız buna elvermiyor denmesin. Bunu da zaten anlaşmanın içinde koyduk. Kendileri teklif ettiler yasa değişikliğini. Henüz daha adım atmadılar. Hükümet kurulduktan sonra hangi adımları atacaklar. Bunu yakından takip edeceğiz.
Bizim Şangay İşbirliği Teşkilatı'nda Diyalog Ortaklığı statümüz var. Azerbaycan'ın da öyle. Türk Devletleri içinde üye olanlar da var, olmayanlar da var. Biz bu Diyalog Ortaklığı statüsü kapsamında özel konuk olarak davet edildik. Sonuçta bu bölge ile de ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Üyelik konusunda verilmiş bir karar yok. Bir davet de yok o yüzden varsayım üzerine yorum yapmak istemem
Diğer sorunuz F-16'larla ilgili, siyasi düzeyde ve teknik düzeyde herhangi bir sorun yok. Yani askerlerimiz arasında yapılan görüşmelerde herhangi bir problem yok. Türkiye'ye verilecek F-16'ların, ABD ve NATO için de önemli olduğu vurgulanıyor, altı çiziliyor. Keza, siyasi taraftan da, Amerika yönetimi de aynı şeyi söylüyor. Kongre'ye bir soruya cevap olarak yazdığı mektupta da Dışişleri Bakanlığı bunu vurguladı. Ama bazı Kongre üyelerinden çatlak sesler çıkıyor. Önemli siyasi liderlerden de yönetimin ve askeri kanadın görüşüne yakın demeçler duyuyoruz. Lindsey Graham gibi, Türkiye ve NATO'ya önem veren, önemli siyasetçilerden de destek geliyor. Ama biz Amerikan yönetimine de şunu söyledik. Arkadaşlarımız da gidiyor. Milletvekillerimiz, Büyükelçiliğimiz de orada, Kongre üyeleriyle görüşmelerde, temaslarda bulunuyorlar. Aynı şekilde kendi lobi şirketlerimiz de her zaman olduğu gibi bu konuda çalışmalar yapıyor ama esas olarak Kongre'yi yönlendirecek olan Amerikan yönetimi. Ayrıca, Amerika bir seçim arifesinde. Kasım'da kritik bir seçim olacak ve Kongre'de hem Senato kanadında hem de Temsilciler Meclisi kanadında, dengeler değişebilir. Önceden nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek doğru olmaz, mümkün de değil. Seçimler öncesinde buna benzer konular, diasporaların oyunu almak bakımından da gündeme getirilebilir.
O süreçle ilgili bizim teklifimiz ortada. Herhangi bir cevap gelmedi, bir gelişme de olmadı. Irak şu anda daha çok kendi iç karışıklığına odaklanmış durumda. Biz, her zaman bu konularda şeffaf bir ülkeyiz. Keşke, bizimle en baştan istişarede bulunsalardı. İçinde bulundukları ortam nedeniyle Türkiye'yi eleştirmeyi tercih ettiler. Gerek IKBY, gerekse Bağdat, diğer bazı siyasi partiler de buna katıldılar. Şu anda herhangi bir gelişme olmadı. Belki önümüzdeki süreçte bazı görüşmeler olabilir.
Her şeyden önce şu anda görünürde sorunsuz devam eden bir süreç var. Biliyorsunuz, tahıl anlaşması 4 aylık bir anlaşma ve 19 Kasım'da bitiyor. Toplantıda, bunun uzatılması ve süreçte aksaklık var mı yok mu bunları değerlendirdik. Savaşan iki tarafın, insani konu olsa bile, her gün her saat anlaşması da mümkün değil ama şu ana kadar Türkiye ve BM, bu süreci iyi yönetiyor, onu söylemek isterim. Tabii kendilerini de tebrik ettik, çabalarından dolayı teşekkür ettik. Bu ülkeden ayrılan gemilerin ürünleri nereye taşıdıkları, nerelere gittikleri konularında Rusya'nın da bazı serzenişleri oldu. Tahıl "ihtiyaç sahibi fakir ülkelere değil de zengin ülkelere gidiyor" diye. Bunu biz gözden geçirdik, ne kadar ve nereye gidiyor diye, hangi ülkelere yüzde kaçı gidiyor, Afrika'ya ne kadar gidiyor, bunların hepsini hep gözden geçirdik. Tabii, gübre ihracatı da önemli. Tarım ülkelerinin ciddi bir gübre ihtiyacı var, Türkiye'nin de ihtiyacı var ve gübre fiyatları çok yükseldi. Bu anlaşmanın uygulamaya girmesinin ardından, tahıl ürünleri fiyatları 2008'den bu yana en büyük düşüşü yaşadı. BM Gıda ve Tarım Teşkilatı'na göre tahıl fiyatlarında Temmuz ayında %11 düşüş oldu. Bu ciddi bir düşüş.
Diğer taraftan Rusya'nın ihraç ettiği ürünler yaptırıma dahil değil ama, daha önce de söylediğimiz gibi, gemilerin limanlardan servis alması, ya da yanaşabilmesi, sigorta ve bankacılık gibi kısıtlamalar, ambargolar var. Her ne kadar açıklamalar yapılsa da, özellikle Rusya bu konuda şikayette bulununca, Blinken ve BMGS Guterres'le telefonla temas ettim. Daha sonra Blinken'ın da, Amerikan yönetiminin de, açıklaması oldu, Genel Sekreterin de. Fakat bu açıklamalara rağmen, Rus tahılını taşımakta tereddüt eden gemi ve taşımacılık şirketleri var, ama herhangi bir engel yok. Yani şu anda Rusya da ürünlerini ihraç edebilir.
O doğru ve gerçekçi bir açıklama değil. Neden gerçekçi bir açıklama değil. Bugün biz o topraklardan çekilirsek oralara rejim hakim olamaz. Terör örgütleri hakim olur. Bu bizim için de risk, rejim için de risk. Yani Suriye için risk aslında. Ayrıca ciddi bir göç baskısıyla karşı karşıya kalırız. Şimdi bu konuyu sürekli gündeme getiriyorlar. Belgrad'da ayaküstü yemek öncesi diğer bakanlarla beraber yaptığımız kısa görüşmede de rejimin Dışişleri Bakanı bu konuyu gündeme getirdi. Ben de kendisine şunu söyledim: Sizin Suriye'de istikrarı sağlayabilmeniz için önce iç uzlaşının olması gerekiyor. Teröristleri bir kenara bırakın. Anayasa konusunda muhaliflerle uzlaşarak adım atın, ülkeyi seçime götürün. Biz her zaman söylüyoruz, Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Ama şu anda biz olmadığımız zaman bize yönelik çok ciddi tehdit oluşacak ortamlar hayat bulur.
Bizim Astana Formatı, Anayasa Komitesi ve diğer konularda zaten masa etrafında görüşmelerimiz devam ediyor. Rejimle muhalifler arasında güven arttırıcı adımlar, yani esir takası, rehine takası gibi konularda da Astana formatı çerçevesinde arabuluculuk yapıyoruz. Onun dışında ikili düzeyde herhangi bir siyasi görüşme yok. Biraz önce de söylediğim gibi istihbarat düzeyinde görüşmeler devam ediyor.
Türkiye'yi temsilen ben katılacağım. Ardından BM Genel Kurulu için New York'a geçeceğim. Daha sonra da 27 Eylül'de Japonya'da eski Başbakan Abe için düzenlenecek resmi cenaze törenine katılacağım.
Tatilde olan Büyükelçiler vardı, onların dönmesini bekliyoruz. Bu ay içinde New York BM Genel Kurulu sonrasında olur. Arkadaşlar burada, Batı ülkelerinin, sadece AB değil, Büyükelçilerini bir araya getirecekler, gerekli uyarılarımızı yapacağız. Bazı ülkeler vize sürecini hızlandırmaya başladılar. Bazı ülkelerde sorunlar devam ediyor. Vize mağduriyetlerine ilişkin ABD, Almanya dahil diğer birçok ülkeyle ilgili çeşitli örnekler var. İş insanlarımız var, doktorlarımız var... Şimdi bir fuar var, oraya gidiyorsunuz davetlisiniz, başvuruyu yaparken de söylüyorsunuz bu fuara gideceğim diye, fuar tarihinin sonrasına randevu veriyorlar. Olacak iş değil. Bir önemli akademisyenimiz, bazen doktor olabiliyor, bazen tarihçi, herhangi biri de olabilir, bir sempozyuma, bir foruma, bir konferansa davet ediliyor, randevu tarihi o konferansın sonrasına veriliyor. Gitme sebebi de belli. Bu kadar açık, absürd örnekler var. Bunu bir düzene sokmamız lazım. Bu böyle gitmez. Daha önceki görüşmelerimizde Alman Dışişleri Bakanının yanında Büyükelçisi de vardı, söyledim, yine AB Temsilcisine de söyledik Ankara'da. Yine Blinken'a da söylediğimizde yanında Büyükelçi Flake de vardı. ABD yine hızlandırdı son zamanlarda gelen bilgilere göre, ama halen yetersiz ve bunun artık çözülmesi gerekiyor.
Biz bunu ilk görüşmeden sonra teklif ettik aslında. İlk görüşme Moskova'da oldu. O görüşmeden sonra ikinci ülkelere gitmemize gerek yok, artık Türkiye veya Ermenistan'da olsun dedik. Hangi ilde, hangi şehirde olacağı da önemli değil. Fakat Ermenistan buna hazır olmadığını söyledi. Toplamda dört görüşme oldu. Bu konularda Ermenistan çekingen davranıyor, üzerimizde baskı var diyor. Olabilir de.
Ama şu son Azerbaycan ile gelişmeler bizim canımızı tabiatıyla sıktı. Ermenistan'ın bu provokasyonları sonlandırması gerekiyor. Bizim Ermenistanla görüşmelerimiz ikili düzeyde devam ediyor ancak kendilerine bunun, Azerbaycan'dan bağımsız bir şekilde devam etmeyeceğini söylüyoruz. Biz böyle söylediğimiz zaman da rahatsız olduklarını belirtiyorlarmış. Ama bu gerçek. Bizim Azerbaycan'dan bağımsız şekilde adım atmamız mümkün değil. Gerçekçi de değil. Azerbaycan ile bizim aramızdaki ilişkiler bir yana, Azerbaycan ile Ermenistan arasında bu gerilimler devam ederken Güney Kafkasya'da istikrardan nasıl söz edilebilir. Şimdi anlaşmalar imzalandı, işte Zengezur vs. diğer projeler, Ermenistan'ın da çok yararına olacak projeler, buna bile "koridor" demeyin gibi bir sürü bahaneler buluyorlar. Brüksel'de tekrar bu konuları hayata geçireceklerini teyit ettiler, Aliyev ile Paşinyan'ın görüşmeleri oldu. Sonuçta biz Güney Kafkasya'nın istikrarı için samimiyiz. Ermenistan daha samimi olursa, gelişmeler olabilir.
Şimdi arkadaşlar zaten şu anda da karayoluyla da Ukrayna tahılının ihracatı devam ediyor. Biz Lviv'e giderken Ukrayna Polonya sınırında Ukrayna tarafına geçtikten sonra TIR kuyruğuna şöyle bir baktım. Nereden baksanız en az 30 km'lik bir kuyruk var. Bunların hepsi ürün taşıyor. Çoğu da tahıl. Ama özellikle ray sistemi, genişlik bakımından farklı olduğu için, Ukrayna ile Avrupa arasında demiryoluyla taşımacılık fazla gerçekleştirilemiyor. Sonuçta alternatif arayış içinde olmak son derece doğaldır. Mantıklıdır ve sağlıklıdır. Yani diyelim ki bu Anlaşma herhangi bir sebepten dolayı durdu. Olur da Rusya çekildim der. Ukrayna çekildim der. Diğer taraftan karayoluyla taşıma devam edecektir. Zaten Romanya üzerinden de bir taşıma söz konusu, ama o da sınırlı. İmkanlar sınırlı bu imkanları genişletme çalışmaları doğaldır. Biz Türkiye olarak da Ukrayna ürünlerinin bu şekilde değişik piyasalara ulaşabilmesi için alternatiflerin olmasını da sağlıklı buluyoruz. Doğru buluyoruz.
Olumsuz bir şey yok ama olumlu somut adım da yok. Uluslararası platformlarda birbirimize karşı çıkmama prensipleri vs. bunlar devam ediyor. Olumsuz bir durum yok. Mısır'da bir kabine değişikliği oldu. Mısır kendi iç dinamiklerine odaklandı.
Mesela Suudi Arabistan ile son 4 ayda ticaretimiz yüzde 115 arttı. Okullarımız tekrar açıldı. 7 tane okul vardı biliyorsunuz. Ve birçok alanda olumlu adımlar atıldı. Aynı şey BAE için de geçerli. İsrail ile karşılıklı Büyükelçilerin atanma aşamasına geldik, sivil havacılık anlaşması yaptık. İsrail hava yolları uçuşlarına Ekim'de başlayacak. Öte yandan Filistin konusunda da özellikle Ramazan ayında Cumhurbaşkanımızın Herzog'u araması ile Mescid-i Aksa'ya Müslüman olmayanları sokmama kararı alındı. Geçmişte olan bir uygulamaydı. Ama Netanyahu zamanında bu uygulamayı maalesef askıya almışlardı. Yani Filistin'le ilgili Filistinlilerin bize ilettiği konuları biz İsrail tarafına aktarıyoruz. Bazı konularda adımlar da atıldı. Gerek Ramallah ile yapılan görüşmeler gerek Cumhurbaşkanımızın, biliyorsunuz Abbas'ı misafir etti, o yaptığı görüşmelerden sonra Filistinlilerin bize ilettiği konuları da İsraillilere aktarıyoruz. Yani hem ikili konularda hem bölgesel konularda somut adımlar atılıyor.
Yeni Büyükelçiler kararname taslağı hazır. Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Kapsamlı bir kararname olacak.
Ukrayna tarafından başlatılan bu kampanyanın sadece Türk firmalarına yönelik olduğuna ilişkin bir algı yaratıldı. Sadece Türk firmalarına yönelik değil. ABD ve AB ülkeleri gibi Rusya ile bağlantılı ve iş yapan pek çok ülkenin şirketlerini de buna eklemişler. Bu listede 18 binden fazla kişi ve şirket yer alıyor. Bizi ilgilendiren kendi firmalarımız. Hem Kiev hem de Ankara'da girişimlerde bulunduk. İzahat istedik. Üzerinde çalışıyoruz.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bakan-cavusoglunun-washington-temaslari
|
Bakan Çavuşoğlu'nun Washington temasları
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ABD temasları kapsamında Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği konutunda Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ABD temasları kapsamında Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın Washington DC şubesinin düzenlediği etkinliğe katıldı. Etkinlik sonrası sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Bakan Çavuşoğlu, "SETA Vakfı'nın Washington DC'de düzenlediği etkinlikte, ülkemizin Girişimci ve İnsani Dış Politikasını anlattık, soruları yanıtladık" dedi.
Bakan Çavuşoğlu daha sonra Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması 2'nci Bakanlar Toplantısı kapsamında mevkidaşı ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüştü. Çavuşoğlu, görüşmenin ardından Türk basın mensuplarıyla düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Ayrıca, Çavuşoğlu'nun mevkidaşıyla yaptığı toplantının ardından ortak açıklama metni de yayımlandı.
Öte yandan başkent Washington'daki programında farklı düşünce kuruluşlarından akademisyenler, kanaat önderleri ve iş dünyasının temsilcileriyle de bir araya gelen Bakan Çavuşoğlu Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği konutunda Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bakan-fidan-azerbaycan-cumhurbaskani-aliyev-ile-gorustu
|
Bakan Fidan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile görüştü
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bakü'de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Bağlantısızlar Hareketi Bakanlar Toplantısı'na katıldı. Bakan Fidan daha sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi.
Bakan Fidan Bakü temasları kapsamında, Özbekistan Dışişleri Bakanı Bakhtiyor Saidov, Belarus Dışişleri Bakanı Sergey Aleinik, Malezya Dışişleri Bakanı Zambry Abdul Kadir, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ve Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Salem Abdullah Al-Jaber Al-Sabah ile de ikili görüşmeler gerçekleştirecek.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov'un daveti üzerine resmi temaslarda bulunmak için Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye geldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başkent Bakü'de düzenlenen Bağlantısızlar Hareketi Koordinasyon Bürosu Bakanlar Toplantısı'na katıldı.
"Azerbaycan Bağlantısızlar Hareketi Başkanı görevini başarıyla yaptı"
Toplantıdaki konuşmasında, Azerbaycan'ın Bağlantısızlar Hareketi'nin başkanlığını çok zor bir dönemde üstlendiğini ifade eden Fidan, "Azerbaycan, savaşlar ve çatışmalar sırasında kabul etti. Bu çok zor bir görevdi. Bağlantısızlar Hareketi'nin faaliyetleri ırkçılık, yeni sömürgecilik ve daha birçok sorunla mücadeleye katkı sağladı. Azerbaycan Bağlantısızlar Hareketi Başkanı görevini başarıyla yaptı" dedi.
"Türkiye barışın savunucusudur"
Bağlantısızlar Hareketi'nin üyelerinin, daha iyi bir küresel düzene nasıl ulaşılacağı konusundaki tartışmalara önemli katkılarda bulunduğunu belirten Fidan, "Buna Birleşmiş Milletler reformu, küresel sağlık mimarisinin iyileştirilmesi, terörle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması da dahildir. Tıpkı Bağlantısız Hareket gibi Türkiye de yorulmadan barışın savunucusudur, Ukrayna savaşı da bunun çok çarpıcı bir örneğidir. Savaşın başından beri diplomatik müzakerelerle adil bir şekilde yapılması için çalışıyoruz. En önemlisi Karadeniz Tahıl Girişimi ile Ukrayna, Rusya ve BM'yi bir araya getirdik ve küresel bir gıda krizi önlendi. Türkiye bu inisiyatifi yaşatmaya kararlıdır ve desteğinize güveniyoruz. Barış için arabuluculuk gibi inisiyatiflere öncülük ederek bu ihalelerin barışçıl çözümünü gündemimizin üst sıralarında tutuyoruz. Etkili çok taraflılığın küresel adaletsizlikleri ele almanın anahtarı olduğuna inanıyoruz. Dağılımın merkezinde, BM Güvenlik Konseyi reformunda yatıyor. Güvenlik Konseyi daha adil bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır" diye konuştu.
"İsrail'in Harem-i Şerif'in kutsallığına karşı aşırılık yanlısı provokasyonları kabul edilemez"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'dünya beşten büyüktür' mottosunun tüm dünyada yankılandığını ifade eden Fidan, "Küresel adaletsizliklerden bahsetmişken, Filistin'de yaşananlardan bahsetmeden geçilemez. İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki eylemlerini biliyorsunuz. İşgali sürdürmek ve Doğu Kudüs eyaletlerinin statüsünü değiştirmek gibi. İsrail'in Harem-i Şerif'in kutsallığına karşı hız kesmeden devam eden aşırılık yanlısı provokasyonları kabul edilemez düzeydedir. Bağlantısızlar Hareketi'nin de bu konuda çok hassas olduğunu biliyorum. Hepimiz, başkenti Doğu Kudüs olan ve İsrail'le yan yana bulunan, 1967'nin çizgilerine dayanan, egemen, bağımsız bir Filistin devletini desteklemeliyiz. Ortadoğu'da barışın tek geçerli formülü budur. Bununla Filistin, egemen ve eşit bir üye olarak uluslararası toplumda onurlu bir yer edinir ve dünya daha güvenli ve adil bir yer olur" dedi.
"Küresel sorunları aktif olarak çözmeye çalışacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin ikinci yüzyılına girdiğini belirten Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Bu yeni dönemde aktif olarak terörizm, ırkçılık ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla ilgili konuları çözmeye çalışacağız. Büyük ölçekli sorunlarla karşılaşıldığında herkes aynı şekilde tepki vermiyor. Bazıları kayıplardan kaçınmak için mücadeleden kaçınırken, diğerleri başkalarını suçlamayı tercih ediyor" şeklinde konuştu.
"İslam'a yönelik saldırılar Avrupa'da adeta salgın hale gelmiştir"
Günümüz dünyasında Müslümanlara, Afrika ve Asya kökenlilere, Romanlara, Yahudilere ve göçmenlere yönelik kin ve nefretin görülmemiş boyutlara ulaştığına dikkat çeken Fidan, "Özellikle İslam'a yönelik saldırılar Avrupa'da adeta salgın hale gelmiştir. Milyarlarca insanın kutsal kitabı Kur'an'ı yakmak ve ifade özgürlüğü kisvesi altında bu eyleme izin vermek, milyarlarca insana açık bir hakarettir. Ancak bu tablo bizi yıldırmamalı" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bakan-fidan-bakude-baglantisizlar-hareketi-bakanlar-toplantisina-katiliyor
|
Bakan Fidan Bakü'de: Bağlantısızlar Hareketi Bakanlar Toplantısı'na katılıyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bakü'de düzenlenen Bağlantısızlar Hareketi Koordinasyon Bürosu Bakanlar Toplantısı öncesi Azerbaycanlı mevkidaşı Ceyhun Bayramov tarafından karşılandı. Fidan, daha sonra bakanlarla birlikte aile fotoğrafı çekimine katıldı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bağlantısızlar Hareketi Bakanlar Toplantısı'na katılmak üzere Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye geldi. Bakan Fidan, toplantı öncesi Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov tarafından karşılandı. Fidan daha sonra diğer bakanlarla birlikte aile fotoğrafı çekimine katıldı.
Bakan Fidan toplantı marjında düzenlenecek Bağlantısızlar Hareketi Filistin Bakanlar Komitesi Toplantısı'na ve Azerbaycan halkının milli lideri Haydar Aliyev'in doğumunun 100. yıl dönümü vesilesiyle gerçekleştirilecek etkinliğe iştirak edecek, ayrıca mevkidaşlarıyla ikili temaslarda bulunacak.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bakan-fidan-susada-eit-temiz-enerji-merkezi-tuzugunu-imzaladi
|
Bakan Fidan, Şuşa'da EİT Temiz Enerji Merkezi Tüzüğü'nü imzaladı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları 27. Toplantısı kapsamında EİT Temiz Enerji Merkezi Tüzüğü'nü imzaladı.
Azerbaycan'ın Şuşa şehrinde Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları 27. Toplantısı yapıldı. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov'un başkanlığında düzenlenen toplantıya EİT Genel Sekreteri Hüsrev Nazıri, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Tacikistan Dışişleri Bakanı Siraceddin Muhriddin, Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Nurtleu, Özbekistan Dışişleri Bakanı Bahtiyar Saidov, Pakistan Dışişleri Bakanı Jalil Abbas Jilani, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kırgızistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Avazbek Atahanov ve İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehdi Safari katıldı.
Toplantının ardından Dışişleri Bakanı Fidan, EİT Temiz Enerji Merkezi Tüzüğü'nü imzaladı.
Ayrıca toplantının sonuçlarına ilişkin gelecekteki bölgesel iş birliğinin gelecekteki adımlarını belirleyen bir bildiri de kabul edildi. Toplantının sonunda EİT dönem başkanlığının Azerbaycan'dan İran'a geçmesi kararlaştırıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bakan-fidana-azerbaycanli-mevkidasindan-anlamli-hediye
|
Bakan Fidan'a Azerbaycanlı mevkidaşından anlamlı hediye
Bakan Fidan, Türkevi'nde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Türkevi'nde kullanılmak üzere Bakan Fidan'a Karabağ halısı hediye etti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD'nin New York şehrinde temaslarını sürdürüyor. Bakan Fidan, Türkevi'nde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'na katıldı.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Bakan Fidan'a Türkevi'nde kullanılmak üzere Karabağ halısı hediye etti. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Can Azerbaycan'a bu anlamlı hediye için teşekkür ederiz" ifadeleri kullanıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bakan-guler-abdli-mevkidasi-ile-gorustu
|
Bakan Güler, ABD'li mevkidaşı ile görüştü
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ABD Savunma Bakanı LLoyd Austin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve ABD Savunma Bakanı Lloyd James Austin, 5 Ekim 2023 tarihinde bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği kaydedildi. Görüşmede, Suriye'deki son gelişmelerin ele alındığı aktarıldı.
Açıklamada ayrıca Bakan Yaşar Güler tarafından, Türkiye'nin DEAŞ'a karşı ABD ile ortak mücadeleye hazır olduğunun ifade edildiği belirtildi. Her iki Bakanın, bölgede icra edilen faaliyetlerde ABD ve Türk unsurlarının yakın koordinasyonunun önemini vurguladığının altı çizildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bakan-guler-azerbaycan-cumhurbaskani-aliyev-ile-gorustu
|
Bakan Güler, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile görüştü
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Azerbaycan'da Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Azerbaycan'daki resmi temaslarını sürdürüyor. Güler, bugün başkent Bakü'de Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi.
Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Kardeş ülke Azerbaycan'da bulunan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev tarafından kabul edildi. Bakan Yaşar Güler görüşmede, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını da iletti" denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bati-ile-al-ver-sureci-abd-ve-ab-erdogan-ile-yeni-5-yila-hazirlaniyor
|
Batı ile 'al-ver' süreci... ABD ve AB, Erdoğan ile yeni 5 yıla hazırlanıyor
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin geride kalmasının ardından Batı başkentlerinde Türkiye ile ilişkilere 'kaldığı yerden devam' havası hakim. Yeni dönemde özellikle bir süredir askıda bekleyen meseleler konusunda 'al-ver' anlayışının öne çıkması bekleniyor.
Seçimler sonrası gözler Türk dış politikasının önceliklerine çevrildi. Hürriyet'e değerlendirmede bulunan uzmanlar, ilişkilerde radikal değişiklikler olmasa da 5 yıllık seçimsiz dönemin somut adımlar atmaya imkan vereceği görüşünde. Türkiye'nin eski Los Angeles Başkonsolosu Gülru Gezer, içeride ekonomi önceleneceğinden dış politikada sorunların minimumda tutulacağı öngörüsünde bulundu. Gezer, Batılı liderlerin kesin sonuçları beklemeden Erdoğan'ı tebrik etmelerinin, bu yönetimle "devam etme isteklerini" gösterdiğini kaydetti. Joe Biden yönetimi İstanbul seçimleri sonrası 'Erdoğan gidebilir' şeklinde düşündü" diyen Washington Enstitüsü'nden Soner Çağaptay da şimdi Erdoğan'ın kalıcılığı üzerinden ilişkileri geliştirecek adımlar atılacağını kaydetti.
İlişkilerde bir "al-ver" süreci beklediğini aktaran Çağaptay, Türkiye'nin İsveç'e NATO vizesi vermesinin, Washington'un ise F-16 satışını onaylamasının önemli olacağını belirtti. Nitekim önceki akşam Erdoğan ile telefonda görüşen ABD Başkanı Biden, F-16'lara karşılık İsveç meselesini gündeme getirdi. Çağaptay, ABD gündemi 2024 seçimlerine dönmeden Erdoğan'ın bir Washington ziyareti yapabileceğini kaydetti. Gezer de ABD Seçim senesine girmeden F-16 satışının Kongre'den geçebileceği görüşünü dile getirdi.
Öte yandan 28 Mayıs Pazar gecesi eski Başkan Donald Trump'ın Erdoğan'ı kutlayan ilk Batılı lider olmasını "sıradışı" bulduğunu ifade eden Gezer, Başban Biden açıklama yapmamışken Trump'ın öne çıkması için "Kendini 2024'e hazırlıyor" yorumunu yaptı. Türk dış politikasında mevcut koşulların değişmesini beklemediğini ifade eden Çağaptay, "Son yıllarda Rusya ve ABD arasında bir denge kurup istediğini alan bir siyaset üretiliyor" diyerek bunun sürmesini beklediğini anlattı. Suriye ile olası bir normalleşmenin ABD ile ilişkilere etkisine dair Gezer, Washington'da havanın "desteklemiyoruz ama köstek de olmuyoruz" şeklinde olduğunu belirterek, "Suriye'ye komşu Türkiye bölgedeki normalleşme trenini kaçıramaz" dedi.
SEÇİM süreci boyunca sessiz kalmaya özen gösteren Avrupa Birliği'nden sonuçların belli olmasının ardından gelen mesajlar, önde gelen üye ülke başkentlerinin ve Brüksel'in Türkiye'yle ilişkilerde yeni bir angajmana hazır olduğu sinyali içeriyor. AB'nin önceliği, ilişkileri gerilimden uzak tutarak karşılıklı faydaya dayalı alanlarda işbirliğini geliştirmek.
Seçimlerin galibinden bağımsız olarak Türkiye'yle yeni bir angajmana ihtiyaç olduğu uzunca bir süredir Almanya tarafından dile getiriliyordu. Fransa ilk aşamada bu fikre sıcak bakmasa da gelinen aşamada aynı çizgiye gelmiş durumda. Yeni dönemde ilişkilerin ileriye götürülmesi isteği hemen her Avrupa liderinin kutlama mesajına yansıdı. Konuya teknik boyutuyla bakıldığında dikkat edilmesi gereken mesaj ise AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Josep Borrell ile Genişleme Komiseri Oliver Varhelyi'nin ortak açıklaması. Açıklamada, "AB, Doğu Akdeniz'de istikrarlı ve güvenli bir ortamın yanı sıra Türkiye ve tüm halkı ile işbirliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkinin sürdürülmesinde stratejik bir çıkara sahiptir" denildi. Bu ikili, yapıcı bir ilişkiye doğru ilerlemek için AB'nin Türkiye ile temas kurmaya hazır olduğunun da altını çizdi. Son dönemde fazla bir hareketin olmadığı ilişkilerde daha önceki dönemde olduğu gibi pragmatik adımlarla, çoğu kesim tarafından "al-ver" olarak özetlenen yaklaşımla ilerlenmesi politikasının korunması bekleniyor.
Türkiye'nin müzakere sürecinin canlandırılması konusunda ise kısa vadede herhangi bir hareketlilik beklenmiyor. İlişkilerde yeni bir ivme yakalanıp yakalanmayacağı ve bunun ne kadar derinleştirilebileceği ise büyük ölçüde Türkiye'nin tavrına bağlı olacak. Müzakere sürecinde yeni sayfa ihtimali şu aşamada sıfıra yakın olsa da gümrük birliği ve vize manevra alanının daha geniş olduğu alanlar olarak görülüyor. Her iki alanda da teknik adımlar atması gereken Türkiye, ilerleme sağlanması için bastırıyor.
ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gece telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra NATO müttefikleri olarak temmuz ayında gerçekleştirilecek NATO Zirvesi ve transatlantik güvenliğin güçlendirilmesi konularının ele alındığı belirtildi. Basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan Biden, görüşmede kendisinin Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya katılımına itirazından vazgeçmesi konusunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise ABD'nin Türkiye'ye F-16 satışı olasılığını gündeme getirdiğini söyledi. İsveç'in NATO üyeliği konusunda yeni bir adım bekleyip beklemediği sorulan Biden, "Konuyu gündeme getirdim. Gelecek hafta daha detaylı görüşeceğiz" dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile "New York'taki Türkevi'ne yapılan saldırı, İsveç'in NATO üyelik süreci ve İstanbul Tahıl Anlaşması" konularının ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Öte yandan Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Biden'ın görüşmesine ilişkin ayrıntıları paylaştı. Fırat'ın edindiği bilgiye göre, ABD liderinin "Batı'nın size karşı müdahalesinin adil olmadığını düşünüyorum" ifadesini kullanması görüşmeye katılan Türk heyetini şaşırttı. Biden ayrıca "F-16 meselesini şahsen derhal ilerletmek istediğini fakat Kongre'nin İsveç'in üyeliğinin onaylanması şartını öne sürdüğünü" söyledi.
Dünya liderlerinden geçen pazar yapılan seçimler sonucunda bir dönem daha göreve seçilen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a tebrik telefonları devam etti. Haziran ayında yapılacak ikinci genel seçimlerde seçilmesine kesin gözüyle bakılan eski Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayanlar arasındaydı. Miçotakis, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı SEÇİM başarısından dolayı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki akşam da Mısırlı mevkidaşı Abdülfettah el Sisi ile görüştü. Sisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçimlerdeki başarısından ötürü tebrik ederken, görüşmede Türkiye-Mısır ilişkilerini derinleştirecek adımlar ve bölgesel meselelerin ele alındığı ve iki liderin karşılıklı olarak büyükelçi atanması hususunda mutabık kaldığı belirtildi.
Muhammed KAFADAR-Güven ÖZALP / Hürriyet
|
https://www.cnnturk.com/dunya/beklenen-haber-geldi-israil-ateskesi-kabul-etti
|
Beklenen haber geldi! İsrail ateşkesi kabul etti
İsrail'in Gazze'ye yönelik 3 gündür devam eden saldırılarının ardından İsrail ve Filistin'in, Mısır'ın arabuluculuğunda ateşkes için anlaştığı öne sürüldü. Ateşkesin, yerel saatle 20.00'de başlaması bekleniyor.
Mısırlı bir güvenlik kaynağı, İsrail'in ateşkes teklifini teklifi kabul ettiğini ifade ederken, Mısır'ın ateşkes çabalarına aşina olan bir Filistinli yetkili ise, söz konusu ateşkesin yerel saatle saat 20:00'de yürürlüğe gireceğini aktardı. Ancak İsrailli bir kaynak ise, ateşkes görüşmelerin hala "ilerlemeye" devam ettiğini belirterek, "Ateşkes olacağı kesin değil" ifadelerini kullandı. Ateşkes konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
İsrail, saldırılarının sorumluluğunu Filistin İslami Cihat Örgütü'ne yüklerken, bir İsrail ordu sözcüsü, "Sessizliğe sessizlikle cevap verilecektir" ifadelerini kullandı. İsrail güvenlik kabinesi bakanı Gideon Saar ise, "İslami Cihad bu operasyonu uzatmak istediği ölçüde pişman olacak" dedi.
Filistin İslami Cihat Örgütü, İsrail'e şu ana kadar 780 roket ve havan fırlattı
İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, Filistin İslami Cihat Örgütü'nün geçtiğimiz cuma gününden bu yana İsrail'e 780 roket ve havan fırlattığı aktarıldı. Bunlardan 180'inin Gazze Şeridi'nden fırlatıldığı ifade edilen açıklamada, Demir Kubbe hava savunma sisteminin ise saldırıların 270'ini engellediği belirtildi.
İsrail Savunma Bakanlığı tarafından geçtiğimiz cuma günü yapılan açıklamada, Filistin İslami Cihat Örgütü'nün artan saldırı tehdidi nedeniyle Gazze Şeridi'nin vurulduğunu duyurmuştu.
İsrail güçlerinin geçtiğimiz cuma günü Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı saldırılarda bugüne kadar 6'sı çocuk, 4'ü kadın olmak üzere toplam 31 kişi hayatını kaybetti, 265 kişi de yaralandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/beklenen-kar-yagmadi-fransadaki-kayak-merkezi-kapilarini-kalici-olarak-kapatti
|
Beklenen kar yağmadı: Fransa'daki kayak merkezi, kapılarını kalıcı olarak kapattı
Fransız Alpleri'ndeki bir kayak merkezi, küresel ısınmanın neden olduğu kar eksikliğinin kayak sezonunu sadece birkaç haftaya indirmesinin ardından kapılarını kalıcı olarak kapattı.
Fransa'nın Trois Vallees kayak alanına yakın küçük bir aile tesisi olan La Sambuy, geçen sezon yalnızca bir ay açılabildi.
La Sambuy Belediye Başkanı Jacques Dalex, "Tatil beldesinde 1 Aralık'tan 30 Mart'a kadar neredeyse her gün kar yağıyordu. Ancak 2022/23 sezonunda yalnızca dört hafta kar yağdı ve o zaman bile çok fazla kar yoktu. Pistte taşlar ve kayalar çok hızlı belirdi" dedi.
Dalex'e göre, yıllık 80 bin euroluk bir maliyetle, bu kadar kısa bir süre için asansörleri çalıştırmak mali açıdan uygun değil.
2023'ün Ocak ve Şubat aylarında sadece birkaç hafta açılmaya yetecek kadar kar olduğundan, tesis yılda yaklaşık 500 bin euro kaybediyordu.
TRT Haber'de yer alan bilgiye före Bijou tesisinde dört siyah piste, üç kırmızı piste, iki mavi piste ve yeni başlayanlar için bir yeşil piste erişim sağlayan bir telesiyej ve üç draglift bulunuyordu.
10 Eylül'de tesisin web sitesinde tesisin "kesin olarak kapatılacağını" belirten bir duyuru yayınlandı.
Mesajda "2023'ün son yaz sezonu ve yanınızda geçirdiğiniz tüm harika yıllar için hepinize teşekkür ederim" denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/berlinde-polisin-kacak-aslan-avi
|
Berlin'de polisin kaçak aslan avı
Almanya'nın başkenti Berlin'de görülen aslan paniğe neden olurken, polis halka "evlerinizden çıkmayın" uyarısı yaptı.
Almanya'nın başkenti Berlin'in güneybatısında sokaklarda aslan görüldü. Kleinmachnow ilçesinde ormanlık alanda başıboş gezen bir aslanın tespit edilmesinin ardından Berlin polisi harekete geçti. Kleinmachnow, Teltow ve Stahnsdorf halkına evde kalmaları ve evcil hayvanlarını da sokağa çıkarmamaları uyarısında bulunan polis, vahşi hayvanı arama çalışmalarına başladı. Polis, aslanın nereden geldiğinin bilinmediğini ancak kaldığı hayvanat bahçesi ya da tesisten kaçmış olabileceğini söyledi.
Polis Sözcüsü Daniel Keip, "Gece yarısı sıralarında görgü tanıkları vahşi bir hayvanın bir yaban domuzunu ısırdığını görmüş. Bununla ilgili görüntülerimiz de var ve bu görüntülere göre bunun dişi bir aslan olduğu çok net. Bunun gerçekliğinden şüphe etmemizi gerektiren bir neden bulunmuyor" ifadelerini kullandı.
Hayvanın görüldüğü bölgede havadan ve karadan arama çalışmaları sürüyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/biden-suriyedeki-drone-saldirisina-karsilik-verdik
|
Biden: Suriye'deki drone saldırısına karşılık verdik
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kanada'yı ziyaret ederek dün Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile ortak basın toplantısı düzenledi. Biden, basın toplantısında İran tarafından desteklenen bir grubun Suriye'deki ABD üssüne dron saldırısı düzenlediğini ve ABD'nin buna hava saldırısı ile karşılık verdiğini açıkladı.
ABD Başkanı Joe Biden ortak basın toplantısında Trudeau'dan sonra söz alarak "Buraya gelirken ulusal güvenlik ekibim bana dün Suriye'de bir saldırı olduğu konusunda bilgi verdi. İran destekli bir militan grup, insansız hava aracıyla tesislerimizden birini vurdu ve birkaç Amerikalı yaralandı. O saldırıda bir vatandaşımız trajik bir şekilde hayatını kaybetti" ifadelerini kullandı. Biden, ABD ordusunun dün bu saldırıya cevaben Suriye'de bir hava saldırısı düzenlediğini ifade etti.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau basın toplantısında, Başkan Biden ile Şubat 2021'de yapılan ABD-Kanada Ortaklığı Yol Haritası planında kaydedilen ilerlemeleri görüştüklerini vurguladı. Trudeau, özellikle piller, bilgisayarlar, telefonlar ve yarı iletkenlerde kullanılan kritik mineral tedarik zincirlerini güvence altına almanın önemine dikkat çekip ABD ile Kanada'nın yarı iletkenler üretmek için bir sistem yürürlüğe koyacaklarını ifade etti.
Başbakan Trudeau, 25 Mart 2023 itibariyle ABD ile Kanada arasında 29 Aralık 2004'te imzalanan Güvenli Üçüncü Ülke Anlaşmasının 'genişletilmiş' olarak yürürlüğe gireceğini ifade etti. Buna göre ABD'den Kanada'ya giren mülteciler, Genişletilmiş haliyle Güvenli Üçüncü Ülke Anlaşmasındaki kriterleri sağlamadıkları takdirde ABD'ye geri gönderilecek.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Karayipler ülkesi Haiti'deki çetelerin faaliyetlerine ve kaosa dikkat çekip "Kanada, Haiti'deki Ulusal Polis Gücüne daha iyi polis desteği sağlamak için 100 milyon dolar daha yatırım yapacak" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/biden-ve-abden-israile-destek
|
Biden ve AB'den İsrail'e destek
ABD Başkanı Joe Biden, yönetiminin İsrail'e yönelik desteğinin sarsılmaz olduğunu belirtti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise "AB, İsrail'in yanındadır" mesajını paylaştı.
Hamas'ın dün başlattığı saldırı sonrası açıklama yapan ABD Başkanı Biden, "Dünya dehşet verici görüntüler izliyor. İsrail şehirlerine yağan binlerce roket. Hamas teröristleri sadece İsrail askerlerini değil, sokaklarda ve evlerinde sivilleri de öldürüyor. Bu vicdansızlıktır. İsrail'in kendini savunma hakkı vardır. Nokta. Amerika Birleşik Devletleri İsrail halkının yanındadır. Şunu olabildiğince açık bir şekilde ifade etmeme izin verin. Şu an İsrail'e düşman herhangi bir tarafın bu saldırıları istismar ederek avantaj elde edebileceği bir an değildir. Yönetimimin İsrail'in güvenliğine verdiği destek kaya gibi sağlam ve sarsılmazdır" dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Leyen, İsrail bayrağının AB binasına yansıtıldığı fotoğrafları paylaşarak, "Hamas teröristleri masum kadın ve çocukları yakalayıp öldürerek İsrail'in kalbine saldırmıştır. İsrail'in bugün ve gelecek günlerde kendini savunma hakkı vardır. Avrupa Birliği İsrail'in yanındadır" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/biden-ve-netanyahu-telefonda-gorustu
|
Biden ve Netanyahu telefonda görüştü
ABD Başkanı Joe Biden ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, telefonda görüştü.
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların başlamasının ardından ABD Başkanı Joe Biden ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ikinci kez telefonda görüştü. Beyaz Saray tarafından görüşmeye ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Biden'ın bir kez daha saldırılarda hayatını kaybeden İsrailliler için Netanyahu'ya taziyelerini sunduğu belirtilerek, Biden'ın İsrail Hükümetine ve halkına tam destek sözü verdiği aktarıldı.
Biden'ın görüşmede Netanyahu'ya ABD'nin son 24 saat içinde İsrail'e destek amacıyla gerçekleştirdiği yoğun diplomatik faaliyetler hakkında bilgi verdiği ifade edilen açıklamada, Biden'ın Netanyahu'ya İsrail'e yönelik ek yardımın şu anda yola çıktığını ve önümüzdeki günlerde daha fazlasının da geleceğini ilettiği belirtildi.
ABD, İsrail'e uçak gemisi gönderiyor
ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden ile yapılan görüşmelerin ardından Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarına yanıt olarak USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile beraberindeki görev grubunun destek amacıyla İsrail'e gönderildiğini duyurmuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bidenden-yeni-aciklama-biz-israilin-yaninda-duruyoruz
|
Biden'den yeni açıklama: Biz İsrail'in yanında duruyoruz
ABD Başkanı Joe Biden, ABD'nin İsrail'in yanında olduğunu belirtti. Biden, "Bir kez daha söyleyeyim, hangi ülke olursa olsun, hangi kuruluş olursa olsun, bu durumdan yararlanmayı düşünen herkese tek bir sözüm var: Yapmayın" dedi.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların patlak vermesinden bu yana İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı üçüncü telefon görüşmesi sonrası açıklamalarda bulundu. Biden, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını "saf kötülük" olarak nitelendirerek, "Bu hayatta, kelimenin tam anlamıyla, saf, katıksız bir kötülüğün dünyada ortaya çıktığı anlar vardır. İsrail halkı bu hafta sonu böyle bir anı yaşadı" dedi.
İsrail'de binden fazla sivil katledildiğini ifade eden Biden, "Hamas'ın vahşeti ve bu kana susamışlığı DEAŞ'ın saldırılarını akla getiriyor. Ne yazık ki Yahudi halkı için bu yeni değil. Bu saldırı, acı dolu anıları ve binlerce yıldır Yahudi halkına yönelik antisemitizmin ve soykırımın bıraktığı acıları gün yüzüne çıkardı" dedi.
Saldırılarda 14 ABD'li öldü
Hamas'ın düzenlediği saldırılarda en az 14 ABD vatandaşının hayatını kaybettiğini aktaran Biden, Hamas'ın elinde rehin tutulan ABD vatandaşları olduğunu da belirtti. Biden, "Barışı kutlamak için düzenlenen müzik festivaline katılan gençler katledildi" dedi.
Rehin tutulan ABD'liler Biden yönetiminin önceliği
ABD'nin İsrail'in yanında olduğunu vurgulayan Biden, İsrail ile istihbarat paylaşımı yapılması ve rehinelerin kurtarılmasına yönelik çabalarda destek için uzmanların görevlendirilmesi talimatını verdiğini açıkladı. Biden, yönetiminin dünya çapında rehin tutulan ABD'lilerin güvenliğinden daha yüksek bir önceliği olmadığını vurguladı.
Biden'dan üçüncü taraflara uyarı
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmada çıkar sağlamayı düşünenleri uyaran Biden, "Bir kez daha söyleyeyim, hangi ülke olursa olsun, hangi kuruluş olursa olsun, bu durumdan yararlanmayı düşünen herkese tek bir sözüm var: Yapmayın. Kalbimiz kırık olabilir ama kararlılığımız belli" dedi.
ABD'den İsrail'e ek askeri yardım
Demir Kubbe hava savunma sistemi mühimmatları da dahil olmak üzere İsrail'e yönelik ek askeri yardım yapılacağını açıklayan Biden, "İsrail'in şehirlerini ve vatandaşlarını savunmak için bu kritik varlıklardan mahrum kalmamasını sağlayacağız" dedi.
Biden, İsrail meselesini siyaset üstü bir durum olarak görüyor
İsrail'deki durumun siyaset üstü olduğunu ifade eden Biden, "Bu, dünyamızın güvenliğiyle, ABD'nin güvenliğiyle ilgili" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bir-duyuru-da-polonyadan-rusya-plakali-araclarin-polonya-sinirini-gecmesi-yasaklandi
|
Bir duyuru da Polonya'dan: Rusya plakalı araçların Polonya sınırını geçmesi yasaklandı
Rus plakalı araçların sınır kapılarından geçişine peş peşe yasak geliyor. Baltık ülkelerinin kararına Polonya da katıldı. Polonya İçişleri Bakanı yaptığı duyuruda, Rusya plakalı araçların ülke sınırını geçmesinin yasaklandığını belirtti. İşte söz konusu yasağın kapsamı...
Polonya, Rus plakalı araçlara yönelik yasak kararını duyuran beşinci ülke oldu.
Litvanya, Letonya, Estonya ve Finlandiya'nın ardından Polonya, Rusya plakalı araçların ülke sınırını geçmesinin yasaklandığını belirtti.
Polonya İçişleri Bakanı Kaminski, karara ilişkin yaptığı açıklamada, "Aracın bir Rusya vatandaşı ya da başka bir ülke vatandaşı tarafından kullanıldığına bakılmaksızın uygulayacağız." dedi.
Kaminski, "Rusya'da kayıtlı araçların Avrupa Birliği'ne girişinin yasaklanmasına ilişkin Avrupa Komisyonu kılavuzunun bu yıl 8 Eylül'de yayınlanması kapsamında, Polonya sınırındaki bu yasağın 17 Eylül'den itibaren geçerli olacağını bildirmek isterim. Bu, Rusya'da kayıtlı hiçbir binek aracın Polonya devleti topraklarına giremeyeceği anlamına geliyor" dedi.
Bakan Kaminski, yasağın Rus TIR'ları için halihazırda geçerli olduğunu, binek araçlarda da ticari ya da özel fark etmeksizin yasağın uygulanacağını söyledi.
Kaminski, "Rus TIR'ları zaten bu yasak kapsamındaydı, şimdi bu konuyu kapatıyoruz. Hiçbir Rus arabası Polonya'ya giremeyecek. Bu, ister ticari olarak kullanılan isterse de özel araçlar olsun tüm araçlar için geçerlidir. Aracın bir Rusya vatandaşı ya da başka bir ülke vatandaşı tarafından kullanıldığına bakılmaksızın uygulayacağız. Kural budur" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/birlesmis-milletler-kuzeybati-suriyeden-turkiyeye-kanser-hastalarinin-sevkleri-basladi
|
Birleşmiş Milletler: Kuzeybatı Suriye'den Türkiye'ye kanser hastalarının sevkleri başladı
Bileşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi'nin Türkiye Başkanı Sanjana Quazi, kuzeybatı Suriye'den Türkiye'ye geçiş yaparak tedavi gören kanser hastalarının sevkine tekrar başlandığını duyurdu. Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan geçişler Kahramanmaraş depremleri sonrasında durmuştu.
UN OCHA'nın Türkiye Ofisi Başkanı Sanjana Quazi 5 Haziran'da açıklama yaparak "İyi haberler var! Bugün itibariyle, kuzeybatı Suriye'den Türkiye'ye kanser hastalarının sınır ötesi sevkleri Bab el-Hava Sınır Kapısı aracılığıyla resmen yeniden başladı" ifadelerini kullandı. İngiltere merkezli Guardian'a konuşan Sanjana Quazi Türkiye hükümetine, sınır kapısının kanser hastalarına açılmasından dolayı minnettar olduklarını ifade ederek bunun birçok hayatı kurtaracağını belirtti.
Quazi, bu hafta içinde 80 kanser hastasının tedavi için Kuzeybatı Suriye'den Türkiye'ye geçiş yaptığını kaydetti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bm-genel-kurulunda-protesto-iran-cumhurbaskani-konusurken-salonda-bu-posterle-yurudu
|
BM Genel Kurulu'nda protesto: İran Cumhurbaşkanı konuşurken salonda bu posterle yürüdü!
Birleşmiş Milletler kürsüsünde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi konuşmasını yaparken, İsrailli diplomat Mahsa Amini posteriyle salonda eylem yaptı.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşmasına İsrailli diplomatın Mahsa Amini protestosu damga vurdu.
Reisi'nin konuşmasına başlamasından kısa bir süre sonra İsrail'in BM Temsilcisi Gilad Erdan, Tahran'da ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra ölen 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin posteriyle ayağa kalktı ve salonda yürüdü.
Posterde Amini'nin resminin yanında "İranlı kadınlar özgürlüğü hak ediyor. Şimdi!" yazısı yer aldı.
Erdan, posterle salonda dolaştığı görüntüleri X sosyal medya platformundan paylaştı.
Paylaşımında, yüzlerce İranlının BM Genel Merkezi dışında gösteri yaparak uluslararası toplumdan yardım istediğini kaydeden Erdan, "gerçek için mücadeleden vazgeçmeyeceğini ve BM'nin ahlaki çarpıklıklarını ortaya sermeyi sürdüreceğini" ifade etti.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, Erdan'ın BM yetkilileri tarafından salondan çıkartıldığı görüldü.
Mahsa Amini'nin 13 Eylül'de ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan 3 gün sonra hayatını kaybetmesi, İran'da geniş çaplı protestoları başlatmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bm-israil-filistin-gundemiyle-toplandi
|
BM, İsrail-Filistin gündemiyle toplandı
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısı ve İsrail ordusunun başlattığı operasyonun ardından dün 15 üyesiyle acil bir toplantı gerçekleştirdi.
BMGK, dün ABD'nin New York eyaletinde 15 üye devletle İsrail-Filistin gündemiyle toplandı. Üye devletlerin temsilcileri bölgedeki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Robert Wood, toplantıda Hamas'ın saldırılarının birçok üye tarafından kınandığını ancak tüm konsey üyelerinin bu kınamaya destek vermediğini belirtti. Wood, ABD'nin toplantıdaki odak noktasının Hamas'ın kınanması olduğunu belirtti ve Hamas'ın 'İsrail halkına yönelik terör saldırılarını durdurması' gerektiğini vurguladı. İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözümün önemli olup olmadığının sorulması üzerine Wood, "Şu anda rehin almalar ve Hamas'ın saldırılarıyla başa çıkmak zorundayız" dedi.
İsrail BM daimi temsilcisi Gilad Erdan, açıklamasında Hamas'ın savaş suçu işlediğini söyledi. Erdan, saldırıları 11 Eylül'e benzetirken, "İsrail'in 11 Eylül'ü" ifadelerini kullandı.
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansour, İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukası ve sürekli saldırılarının Hamas'ın askeri kabiliyetini yok etme amacına ulaşamadığını belirterek, "Şimdi şiddeti ve akan kanı durdurma zamanı" dedi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas'ın İsrail kasabalarına yönelik saldırısını
'en güçlü ifadelerle' kınadığını belirterek, itidal çağrısında bulundu. Guterres, daha geniş bir çatışmayı önlemek için tüm diplomatik çabaların gösterildiğini belirtti. Guterres yaptığı açıklamada, "Sivillere her zaman uluslararası insani hukukuna uygun olarak saygı gösterilmeli ve korunmalıdır" ifadelerini kullandı. Ayrıca BM, Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerindeki 64 okulda ülke içinde yerinden edilmiş 73 bin 538 kişiyi barındığını açıkladı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bm-taliban-kadinlarin-haklarini-kisitlamaya-devam-ediyor
|
BM: Taliban, kadınların haklarını kısıtlamaya devam ediyor
Birleşmiş Milletler Afganistan Misyonu tarafından yayımlanan, 'Afganistan'da İnsan Hakları Durumu' başlıklı raporda, Taliban'ın kadınların haklarını kısıtlayan kararlar almaya devam ettiği aktarıldı.
UNAMA'nın yayımladığı raporda, 15 Ağustos 2021'de ülkenin yönetimini ele geçiren Taliban'ın kadın haklarını kısıtlayan kararlar almayı sürdürdüğü vurgulandı. Raporda, "Afganistan'daki Birleşmiş Milletler Yardım Misyonu, fiili makamların kadınların özgürlüğünü ve istihdama katılımını sınırlama kararlarını kaydetmiştir" denildi. Rapor, Mayıs-Haziran arasında alınan kararları kapsıyor.
Raporda, kadın haklarını kısıtlayan uygulamalar şöyle sıralandı:
"3 Mayıs 2023 tarihinde, Sağlık Bakanlığı, tıpta uzmanlık eğitimine devam edebilmek için sadece erkek tıp öğrencilerinin 'Ek Sınav'a girmesine izin verileceğini duyurdu.
3 Haziran'da, İstihbarat Genel Müdürlüğü (Taliban, bu birimi 26 Ekim'de kurdu) görevlileri işe giden bir ebeyi durdurarak beş saat boyunca gözaltında tutmuş ve bir uluslararası si vi l toplum kuruluşu ile yaptığı çalışmalar hakkında sorgulamıştır. Çalışmaya devam etmesi halinde kendisini ölümle tehdit etmişler. Ebe iki gün sonra istifa etti.
19 Haziran'da Fazilet Yayma ve Ahlaksızlığı Önleme Bakanlığı yetkilileri bir kadını sopayla dövdü ve halka açık bir parktan ayrılmasını emretti.
Birleşmiş Milletler bünyesinde çalışan Afgan kadınlara yönelik ciddi kısıtlamalar misyonun çalışmalarını etkilemeye devam etmektedir."
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bm-taliban-yonetiminde-34-milyon-afgan-yoksulluk-icinde-yasiyor
|
BM: Taliban yönetiminde 34 milyon Afgan yoksulluk içinde yaşıyor
Birleşmiş Milletler, Taliban yönetiminden 34 milyon Afganın yoksulluk içinde yaşadığını duyurdu.
BM bünyesinde faaliyet gösteren Kalkınma Programı, son yaptığı açıklamada, ABD ve müttefiklerinin Taliban'ın kontrolü ele almasının ardından güvenlik gerekçesiyle bu ülkeden geri çekilmesinden sonra insani yardımların hızla düştüğü uyarısında bulundu.
UNDP, Afganistan'ın nüfusu 40 milyon olduğu hesaplandığında, açlık sınırında yaşayanların sayısının ülke nüfusunun yüzde 85'ine denk geldiğine dikkati çekti.
ABD ve koalisyon ülkelerinin bu ülkeden çekilmeden önce açlık içinde yaşayanların sayısının 15 milyon olduğunu hatırlatan UNDP açıklamasında, bu rakamın kısa bir sürede 34 milyona çıkmasının ciddi bir endişe kaynağı yarattığını bildirdi.
Euronews Türkçe'deki habere göre UNDP açıklamasında, son gelişmeleri ışığında "Afgan vatandaşlarının bazıları evlerini, arazilerini veya gelir getiren varlıklarını satmak zorunda kaldı. Diğerleri, çocuklarını küçük yaşta çalıştırmak veya çok üzücü bir uygulama olan yaşı küçük kızlarını evlendirme yoluna gitti." denildi.
BM'nin açlık sıkıntısı çekilmemesi için 2023'te en az 4,6 milyar dolar yardım toplanması çağrısına atıfta bulunulan açıklamada bu miktarın şu ana kadar sadece yüzde 5'inin toplanabildiği şikayetinde bulunuldu.
Ülkelerin Taliban yönetimiyle temas kurmama eğiliminin de bu ülkeye yapılan gıda ve insani yardımların kesilmesinde önemli rol oynadığı aktarıldı.
Bu ülkede faaliyetlerini sürdüren sivil toplum örgütlerinin ise Taliban'ın kendileri için çalışan kadınlara getirdiği yasaktan büyük ölçüde mağdur oldukları belirtiliyor.
Taliban son olarak BM için çalışan Afgan kadınlarına getirdiği yasak özellikle gıda yardımlarının dağıtılmasını engellediği gerekçesiyle tepkiye yol açmıştı
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bmden-iki-devletli-cozum-cagrisi-gazzedeki-insani-durum-katlanarak-kotulesecek
|
BM'den iki devletli çözüm çağrısı: Gazze'deki insani durum katlanarak kötüleşecek
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, devam eden İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. İsrail-Filistin arasındaki iki devletli çözüm çağrısında bulunan Guterres, "İsrail, meşru güvenlik ihtiyaçlarının hayata geçtiğini görmeli, Filistinliler de kendi devletlerinin kurulmasına yönelik net bir perspektifin gerçekleştiğini görmeli" dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, devam eden İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını kınayan Guterres, "Filistin halkının meşru şikayetlerini anlıyorum. Ancak hiçbir şey bu terör eylemlerini, sivillerin öldürülmesini, sakatlanmasını ve kaçırılmasını haklı gösteremez" dedi.
Saldırıların derhal durdurulması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması çağrısını yineleyen Guterres, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu Filistin tarafındaki can kayıplarında da derin endişe duyduğunu ifade ederek, "İsrail'in meşru güvenlik kaygılarını kabul etsem de, İsrail'e askeri operasyonların uluslararası insancıl hukuka tam olarak uygun şekilde yürütülmesi gerektiğini de hatırlatıyorum" dedi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik tam abluka kararına değinen Guterres, "İsrail'in Gazze Şeridi'ni tamamen kuşatma altına alacağı ve hiçbir şeyin içeriye girmesine izin vermeyeceği yönündeki bugün yapılan açıklama beni derinden üzdü. Bu düşmanlıklardan önce Gazze'deki insani durum son derece vahimdi, şimdi katlanarak kötüleşecek" ifadelerini kullanarak, İsrail'e insani yardımların Gazze Şeridi'ne girmesine izin vermesi çağrısında bulundu.
Bölgedeki liderlerle temas halinde olduklarını söyleyen Guterres, "En kötü zamanlarda bile kalıcı barış umutlarını yok edecek geri dönüşü olmayan eylemlerden kaçınmak hayati önem taşıyor" dedi.
İsrail-Filistin arasındaki çatışmanın durup dururken çıkmadığını aktaran Guterres, "Gerçek şu ki, bu, 56 yıllık bir işgalin ve görünürde siyasi bir sonu olmayan, uzun süredir devam eden bir çatışmanın ürünüdür" dedi.
İsrail-Filistin arasındaki iki devletli çözüm çağrısında bulunan Guterres, "İsrail, meşru güvenlik ihtiyaçlarının hayata geçtiğini görmeli, Filistinliler de kendi devletlerinin kurulmasına yönelik net bir perspektifin gerçekleştiğini görmeli" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bmden-talibana-afgan-kadinlarina-yonelik-yasaklari-kaldirin-cagrisi
|
BM'den Taliban'a "Afgan kadınlarına yönelik yasakları kaldırın" çağrısı
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Taliban hükümetine Afganistan'daki kadınların ve kızların, eğitimine ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmalarına yönelik yasakların artmasından endişe duyduklarını belirterek bu kısıtlamaları kaldırması çağrısı yaptı.
Taliban yönetimi geçen hafta kadınların üniversiteye gitmesini ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmasını yasaklamıştı. BM'in 15 üyeli Güvenlik Konseyi, kadınların eğitimine yönelik artan kısıtlamalardan 'derinden endişe duyduğunu' açıkladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, son kısıtlamaların 'kaldırılması gerektiğini' belirtti.
Guterres açıklamasında "Taliban'ın kadın ve kız çocuklarının istihdamı ve eğitimi üzerindeki son kısıtlamaları, haksız insan hakları ihlalleridir ve iptal edilmelidir. Kadınları ve kız çocuklarını dışlamaya ve susturmaya yönelik eylemler, Afgan halkının potansiyelinde muazzam acılara ve büyük gerilemelere neden olmaya devam ediyor.
BM Güvenlik Konseyi üyeleri Taliban'a çağrıda bulunarak "Güvenlik Konseyi üyeleri, Taliban'ın kadınlar ve kız çocukları için üniversitelere erişimini askıya aldığına dair haberler karşısında derinden endişe duyuyor ve altıncı sınıftan sonra okulların askıya alınması konusundaki derin endişelerini yineliyor" denildi.
Güvenlik Konseyi kadınların Afganistan'da BM yardımları dahil özellikle insani yardım çalışmalarında önemli bir rol oynadığını ifade ederek kadınların STK'larda çalışmasını yasaklamanın, ülkede insani yardımları sekteye uğratacağını ve bundan bütün ülkenin etkileneceğini belirtti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bmgk-toplantisindaki-iddialara-azerbaycandan-fotograflarla-yalanlama
|
BMGK toplantısındaki iddialara Azerbaycan'dan fotoğraflarla yalanlama
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Dağlık Karabağ'daki durumu konuşmak için toplandı. Toplantıyı talep eden Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Azerbaycan'ın Karabağ nüfusunu açlığa sürüklediğini öne sürdü. Azerbaycan BM Daimi Temsilcisi Yaşar Aliyev'se, sosyal medyadan yiyecek dolu fotoğrafları göstererek iddiaları reddetti.
Laçın Koridoru tartışması, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşındı. Ermenistan Azerbaycan'ı Karabağ nüfusunu açlığa sürüklemekle suçladı.
Azerbaycan ise "Ermenistan'ın şantaj BMGK'yı kullanarak şantaj yapma girişimi başarısız oldu" dedi.
BMGK toplantısında söz alan Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Azerbaycan'ın açlığı bir "savaş yöntemi" olarak kullandığını iddia etti. Konseye Bakü'yü kınama çağrısı yaptı:
"Bugün insani bir mesele konusunda desteğinizi almak için geldim. Konseyin, uluslararası hukuk tarafından yasaklanan "sivillerin aç bırakılmasını" bir savaş yöntemi olarak kullanmasını kınamasını bekliyoruz."
Bunun üzerine Azerbaycan BM Daimi Temsilcisi Yaşar Aliyev, Karabağ'daki sosyal medya hesaplarından örnekler vererek açlık iddialarının gerçeği yansıtmadığını savundu:
"Oldukça lezzetli kurabiyeler... böyle gidiyor. Bu bilgiyi yanımdaki sayın meslektaşımla paylaşmaktan memnuniyet duyarım. Lütfen dosyanıza ekleyin. "
Aliyev ayrıca Ağdam üzerinden de Karabağ'a girildiğini hatırlattı. Laçın Koridoru'na, Ermenistan'ın faaliyetleri yüzünden kontrol noktası konduğunu vurguladı:
"Sınır kontrol noktası, Azerbaycan'ın egemenlik ve güvenliğini koruma hakkı çerçevesinde kurulmuştur. Amacı Ermenistan'ın bu yolu yasadışı askeri faaliyetler ve diğer eylemler için bariz ve sürekli biçimde suistimal etmesini önlemektir."
120 bin kişinin yaşadığı Dağlık Karabağ bölgesine Ermenistan üzerinden girişler, temmuz ortasında askıya alındı.
Azerbaycan gerekçe olarak, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'a kaçak mal taşıması ve askeri yığınak yapmasını gösterdi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/british-museumda-kayip-eser-sorusturmasi-bir-kisi-isten-atildi
|
British Museum'da kayıp eser soruşturması: Bir kişi işten atıldı
Londra'daki "British Museum"da çoğu bir depoda tutulan bazı değerli parçaların kaybolmasının ardından bir müze personeli görevden alındı. Güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarılırken, olayla ilgili detaylı soruşturma başlatıldı.
Dünyanın en önemli müzelerinden biri olarak bilinen Londra'daki "British Museum"da alışılmadık bir olay meydana geldi. Yüksek güvenlik tedbirlerinin uygulandığı müzede çoğu bir depoda tutulan altın, mücevher ve yarı değerli taşlardan oluşan bazı parçaların kaybolduğu ya da hasar gördüğü ortaya çıktı. İngiliz basınında yer alan haberlere göre, gelişmenin ardından bir müze personeli görevden alınırken müze yönetimi personelle ilgili yasal işlem başlatılacağını açıkladı.
Öte yandan, müzedeki güvenlik tedbirleri en üst seviyeye çıkarıldı. Polisin başlattığı mali suç soruşturmasında şimdiye dek tutuklanan kimsenin olmadığı öğrenildi. Müze yönetimi ayrıca bağımsız bir güvenlik incelemesi başlatıldığını duyurdu.
Londra'nın Bloomsbury bölgesinde bulunan "British Museum" her yıl 6 milyonu aşkın kişi tarafından ziyaret ediliyor. Müze, 8 milyon eserden oluşan kalıcı koleksiyonu ile dünyanın en büyük ve en kapsamlı koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bulgaristan-defolu-s-300-fuzelerini-ukraynaya-gonderecek
|
Bulgaristan, defolu S-300 füzelerini Ukrayna'ya gönderecek
Bulgaristan, "defolu" olarak nitelendirilen S-300 hava savunma sistemi füzelerini Ukrayna'ya gönderme kararı aldı.
Bulgaristan parlamentosu, bugün gerçekleştirdiği kapalı oturumda "defolu" olarak nitelendirilen Rus yapımı S-300 hava savunma sistemi füzelerinin Ukrayna'ya gönderilmesine onay verdi. Genelkurmay Başkanı Emil Eftimov ile Hava Kuvvetleri Komutanı Yardımcısı Petyo Mirçev'in de milletvekillerine seslendiği kapalı oturumda, yapılan oylamada füzelerin Ukrayna'ya verilmesine karşı çıkan tek partinin Kremlin yanlısı Vazrajdane Partisi olduğu ve Bulgar Sosyalist Partisi'nin ise kapalı oturum sırasında meclisi terk ettiği kaydedildi.
Kapalı oturuma geçilmeden önce yapılan tartışmalar sırasında Parlamento Savunma Komitesi Başkanı Hristo Gacev, bağışlanan S-300 füzelerinin çok eski ve hatta üreticinin dahi tamir edemeyeceği durumda olduklarını söyledi. Milletvekillerine Ukrayna'ya bağışlanan füzelerin Bulgar ordusunun savaşa hazırlık durumunu en ufak surette etkilemeyeceği konusunda güvence veren Gacev, bağış yoluyla aslında kötü durumdaki cephanenin elden çıkarılması suretiyle Bulgar askeri personeline yönelik bir riskin bertaraf edilmekte olduğunu ifade etti. Gacev, ülkenin odaklanması gereken konunun yeni hava savunma sistemleri tedarik edilmesi olduğunu kaydetti.
Teklif dün de Bulgaristan Parlamentosunun Savunma Komitesinde görüşülmüş ve 11'e karşı 4 oyla kabul edilmişti. S-300 füzelerine ilişkin tartışmalarda bazı vekiller, Savunma Bakanı Todor Tagarev'i ülkenin ulusal güvenliğini tehlikeye atmakla suçlamış ve bakanın istifasını talep etmişti. Tagarev ise Bulgaristan'ın Ukrayna'ya askeri yardımının hava savunma sistemi içermediğini ve Bulgaristan'ın bağışının sadece tamir edilemeyecek durumda olan füzelerden oluştuğunu söylemişti.
Genelkurmay Başkanı Eftimov dün yaptığı açıklamada, S-300 hava savunma sistemi tarafından kullanılan 5V55R füzelerinin defolu oldukları için bunları bulundurmanın tehlikeli olduğunu ve bunların askeri personelin hayatını tehdit ettiğini söylemişti. Eftimov, bağışlanan füzelerin Bulgaristan'ın envanterindeki S-300 füzelerinin yüzde 3 ila 5'ini temsil ettiğini de kaydetmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bulgaristandan-rusyaya-kotu-haber-yalnizca-6-aylar-var
|
Bulgaristan'dan Rusya'ya kötü haber: Yalnızca 6 ayları var!
Bulgaristan, Avrupa Birliği ile hareket ederek, Rusya plakalı araçların ülkeye girişini ve transit geçişini yasaklayan ülkeler arasına katıldı.
Bulgaristan, Avrupa Birliği ile hareket ederek Rusya plakalı araçların ülkeye girişini ve transit geçişini yasakladı. Bulgaristan, Avrupa Komisyonu'nun 8 Eylül'de yayınladığı yaptırım uygulamaları çerçevesinde, Rusya plakalı araçlara sınırlarını kapatan Almanya, Litvanya, Letonya, Estonya, Polonya, Finlandiya ve AB üyesi olmamasına rağmen Schengen bölgesinin bir parçası olan Norveç'e katıldı. Rusya'nın diplomatik temsilciliklerine ait araçlar uygulamanın dışında tutulacak.
Bulgaristan Sınır Polisi Müdürü Anton Zlatanov, Rusya plakalı kamyonlara yönelik uygulanan ülkeye giriş yasağının, şahsi araçları da kapsayacak şekilde genişletildiğini duyurdu. Zlatanov, halihazırda Bulgaristan sınırları içerisinde bulunan Rusya plakalı araç sayısına ilişkin bilgi vermezken, bunların sayısının fazla olmadığını ifade etti.
Yeni tedbir çerçevesinde Bulgaristan'da bulunan Rus plakalı araçların en geç 6 ay içerisinde ülkeyi terk etmesi gerekecek. Bu tedbir, Rusya vatandaşlarının şahsi araçlarıyla turistik seyahat amacıyla da olsa ülkeye giremeyecekleri anlamına geliyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/bulgaristandan-rusyaya-nukleer-anlasmaya-don-cagrisi
|
Bulgaristan'dan Rusya'ya 'nükleer anlaşmaya dön' çağrısı
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Rusya'yı nükleer savaşın ve silahlanma yarışının engellenmesine yönelik ortak deklarasyona bağlılığını ortaya koymaya davet ediyoruz" dedi.
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, ABD'nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler 78'inci Genel Kurulu'nda konuştu. Radev, Ukrayna'da devam eden savaşa ve dünyanın karşı karşıya olduğu tehditlere değinerek, savaş, çatışma ve terörün medeniyetin geleceğini tehdit ettiğini vurguladı.
Radev, Covid-19 ile başlayan sosyo-ekonomik sıkıntı, gıda güvenliğinde büyüyen sorunlar, tedarik zincirinin tahribi ve artan enflasyonun etkilerinin pandeminin ardından düzelme eğilimine girdiğini fakat ardından Ukrayna'daki savaşın patlak verdiğini ifade etti. Radev, "Savaş tüm bu sorunları ağırlaştırdı ve sadece binlerce insanın hayatını değil, aynı zamanda bizlerin daha güzel bir dünya inşa etme hayallerimizi de sona erdirdi. Demokrasi ve insan haklarının sistematik erozyonu ve otoriteryanizmin güçlenişi, resmi tamamlıyor. İnsanlığın, uluslararası toplum tarafından benimsenen dünya düzenine uygun olarak yaşayabileceğine ilişkin mutabakat, göz göre göre ayaklar altına alınıyor" dedi.
İklim değişikliği ve kirliliğin gezegendeki hayatı tehdit ettiğini ve tüm bu sorunların medeniyetin geleceğinin tehdit altında olduğu bilinciyle ele alınması gerektiğini ifade eden Radev, insanlığın bulunduğu bu kavşak noktasında liderlerin yerine getirmesi gereken ilk görevin hukuka dayalı uluslararası düzenin tesisi ve barış olduğunu aktardı.
BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi bir ülkenin komşusuna saldırdığı bir savaşın başlangıcından bu yana 19 ay geçtiğini vurgulayan Radev, "Bulgaristan, savaşın ilk gününden itibaren Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını kınamıştır. Bu savaşın her günü, dünya barışı ve güvenliğini tehdit ediyor" dedi.
BM'nin 78. Genel Kurulu görüşmelerinin amaçlarından birinin Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesi olması gerektiğini ifade eden Radev, "İhtiyacımız olan şey, BM'nin uluslararası kabul gören sözleşmelerine dayanan kapsayıcı, adil ve sürdürülebilir bir barış için daha güçlü siyasi irade, diplomasi ve aktif görüşmelerdir. Bulgaristan, Rusya'nın Karadeniz Tahıl Girişimi'nden çekilmesinden derin endişe duymaktadır. Ukrayna'nın liman altyapılarının vurulması ve Karadeniz'deki gemi hareketlerinin sınırlandırılması, dünya gıda güvenliğine yönelik tehdidi daha da artırmaktadır" diye konuştu.
Bulgaristan'ın küresel nükleer silahsızlanma sisteminin güçlü bir destekçisi olduğunu vurgulayan Radev, "Rusya'nın anlaşmadan çekilme kararı alması derin endişe nedenidir. Rusya'nın Belarus'a nükleer silah konuşlandırma arzusu, stratejik istikrar ve genel güvenliği tehdit ediyor. Rusya'yı 2022 yılı ocak ayında nükleer savaşın ve silahlanma yarışının engellenmesine yönelik ortak deklarasyona bağlılığını ortaya koymaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
BM Güvenlik Konseyinin reformu konusunun hassas olduğunu fakat konseyin daha etkili hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Radev, Güvenlik Konseyinde Doğu Avrupa ülkelerini temsil edecek en azından bir daimi üyenin eklenmesinin gerektiğini ifade etti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cannesda-odul-alan-unlu-yonetmene-buyuk-sok-once-filmi-yasaklandi-sonra-hapis-cezasi-aldi
|
Cannes'da ödül alan ünlü yönetmene büyük şok! Önce filmi yasaklandı, sonra hapis cezası aldı
İran'da yasaklanan "Leyla'nın Kardeşleri" filminin senarist ve yönetmeni Said Rustayi 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İran'da 2022 yılında yetkili makamlardan gerekli izinler alınmadan 75. Cannes Film Festivali'ne gönderilen ve ülkede yasaklı olan "Leyla'nın Kardeşleri" filminin ünlü senarist ve yönetmeni Said Rustayi hakkında görülen davada karar çıktı.
Tahran Devrim Mahkemesinde görülen davada yönetmen Rustayi, İran İrşad ve Kültür Bakanlığı'nın yapılmasını istediği değişiklikleri yapmadan söz konusu filmi Cannes Film Festivali'ne gönderdiği ve yönetmeliği ihlal ettiği gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yapılan açıklamada Rustayi'nin 6 aylık hapis cezasının yirmide birini yatacağı, sinema sektörü ile her türlü etkileşimine kısıtlama getirildiği ve İran'ın Kum kentinde bulunan devlet televizyonunda "yönetmenlik dersi almaya mahkum edildiği" aktarıldı.
İran Sinema Kurumu geçtiğimiz yılın Haziran ayında Leyla'nın Kardeşleri filminin yasaklanması talimatını vermiş, karara gerekçe olarak filmin yapımcısı ve yönetmeninin "yönetmeliği ihlal etmesi ve itaatsizliği" gösterilmişti.
Said Rustayi'nin üçüncü uzun metrajlı filmi olan Leyla'nın Kardeşleri, Cannes Film Festivali tarihinde ana yarışma bölümünde FIPRESCI Ödülü'nü kazanan ilk İran filmi olmuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/casus-balon-nedir-cin-casus-balonu-sonrasi-amerikadan-ufo-aciklamalari-f-35-ucaklari-bir-cismi-vurdu
|
Casus balon nedir? Çin casus balonu sonrası Amerika'dan ufo açıklamaları... F-35 uçakları bir cismi vurdu!
Casus balon nedir? sorusu merak ediliyor. Amerika'dan son bir aydır gökyüzüyle ilgili çeşitli haberler geliyor. Çin'in casus balonu krizinden sonra UFO açıklamaları da peş peşe geldi. Peki ama casus balon nedir?
Casus balonu nedir? sorgulatması hız kazandı. ABD, "casus balon" nedeniyle 6 Çinli şirketi kara listeye aldığı haberleri gündeme geldi. Peki ama casus balon nedir?
ABD, Çin ile krize yol açan "casus balon" nedeniyle 6 Çinli şirketi kara listeye aldı. Böylece ihracat kara listesine alınan şirketler için belirlenen ürünlerin ihracatında, yeniden ihracatında veya transferinde özel lisans gereklilikleri aranacak.
Ayrıca, ABD'li bir yetkiliye göre, Perşembe günü nesnenin ilk kez tespit edilmesinin ardından F-35 savaş uçakları inceleme için gönderildi. Ulusal Güvenlik Konseyi'nin stratejik iletişim koordinatörü John Kirby, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, cismin 40.000 fit yükseklikte uçtuğunu ve "sivil uçuşların güvenliği için makul bir tehdit oluşturduğunu" söyledi.
Casus balon nedir?
Casus balon başta meteorolojik amaçlar olmak üzere araştırma için kullanılan sivil bir hava aracıdır. Rüzgarla taşınan casus balonunun altında kamera gibi casusluk ekipmanı bulunuyor. Balona takılan ekipman, radar içerebiliyor ve güneş enerjisiyle çalışabiliyor.5 Şub 2023
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cin-denizaltisi-tuzaga-yakalandi-iddiasi-55-denizci-oldu-mu
|
Çin denizaltısı tuzağa yakalandı iddiası: 55 denizci öldü mü?
Çin ile ABD arasında Güney Çin Denizi'ndeki gerilim onlarca denizcinin hayatını mal olmuş olabilir. Çin donanmasına ait bir nükleer denizaltının, ABD denizaltıları için tasarlanan tuzağa takıldığı ifade edildi. Uzun zamandır haberleşmenin sağlanamadığı 55 denizcinin hayatlarını kaybettikleri değerlendiriyor.
Çin, Güney Çin Denizi'ne suni adalar ve üzerlerine de çok sayıda askeri üs inşa ederek ana karaya olası tehditleri erken teşhis ve müdahale ihtimalini artırmaya çalışıyor. Bölgede Vietnam, Filipinler, Malezya, Brunei Krallığı ve Tayvan gibi ülkelerle sorunlar yaşayan Çin için söz konusu adımlar hayati olarak değerlendiriliyor.
Pekin'den sızan ve dünya medyasında yankı uyandıran gelişmeye göre Çin'e ait '093-417' kodlu nükleer denizaltı Amerikan ve İngiliz gemileri için hazırlanmış bir tuzağa yakalandı. Söz konusu tuzağın mayın olduğu düşünülürken denizaltının patladığı ve 55 denizcinin kayıp olduğu bildirildi.
Daily Mail gazetesine konuşan bir İngiliz denizaltı askeri, Çin'in olay meydana geldiğinde, muhtemelen kurtarma için uluslararası destek istemediği yorumunu yaparak şunları kaydetti:
"Eğer bir ağ tuzağına yakalandılarsa, denizaltının bataryalarının tükenmiş ve ardından hava arıtma ve düzenlenme sistemlerinin bozulmuş olması muhtemel. Bu durumda ikincil sistemler devreye girer ancak o da uzun süre soluyacak hava temin edemez ve oksijen yetmezliğine veya zehirlenmeye yol açar."
İngiliz donanmasının bu tip durumlar için karbondioksiti oksijene dönüştüren kitleri olduğunu ifade eden denizci, diğer ülkelerde aynı teknolojinin "mevcut olamayabileceğini" dile getirdi.
Çin Savunma Bakanlığı, söz konusu sızıntı hakkında henüz yorumda bulunmadı. Denizaltının Şanghay'ın kuzeyindeki Shandong eyaleti yakınlarındaki tuzağa düştükten sonra önce içerideki havanın bittiği daha sonra ise battığı kaydedildi. İstihbarat raporunda ise konuyla ilgili "Bizim anladığımız, patlama sonrası denizaltıya oksijen sağlayan cihazların arızalandığı ve ölümün oksijen yetersizliğinden geldiği" ifadeleri kullanıldı.
Raporun devamında, "Denizaltı, Çin donanmasının ABD ve müttefik denizaltılarını tuzağa düşürmek için kullandığı zincir veya çapa engeline çarptı. Suyun altında devam eden tamir çalışmaları sonuç vermedi. 6 saat sonunda gemideki oksijen sistemi mürettebatı zehirledi" denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cin-hukumet-calisanlarina-iphone-yasagi-getirildigi-yonundeki-haberleri-yalanladi
|
Çin, hükümet çalışanlarına iPhone yasağı getirildiği yönündeki haberleri yalanladı
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Çin'in hükümet çalışanlarına iPhone ve diğer yabancı markalara ait akıllı telefonları yasakladığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Çin, Apple gibi yabancı markalı telefonların satın alınmasını ve kullanılmasını yasaklayan yasa veya yönetmelik yayınlamadı" dedi.
Geçtiğimiz günlerde Çin'in hükümet çalışanlarına iPhone ve diğer yabancı markalara ait akıllı telefonları yasakladığına dair çıkan haberler Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlandı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning yaptığı açıklamada, söz konusu haberlerin asılsız olduğunu belirterek, "Çin, Apple gibi yabancı markalı telefonların satın alınmasını ve kullanılmasını yasaklayan yasa veya yönetmelik yayınlamadı. Ancak son zamanlarda Apple'ın telefonlarıyla ilgili güvenlik olaylarının medyada çok fazla açığa çıktığını fark ettik. Çin hükümeti bilgi ve siber güvenliğe büyük önem veriyor ve hem yerli hem de yabancı şirketlere eşit davranıyor" dedi.
Mao ayrıca, Çin'in tüm cep telefonu şirketlerinin yasa ve yönetmeliklere sıkı sıkıya uymasını ve "bilgi güvenliği yönetimini güçlendirmesini" umduğunu belirtti.
Apple, 200 milyar dolar kaybetmişti
Çin hükümetine bağlı kurumlarda çalışanların ABD merkezli teknoloji şirketi Apple'ın üreticisi olduğu iPhone ve diğer yabancı marka cihazları iş yerinde kullanmaları ve ofise getirmeleri yasaklandığına dair çıkan haberlerin ardından Apple, Çin'deki hisselerinde yaşanan düşüşte yaklaşık 200 milyar dolarlık zarara uğramıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cin-liderinden-sasirtan-cikis-umudumu-amerikan-halkina-bagladim
|
Çin liderinden şaşırtan çıkış: Umudumu Amerikan halkına bağladım
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping milyarder iş adamı Bill Gates ile yaptığı görüşmede, "Her zaman, Çin-ABD ilişkilerinin temelini halkların oluşturduğunu düşündüm. Umudumu Amerikan halkına bağladım" ifadelerini kullandı.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, bugün Çin'in başkenti Pekin'de Microsoft'un kurucusu milyarder iş adamı Bill Gates ile bir araya geldi. Pekin'deki Diaoyutai Devlet Konukevi'nde gerçekleşen görüşmede ABD ve Çin ilişkilerinin yanı sıra ticari konular ele alındı. Üç yıldan fazla süredir bir araya gelmediklerini hatırlatan Xi Jinping, Gates'in Çin'in kalkınma sürecine katkıda bulunan çok "eski bir dostu" olduğunu söyledi.
Bill Gates'in ayrıca bu yıl görüştüğü ilk ABD'li dostu olduğunu vurgulayan Xi, "Her zaman, Çin-ABD ilişkilerinin temelini halkların oluşturduğunu düşündüm. Umudumu Amerikan halkına bağladım. Bugün dünyanın içinde bulunduğu durumda, iki ülke ve iki halka faydalı faaliyetlerde bulunabiliriz, tüm insanlık için faydalı birçok faaliyette bulunabiliriz. Bunu kolaylaştırıcı adımlar atıyoruz" dedi.
Xi Jinping, Gates'in eş başkanı olduğu Bill & Melinda Gates Vakfının dünyada yoksulluğun azaltılması, sağlık, kalkınma ve kamu refahı ve hayır işlerinin desteklenmesine yönelik desteğini övdü. Xi, "Çin tarzı modernizasyon yoluyla Çin ulusunun büyük canlanışını ilerletmeye kararlıyız. 'Devlet güçlenince hegemonya arar' şeklindeki eski yolu asla izlemeyeceğiz. Diğer ülkelerle ortak kalkınma sağlamak için çalışacağız" dedi. Farklı ülkelerle bilimsel ve teknolojik inovasyon alanındaki iş birliğini ilerletmeyi arzuladıklarına işaret eden Xi Jinping, iklim değişikliği, salgınlarla mücadele ve halk sağlığı gibi alanlarda Bill & Melinda Gates Vakfı ile iş birliğini güçlendirmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Bill Gates ise görüşmede Çin Devlet Başkanı ile bir araya gelme fırsatı elde etmekten onur duyduğunu dile getirerek, "Geçmişte çok iyi bir iletişimimiz olmuştu. Bugün de sizinle konuşacak çok önemli konularım var. Geride kalan 4 yılda Çin'e gelemediğim için çok üzgündüm. Dolayısıyla tekrar dönmek çok heyecan verici oldu" diye konuştu. Çinli lidere vakfın Çin ile yaptığı iş birliği ve gelecek planları hakkında bilgi veren Gates, "Çin, yoksulluğun azaltılmasında ve korona virüs salgınına müdahalede kayda değer başarılar elde ederek dünya için iyi bir örnek oluşturdu. Bill & Melinda Gates Vakfı, son yıllarda Çin ile iyi bir iş birliği ilişkisi geliştirdi" dedi. Gates, inovasyon, yoksulluğun azaltılması, halk sağlığı, ilaç araştırma ve geliştirme çalışmaları ve tarım alanlarında Çin ile iş birliğini daha da güçlendirmeye kararlı olduklarının altını çizdi.
Gates, ayrıca Pekin'deki temasları kapsamında dün Bill & Melinda Gates Vakfı ve Tsinghua Üniversitesi ortaklığıyla kurulan Küresel Sağlık İlaç Keşif Enstitüsü'nde küresel sağlık tehditleri karşısında teknolojinin kullanımı konulu bir konuşma yaptı.
Öte yandan, Bill & Melinda Gates Vakfından dün yapılan açıklamada, Çin'in sıtma ve veremle mücadele çalışmalarına 50 milyon dolar bağışlanacağı belirtildi.
Bill Gates, 2019'dan bu yana Çin'i ilk kez ziyaret ederek Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in uzun süre sonra yüz yüze görüştüğü ilk yabancı girişimci oldu. Xi, ülkesinin Covid-19 salgını nedeniyle sınırlarını kapalı tuttuğu yaklaşık 3 yıllık dönemde yurtdışı ziyaret de gerçekleştirmemişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cin-savunma-bakani-nerede-toplantiyi-iptal-etme-nedeni-ortaya-cikti
|
Çin Savunma Bakanı nerede? Toplantıya katılmama nedeni ortaya çıktı
Çin'de gizemini koruyan 'kayıp bakan' vakaları sürüyor. Yaklaşık 2 haftadır kamuoyu önünde görülmeyen Çin Savunma Bakanı Li Shangfu'nun nerede olduğu bilinmezken, 7-8 Eylül'de Vietnam sınırında gerçekleşmesi planlanan toplantıya neden katılmadığı ortaya çıktı.
Çin'de eski dışişleri bakanının ardından, bu kez de savunma bakanından haber alınamıyor.
Çin Savunma Bakanı Li Shangfu, yaklaşık iki haftadır kamuoyu önünde görünmedi.
En son 29 Ağustos'ta Pekin'de düzenlenen bir forumda konuşan bakanın, geçtiğimiz hafta Çin-Vietnam sınırında düzenlenmesi planlanan savunma iş birliği konulu yıllık toplantıya neden katılmadığı ortaya çıktı.
Pekin yönetiminin toplantıdan günler önce Vietnamlı yetkililere sunduğu bildirime göre, 65 yaşındaki bakan 'sağlık durumu' nedeniyle toplantıya katılmadı. Söz konusu görüşmeler de ertelendi.
Benzer şekilde, Temmuz ayında eski Dışişleri Bakanı Qin Gang'ın üç haftadan fazla bir süredir kamuoyunda görülmediği ortaya çıkmıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından 11 Temmuz'da düzenlenen basın toplantısında, Qin Gang'ın ASEAN toplantısına katılmama nedeni "sağlık problemleri" olarak belirtilmişti.
Temmuz ayı sonlarında Gang'ın koltuğuna Wang Yi getirildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cin-seddinde-kestirme-yol-kazan-2-kisiye-gozalti
|
Çin Seddi'nde 'kestirme yol' kazan 2 kişiye gözaltı
Çin Seddi'ne kestirme yol kazdıkları için iki kişi gözaltına alındı. Şüpheliler Şansi eyaletindeki Ming dönemi bölümünde delik açmak için kepçe kullandıklarını itiraf etti.
Çin devlet yayın kuruluşu CCTV, 2 kişinin Çin Seddi'nde "geri dönüşü olmayan hasara" neden olduğunu duyurdu.
Çin Seddi'nde kestirme yol yapmak için kepçe kullanarak delik kazdıktan sonra iki kişi gözaltına alındı.
Şansi eyaleti polisi, Çin imparatorlarının inşa ettirdiği devasa yapının kalıntıları olan duvarın bir bölümünde kestirme yol kazmak için kullanılan makinelerin açtığı izleri takip etti.
Devlet medyasının bildirdiğine göre, şüpheliler sorgu sırasında yerel seyahat süresini kısaltmak amacıyla duvarda bir kestirme yol yapmak için kepçe kullandıklarını itiraf etti.
CCTV'den yapılan açıklamada, "Şu anda iki şüpheli yasalara uygun olarak gözaltına alınmış olup, olayla ilgili soruşturma devam etmektedir." denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cin-silahli-kuvvetlerinden-dikkat-ceken-arastirma-one-mercege-aldilar-sonra-ovduler
|
Çin Silahlı Kuvvetleri'nden dikkat çeken araştırma: Önce merceğe aldılar sonra övdüler
Savunma ve havacılıkta önemli hamlelere imza atan Baykar Teknoloji, ABD ve Çin'in önemli savunma sanayii yayınlarında inceleme konusu oldu.
Türk savunma sanayiinin uzun yıllardır süren atılımı dünyanın önde gelen ülkelerinin dikkatini çekmeyi sürdürüyor. Savunma ve havacılık alanında önemli hamlelere imza atan Baykar Teknoloji, aynı zamanda hem ABD'de, hem de Çin'de önemli savunma sanayii yayınlarında inceleme konusu oldu.
ABD'nin önde gelen savunma sanayii yayınlarından Breaking Defense, Baykar'ın Suudi Arabistan'la imzaladığı savunma ve havacılık ihracatı sözleşmesinin önemine ilişkin bir değerlendirme yayınladı. Hatırlanacağı gibi Baykar, geçen hafta Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ile Bayraktar Akıncı için savunma ve havacılıkta önemli bir ihracat anlaşmasını imzalamıştı.
Breaking Defense'in haberinde, imzalanan anlaşmanın önemine dikkat çekilerek Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar'ın, Türk savunma sanayii şirketlerinin Suudi Arabistan'la iş yapması için Baykar'ın "bir buzkıran gibi ilerleyerek yol açtığı" sözlerine yer verdi. Anlaşmayla Suudi Arabistan'ın Akıncı'nın parçalarının yerel olarak üretilmesine yardımcı olacağını aktaran Bayraktar, şunları kaydetti: "Ar-Ge çalışmalarından elde ettiğimiz bilgi ve deneyimi aktararak teknoloji transferi de gerçekleştireceğiz. Hem ihracat sözleşmesi hem iş birliği anlaşması için büyük rakipler vardı. Özellikle Çin ve ABD'den rakipler olmasına rağmen sürecin kazananı Bayraktar Akıncı oldu. İki ülkenin ortak çabalarının bölgesel ve küresel istikrara katkı sağlayacağına inanıyorum."
Öte yandan Çin Silahlı Kuvvetleri'nin haber sitesinde "Baykar örneği üzerinden Türk İHA'larının gelişimine bakış" başlıklı bir araştırma yayınlandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Pekin İletişim Müşavirliği tarafından çevirisi yapılan araştırmada, şu ifadeler yer aldı:
"Sürekli başarılı olan iş yoktur, sadece zamana sürekli uyum sağlayan işletmeler başarı sağlar. Dışarıdan siyasi kısıtlamalarla karşı karşıya kalan, Türk savunma sanayisi 'ısınmak için birbirine sarılarak' sürekli gelişme fırsatları aramayı sürdürdü.
Ünlü Davidow Yasası'na göre piyasaya hakim olmak isteyen her işletme, yeni nesil ürünler geliştiren ilk kişi olmalı. Zorluklarla yüzleşmeli ve yenilik yapmaya cesaret etmeli, geliştirme stratejisini de sürekli olarak pazar ortamına göre ayarlamalı... Baykar Teknoloji, gelecekte de bu görkemini devam ettirebilecek mi, onun temsil ettiği Türk İHA sektörü gelişmesini ne yönde sürdürecek, bekleyelim ve görelim."
Türk savunma sanayiinin ihracatı, 2022 yılında 4 milyar 400 milyon dolara çıkmıştı. Sektörün, 2023 hedefi ise 6 milyar dolar olarak açıklandı.
Kaynak: Milliyet. com. tr
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cin-ve-suriyeden-stratejik-ortakliga-adim
|
Çin ve Suriye'den "stratejik ortaklığa adım"
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmesine ilişkin olarak iki ülke arasında "stratejik ortaklık" kurmayı hedeflediklerini açıkladı.
Çin ve Suriye, iki ülke arasında "stratejik ortaklık" kurarak, ikili ilişkileri yeni bir seviyeye taşımayı hedefliyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Cuma günü Hangzhou kentinde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile bir araya geldi. Çin'in kamu televizyonu CCTV, Cinping'in görüşme ile ilgili olarak, "Bugün ikili ilişkilerimizde tarihi bir dönüm noktası olacak. Çin-Suriye stratejik ortaklığının kurulduğunu açıklayacağız" dediğini aktardı.
Haberde Cinping'in sözlerini, "İstikrarsızlık ve belirsizlikle karşı karşıya kalınan uluslararası bir ortamda Çin, Suriye ile birlikte çalışmaya devam etmeye, sıkı bir şekilde karşılıklı olarak desteğe, dostane iş birliğini teşvik etmeye ve uluslararası adillik ve adaleti savunmaya hazırdır" şeklinde sürdürdüğü belirtildi. İki ülke arasındaki ilişkilerin "uluslararası değişim sınavından geçtiğini" ifade eden Cinping'in, "Geçen zaman içinde iki ülke arasındaki dostluğun güçlendiğini" vurguladığı da haberde yer aldı.
19 yıllık bir aranın ardından Perşembe gününden bu yana resmi ziyaret için Çin'de bulunan Beşar Esad'ın Cumartesi günü Hangzhou'da Asya Oyunları'nın açılışına katıldıktan sonra Pazar ve Pazartesi günleri Pekin'de temaslarını sürdürmesi bekleniyor.
Çin ve Suriye arasında bir süredir ekonomik ve siyasi iş birliğinin artırılması için çalışmalar yürütülüyor. Suriye, Çin öncülüğünde tarihi İpek Yolu'nu yeniden canlandırmak üzere hayata geçirilen Kuşak ve Yol Girişimi'ne 2022 yılı Ocak ayında dahil olmuştu. Bunun yanı sıra Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin veto hakkına sahip beş daimi üyesinden biri olarak, Konsey'de Esad aleyhine en az sekiz karar çıkarma girişimini bloke etmişti.
Ziyaret, Çin'in Ortadoğu'daki nüfuzunu belirgin bir şekilde artırdığı bir döneme de denk geldi. Esad'a karşı silahlı muhalefeti destekleyen Suudi Arabistan ile Esad'ın bölgedeki baş destekçisi İran arasında bu yıl Çin'in arabuluculuğunda ilişkileri normalleştirmek için anlaşmaya varılmıştı. Ardından Arap dünyasında Suriye'ye yönelik on yıllık izolasyon sona ermiş, Mayıs ayında Suudi Arabistan'da düzenlenen zirvede Suriye yeniden Arap Birliği'ne geri dönmüştü.
Kaynak: Deutsche Welle
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cin-vurgunu-apple-2-gunde-200-milyar-dolar-kaybetti
|
Çin vurgunu! Apple 2 günde 200 milyar dolar kaybetti
ABD merkezli teknoloji şirketi Apple, Çin'deki hükümet kurumlarında Apple'ın üreticisi olduğu iPhone ve yabancı marka cihazların kullanılmasının yasaklanmasının ardından iki günde 200 milyar dolar kaybetti.
Çin hükümetine bağlı kurumlarda çalışanların ABD merkezli teknoloji şirketi Apple'ın üreticisi olduğu iPhone ve diğer yabancı marka cihazları iş yerinde kullanmaları ve ofise getirmeleri yasaklanmıştı. Apple, söz konusu yasağın ardından en büyük pazarlarından biri olan Çin'deki hisselerinde düşüş yaşadı. Apple'in iki gün içinde yaklaşık 200 milyar dolarlık zarara uğradığı belirtildi.
Çin'de ABD'den daha fazla teknolojik alet satan Apple, iPhone'ların çoğunu Çin'deki fabrikalarda üretiyor. Analistler ise iPhone yasağının Çin merkezli teknoloji şirketi Huwaei'nin piyasaya sürmeyi planladığı yeni akıllı telefonlar nedeniyle verildiğini öne sürüyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinde-alarm-sel-vurdu-onlarca-timsah-ciftlikten-kacti
|
Çin'de alarm: Sel vurdu, onlarca timsah çiftlikten kaçtı
Çinli yetkililer, selin vurduğu Guangdong eyaletinde çiftlikten kaçan 75 timsahı arıyor. Bölge sakinlerine evlerinden çıkmamaları çağrısı yapıldı
Guangdong eyaletindeki Maoming'de bir gölün suları yükselince 75 civarında timsah serbest kaldı.
Timsahların bazıları yakalanırken, belediye görevlileri "güvenlik nedeniyle" bazılarını da silahla ve elektrik şokuyla etkisiz hale getirdi.
Devlet medyasına göre sekiz sürüngen yakalandı, çoğu ise hala aranıyor.
Gölün yakınlarında yaşayan bölge sakinlerine evlerinden çıkmamaları çağrısı yapıldı.
Haikui Tayfunu bir haftadır güney Asya'yı etkiliyor. Çinli yetkililer yedi kişinin öldüğünü açıkladı.
Şu anda tropik fırtına kategorisine düşürülen tayfunda üç kişinin de kaybolduğu belirtiliyor.
Tayfun Çin'in yanı sıra Hong Kong, Tayvan ve Japonya'yı da etkiledi.
Yetkililer timsahların kaçması sonucu herhangi bir can kaybı olmadığını belirtiyor, ancak bazı timsahların hala suların altında olduğu da kabul ediliyor. Acil müdahale ekipleri, su altı radarlarıyla arama yapıyor.
Yetkililer kaçan timsahların 69'unun yetişkin, altısının ise yavru olduğunu bildirdi.
Washington Post gazetesi bunların Siyam timsahları olduğunu yazdı.
Bu timsahların boyu üç metre kadar uzayabiliyor.
Yerel medyaya konuşan bir itfaiye görevlisi, yakalanan timsahlardan biri iki metre uzunlukta ve 75 kilo ağırlıkta olduğunu, yakalananların çoğunun vurulduğunu söyledi.
Maoming bölgesinde birçok timsah çiftliği bulunuyor. Timsahlar derileri ve etleri için besleniyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinde-covid-19-tedbirlerinin-aniden-kaldirilmasi-sonrasi-iki-ayda-iki-milyon-insan-oldu
|
Çin'de Covid-19 tedbirlerinin aniden kaldırılması sonrası iki ayda iki milyon insan öldü
Fred Hutchinson Kanser Merkezi tarafından yapılan araştırmaya göre, Çin'de Aralık 2022 ile Ocak 2023 tarihleri arasında 30 yaş üstü kişiler arasında tahmini 1,87 milyon ölüm vakası meydana geldi.
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, Çin'in Covid-19 salgını sırasında uyguladığı "Sıfır-Covid" politikasından aniden çıkmasını takip eden iki ay içerisinde 2 milyon kişi ölmüş olabilir.
Seattle merkezli Fred Hutchinson Kanser Merkezi tarafından yapılan çalışma, Çin'deki bazı üniversiteler tarafından yayınlanan ölüm verileri ve internet aramalarından elde edilen verilerden yola çıkarak yapıldı.
Araştırmaya göre, Aralık 2022 ile Ocak 2023 tarihleri arasında 30 yaş üstü kişiler arasında tüm nedenlerden dolayı tahmini 1,87 milyon fazla ölümün meydana geldiği ve Tibet hariç Çin anakarasındaki tüm eyaletlerde bu durumun gözlendiği tespit edildi. Raporda, "Bulgular, Çin anakarasındaki tüm bölgeleri kapsayan bu grup çalışmasında, Çin'in sıfır Covid politikasının sona ermesinden sonraki ilk 2 ayda 30 yaş ve üzeri bireyler arasında tahmini 1,87 milyon fazla ölüm meydana gelmiştir. Ölümler ağırlıklı olarak yaşlı bireyler arasında meydana gelmiş ve Tibet hariç Çin anakarasındaki tüm eyaletlerde gözlenmiştir" denildi.
Pekin'in geçen yıl aralık ayında üç yıllık 'Sıfır-Covid' politikasını aniden sona erdirme kararı alması, hastaneye yatışlarda ve ölümlerde büyük bir artışa yol açmıştı.
Çin yönetimi, hastaneler tıka basa dolu olmasına rağmen veri paylaşmıyordu ve bu uluslararası arenada sert eleştirilere neden oluyordu. Keza isimlerinin açıklanmasını istemeyen bazı Çinli sağlık kaynakları, hükümetin gerçek ölüm rakamlarını açıklamadığını dile getiriyordu.
Perşembe günü JAMA Network Open isimli tıp dergisinde yayınlanan çalışmada ölüm sayısının Çin hükümetinin Ocak 2022'de Covid-19'lu 60 bin kişinin sıfır-Covid politikasından çıkılmasının ardından hastanede öldüğüne dair paylaştığı resmi rakamların çok daha üzerinde olduğu bilgisine yer verildi.
Çin Ulusal Sağlık Komisyonu raporla ilgili yorum talebine yanıtsız bıraktı. Küresel sağlık uzmanları, Çin'e defalarca çağrıda bulunarak gerçek rakamları açıklamasını istemişti. Çin 2022 yılı sonunda resmi günlük ölüm sonuçlarını bildirmeyi durdurdu. Dünya Sağlık Örgütü, Çin'de 121 bin 628 Covid ölümünün gerçekleştiğini ve bu rakamın küresel çapta yaklaşık 7 milyon olduğunu belirtiyor.
Ender görülecek bir adımla Çin'in bir eyaleti temmuz ayında web sitesinde bu senenin ilk çeyreğinde ölü yakma işlemlerinin yüzde 70 arttığını gösteren veriler yayınladı ancak söz konusu bilgi kısa süre içerisinde resmi web sitesinden kaldırıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinde-hortum-felaketi-5-olu-4-yarali
|
Çin'de hortum felaketi: 5 ölü, 4 yaralı
Çin'in Jiangsu eyaletinde çıkan hortumda 5 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi yaralandı.
Çin'in doğusunda Jiangsu eyaletinin Suqian şehrinde hortum çıktı. Daxing ve Nancai ilçelerinde etkili olan hortum nedeniyle araçlar savrulurken, elektrik hatları devrildi, ortalık savaş alanına döndü. Hortumun yol açtığı kazalarda 4 kişinin hayatını kaybettiği, 5 kişinin de yaralanarak hastaneye kaldırıldığı açıklandı.
İlk bilgilere göre hortumdan 5 bin 512 kişi etkilenirken, bin 646 evde hasar meydana geldi, 405 kişi güvenli bölgelere tahliye edildi. Şehrin acil durum yönetimi departmanına göre 41,8 hektarlık tarım arazisi de zarar gördü.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinde-sel-cok-sayida-olu-ve-kayip-var
|
Çin'de sel: Çok sayıda ölü ve kayıp var!
Çin'in Hebei eyaletinde etkili olan şiddetli yağışların ardından meydana gelen selde 10 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi kayboldu.
Çin'in kuzey kesiminde yer alan Hebei eyaletindeki Boading şehrinde şiddetli yağışlar etkili oldu. Yetkililer şiddetli yağışlar nedeniyle meydana gelen selde 10 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Şehrin altyapısının hasar gördüğü sel felaketinde 18 kişinin kayıp olduğu bildirildi. Yaklaşık 600 bin kişinin risk altında olduğu bölgede tahliye çalışmalarına başlandı. Sel sularını temizleme çalışmaları ise sürüyor.
Öte yandan ülkede Doksuri Tayfunu'nun etkisiyle görülen şiddetli yağışların son 140 yılın en şiddetli yağışı olduğu açıklanmıştı. Çin Hava Durumu Ajansı, halka "jeolojik riskler" konusunda uyararak kırmızı alarm vermişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinde-sel-felaketi-2-olu
|
Çin'de sel felaketi: 2 ölü
Çin'de etkili olan Haikui Tayfunu'nun yol açtığı sel nedeniyle Fujian eyaletinde 2 kişi hayatını kaybetti. Ekonomik kaybın 552 milyon Yuan'dan (yaklaşık 76,7 milyon dolar) fazla olduğu tahmin ediliyor.
Çin'i bu yıl etkisi altına alan 11'inci tayfun olan Haikui Tayfunu, can kaybına yol açtı. Çin medyasına göre ülkenin güneydoğu kıyısındaki Fujian eyaletinin başkenti Fuzhou'da dün kurtarma görevi sırasında bir itfaiye aracının sel sularına kapılması sonucu kaybolan itfaiyecilerden 2'si hayatını kaybetti. Sel nedeniyle 36 binden fazla kişi güvenli bölgelere tahliye edildi. Okullarda eğitime ara verilirken, otobüs, metro, tren seferleri ile uçuşlar da durduruldu.
Selin yol açtığı ekonomik kaybın ise 552 milyon Yuan'dan (yaklaşık 76,7 milyon dolar) fazla olduğu tahmin ediliyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinde-sel-ve-toprak-kaymasi-7-olu-3-kayip
|
Çin'de sel ve toprak kayması: 7 ölü, 3 kayıp
Çin'in Yulin şehrinde etkili olan şiddetli yağışın yol açtığı sel ve toprak kaymalarında 7 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi kayboldu. Guangdong eyaletinde ise selin ardından bir çiftlikteki 75 timsahın sel sularıyla sürüklendiği belirtilirken, çevredekilere evden dışarı çıkmama uyarısı yapıldı.
Çin'i geçtiğimiz hafta vuran Haikui Tayfunu etkisini sürdürüyor. Guangxi Zhuang Özerk Bölgesi'nde bulunan Yulin şehrinde son 3 günde etkili olan şiddetli fırtına, sel ve toprak kaymasına yol açtı. Cadde ve sokaklar sular altında kalırken, 115 noktada toprak kayması meydana geldi. Şehri vuran sel ve toprak kaymalarında 7 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi ise kayboldu. Çin Meteoroloji İdaresi, bugün ve yarın Guangxi'nin güney ve güneydoğu kesimlerinde şiddetli yağışların etkili olacağı konusunda uyarıda bulundu.
Guangdong eyaletinin Maoming kentinde ise bir çiftlikte bulunan 75 timsahın sel sularıyla sürüklendiği belirtildi. Çiftliğe yakın noktalarda yaşayanlara dışarı çıkmama uyarısı yapılırken, timsahların yakalanması için çalışma başlatıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinde-sel-ve-toprak-kaymasinda-can-kaybi-21e-yukseldi
|
Çin'de sel ve toprak kaymasında can kaybı 21'e yükseldi
Çin'in Xi'an kentinde şiddetli yağışların neden olduğu sel ve toprak kaymasında hayatını kaybedenlerin sayısı 21'e yükseldi.
Çin'in Xi'an kentinde şiddetli yağışların yol açtığı sel ve toprak kayması nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı bugün yapılan açıklamayla güncellendi. Şehrin acil durum yönetimi yetkilisi tarafından yapılan açıklamada, kentte meydana gelen afetlerde can kaybının 21'e yükseldiği, 6 kişinin ise hala kayıp olduğu belirtildi. Kentte toprak kayması nedeniyle 2 ev yıkılırken, 900 hanenin elektriği kesildi.
Çin'in kuzeydoğusundaki Liaoning eyaletinde Cuma günü tropikal bir kasırgaya dönüşen Khanun Tayfunu nedeniyle 17 bin 859 kişi tahliye edilirken, Anshan şehri dahil olmak üzere birçok şehirde sel riskinin sürdüğü ifade edildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinden-kamu-calisanlarina-iphone-yasagi
|
Çin'den kamu çalışanlarına iPhone yasağı
Çin'deki hükümet kurumlarında Apple'ın üreticisi olduğu iPhone ve yabancı marka cihazların kullanılmasının yasaklandığı belirtildi.
Dünya genelinde birçok ülkenin Çinli sosyal medya platformu TikTok'u yasaklama kararının ardından Pekin'den de benzer bir adım geldi. ABD merkezli Wall Street Journal'da yer alan bir habere göre, Çin hükümetine bağlı kurumlarda çalışanların ABD merkezli Apple'ın üreticisi olduğu iPhone ve diğer yabancı marka cihazları iş yerinde kullanmaları ve ofise getirmeleri yasaklandı. Haberde, söz konusu talimatın üst düzey yöneticiler tarafından geçtiğimiz haftalarda çalışanlara verildiği ancak uygulamanın kapsamıyla ilgili yeterli bilgi bulunmadığı belirtildi.
Apple'ın en büyük pazarlarından biri olan Çin'de hükümet, son yıllarda veri güvenliği konusunda harekete geçerek, şirketler için yeni yasalar ve şartlar uygulamaya koymuştu.
Öte yandan, ABD'nin de aralarında bulunduğu birçok ülke Çinli firmalara yönelik yasaklar getirmişti. ABD, geçtiğimiz yıl güvenlik endişeleri nedeniyle Huawei'nin de aralarında bulunduğu 5 Çin merkezli teknoloji şirketinin yeni iletişim ekipmanlarının ithalatını ve ülkede satışını yasaklama kararı almıştı.
Dünya çapında kullanıcı bilgilerini Çin hükümetiyle paylaşabileceği endişeleri nedeniyle TikTok'a art arda birçok ülke kısıtlama getirmişti. Kanada şubat ayında, Belçika, Norveç, İngiltere, Yeni Zelanda mart ayında TikTok'un hükümete ait telefon ve elektronik cihazlarda kullanılmasını yasaklamıştı. İsveç Savunma Bakanlığı da güvenlik endişeleri nedeniyle iş telefonlarında uygulamanın kullanmasının yasaklandığını duyururken, Avustralya ise nisan ayında hükümete ait cihazlarda TikTok uygulamasının kullanılmasını yasaklamıştı. Mayısta ABD'nin Montana eyaleti TikTok uygulamasının kullanımı yasaklayarak, ülkede TikTok'a yasak getiren ilk eyalet olmuştu. Son olarak ise Kırgızistan, çocuklara yönelik zararlı içerikler bulunduğu gerekçesiyle uygulamayı yasaklama kararı aldığını açıklamıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinden-koronaviruse-bagli-seyahat-kisitlamalarinda-flas-karar-listede-turkiye-de-var
|
Çin'den koronavirüse bağlı seyahat kısıtlamalarında flaş karar... Listede Türkiye de var
Çin, bir koronavirüs kısıtlamasını daha kaldırdı. Hamle bu sefer turizm alanından geldi. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda ülkeye Çin'den grup turları düzenlenmesi artık serbest olacak.
Grup halinde tur düzenlenebilecek ülkelere ait üçüncü liste, Çin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlandı.
Listede Türkiye'nin yanı sıra ABD, Almanya ve Güney Kore gibi ülkeler de yer aldı.
Çinli turizm acenteleri sadece izin verilen ülkelere grup turu düzenleyebiliyor.
Pekin, ocak ayından bu yana koronavirüs kısıtlamalarını gevşetmeye başlamıştı.
İlk 20 ülkelik listeyi, Mart'ta açıklanan 40 ülkelik ikinci liste izlemişti.
Son liste ile seyahat izni verilen Güney Kore'ye grup turizmi, 2016'da, Seul'un ABD'den satın aldığı hava savunma sistemlerine yanıt olarak sınırlandırılmıştı.
Kaynak: TRT Haber
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinden-rusyaya-tarihi-ziyaret
|
Çin'den Rusya'ya tarihi ziyaret
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Çin'in Ukrayna savaşında Rusya'ya destek verdiği tartışmaları sürerken, 4 günlük bir ziyaret için başkent Moskova'ya geldi.
Rusya-Ukrayna savaşında Rusya'ya destek iddialarını kabul etmeyen Çin'den Rusya'ya dikkat çeken bir ziyaret geldi. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, başta Rusya-Ukrayna savaşı olmak üzere bölgesel ve güvenlik konularını ele almak üzere Rusya'nın başkenti Moskova'ya resmi ziyaret gerçekleştiriyor. Çinli Bakan, 4 günlük Moskova ziyareti kapsamında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya gelecek. Ana gündem maddesinin Ukrayna olacağı görüşmede ayrıca NATO'nun genişlemesi, Asya-Pasifik bölgesindeki altyapı konularının ele alınması bekleniyor.
Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin hakkında çıkardığı tutuklama kararı bulunan Putin'in Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşebileceği kaydedilmiş ancak zamanı açıklanmamıştı.
ABD, Rusya-Ukrayna savaşında Çin'i, savaşın başından bu yana Rusya'ya ekonomik ve teknolojik olarak destek vermekle suçlamıştı. ABD istihbaratı, Temmuz ayında yayınladığı raporda, "Pekin yönetimi, Rusya için batı yaptırımları ve ihracat kontrollerinin etkisini azaltan çeşitli ekonomik destek mekanizmaları arayışında" ifadelerine yer vermişti. Çin ise bu tür iddiaları reddederek, savaşta "objektif" olduğunu savunuyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinden-sert-sozler-washington-atesle-oynuyor
|
Çin'den sert sözler: Washington ateşle oynuyor
Çin'den, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden'ın Washnington'ın Çin'e karşı Tavyan'ı savunacağına dair açıklamalarına bir tepki de Tayvan İşleri sözcüsünden geldi. Sözcü, ABD'yi "ateşle oynamakla" suçladı.
Euronews'in haberine göre; Çin Devlet Konseyi Tavyan İşleri Sözcüsü Zhu Fenglian yaptığı açıklamada Tayvan haritasını kullanarak Çin'i kontrol altında tutmaya çalışan ABD'nin "kendini yakacağını" ifade etti.
Çin devlet haber ajansı Xinhua 'nın Fransızca yayın yapan China Nouvelle sitesinin aktardığına göre sözcü ABD'yi Çin'in kuruluş ilkelerini ihlal eden her türlü söylem ve harekete derhal son vermesi çağrısında bulundu.
Joe Biden, Japonya'da düzenlenen basın toplantısında bir gazetecinin "Çin, istila ederse ABD Tayvan'ı askeri olarak korur mu?" şeklindeki sorusu üzerine, "Evet. Verdiğimiz taahhüt bu" diye yanıt vererek ülkesinin duruma askeri müdahale edeceği uyarısında bulunmuştu.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ise "ABD, Çin halkının egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma kararlılığını hafife almamalıdır" ifadeleriyle tepki göstermişti.
Çin'de Mao Zedong'un 1949 yılında iktidara gelmesiyle sonuçlanan iç savaşta komünistlere yenilen milliyetçiler Tayvan adasına kaçmıştı.
Her ne kadar iki taraf arasında iş, kültürel ve kişisel açılardan yakın ilişkiler bulunsa da demokratik özelliğini vurgulayan Tayvan "Tek Çin" altında Pekin tarafından yönetilmeye sıcak bakmıyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinden-soguk-savas-uyarisi
|
Çin'den Soğuk Savaş uyarısı
Çin Başbakanı Li Qiang ASEAN Zirvesi'nin ikinci gününde yaptığı konuşmada, anlaşmazlıkların kontrol altında tutulması için yeni bir Soğuk Savaş'ın önlenmesi gerektiğini söyledi.
Endonezya'nın başkenti Jakarta'da 5-7 Eylül tarihlerinde düzenlenen 43. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği Zirvesi, ikinci gününde dünya liderlerinin katılımıyla devam ediyor. Zirvenin gündem maddeleri arasında Myanmar'daki durum, Güney Çin Denizi'ndeki askeri gerginlik ile ABD ve Çin arasındaki siyasi ve ticari rekabet konuları yer alıyor. Zirveye üye ülkeler Tayland, Singapur, Endonezya, Malezya, Filipinler, Kamboçya, Laos, Brunei, Myanmar ve Vietnam'ın yanı sıra ABD, Japonya, İngiltere, Rusya, Avusturalya ile Avrupa ve Asya ülkelerinin liderleri katılıyor.
Zirvenin ikinci gününde ASEAN üye ülkeleri tarafından yayınlanan ortak bildiride, Myanmar'da artan şiddetten ve sivillere yönelik yapılan askeri müdahaleden Myanmar Silahlı Kuvvetleri sorumlu tutulurken, cunta yönetimine açık uyarı yapıldı. Liderlerin ortak imzası ile yayınlanan 19 maddelik bildiride, Myanmar'da sivillere yönelik şiddet ve saldırıların sorumlusu olarak da cunta yönetimi gösterildi. Yapılan açıklamada ASEAN Birliği'nin Myanmar'daki cunta yönetimi ile iki yıl önce yapılan 5 maddelik barış planını uymaması nedeniyle eleştirildi.
Çin Başbakanı Li Qiang bugün zirvede liderlere yönelik yaptığı konuşmada, Hint-Pasifik bölgesindeki jeopolitik rekabetlerin keskinleştiğine değinerek bölgede "yeni bir Soğuk Savaş"tan kaçınmanın önemine dikkat çekti. "Anlaşmazlıkları kontrol altında tutmak için şu anda önemli olan şey taraf seçmekten kaçınmak, blok çatışmasına karşı çıkmak ve yeni bir Soğuk Savaş'ın önlenmesidir" ifadelerini kullanan Li, Asya ülkelerinin bu farklılıkları ve anlaşmazlıkları uygun şekilde ele alması gerektiğini belirtti. Li, ayrıca zirvede ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve aralarında Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Hindistan'ın da bulunduğu çeşitli ülkelerin liderleriyle daha geniş çaplı görüşmelerde bulunacağını belirtti.
Bugün ASEAN Birliği ve diğer katılımcı ülke liderleriyle bir araya gelen ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, toplantının basına açık kısmında yaptığı konuşmada zirvenin gündem maddelerinden biri olan Myanmar'daki iç karışıklığa değindi. ABD'nin Myanmar'ın demokrasiye kavuşması için gerekli baskıyı uygulamaya devam edeceğini belirten Harris, ayrıca ASEAN liderlerine Washington'da kurulacak olan yeni bir ABD-ASEAN İşbirliği Merkezi'nin müjdesini verdi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cinden-tartismali-kiyafet-karari-para-ve-hapis-cezasi-verilecek
|
Çin'den tartışmalı 'kıyafet' kararı: Para ve hapis cezası verilecek
Çin'de "ulusun duygularını incitecek" kıyafetlerin yasaklanmasının öngörüldüğü yasa yürürlüğe girerse yasaklı kıyafetleri giyenlerin para veya hapis cezasına çarptırılacağı belirtildi.
Çin'de tartışmalara neden olan yeni bir karar alınacağı açıklandı. Çin hükümetinin "ulusun duygularını incitecek" kıyafetlerin giyilmesinin ve sembollerin kullanılmasının yasaklanması için yasa çalışmalarına başladığı aktarıldı. Söz konusu yasa yürürlüğe girerse "Çin ulusunun ruhuna zarar veren ve ulusun duygularını incitecek" kıyafet giyenler veya başkalarını giymeye zorlayanlar 15 güne kadar cezaevinde kalabilecek ve 5 bin Yuan para cezasına çarptırılabilecek.
Yasal değişiklikler aynı zamanda ulusal kahramanların ve şehitlerin isimlerinin aşağılanmasını, iftira atılmasını, başka şekilde ihlal edilmesini ve anıt heykellerine vandalizm yapılmasını da yasaklıyor. Ancak hükümetin söz konusu yasaklarda hangi durumu rencide edici olarak değerlendireceği net olarak belli değil.
Çin hükümeti yürürlüğe koymayı planladığı yasa tasarısı ise sosyal medyada eleştiri oklarının hedefi oldu. Çeşitli sosyal medya platformlarındaki kullanıcılar, polisin ülkenin duygularının ne zaman incindiğini ve tek taraflı olarak nasıl belirleyebileceğini sorguladı. Bir kullanıcı, "Takım elbise ve kravat takmak sayılır mı? Marksizm Batı kökenlidir. Onun Çin'deki varlığı da ulusal duyguları incitmek olarak sayılır mı" yorumunu yaptı. Çin Siyaset Bilimi ve Hukuk Üniversitesinde görevli Hukuk Profesörü Zhao Hong ise bu yasanın kişilik haklarının ihlaline yol açabileceğini söyledi.
Geçtiğimiz yıl Çin'in Suzhou şehrinde Japonya'nın geleneksel kıyafeti kimono giyen bir kadın, "kavga ve sorun çıkarmak" suçlamasıyla gözaltına alınmış, olay Çin'de büyük tepkiye yol açmıştı. Mart ayında da Japonya askeri üniformasına benzer bir kıyafet giyen kadın gözaltına alınmıştı. Pekin'de de Ağustos ayında Tayvanlı şarkıcı Chang Hui-mei'nin verdiği konsere gökkuşağı desenli kıyafetler giyen kişilerin girişi yasaklanmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cini-haikui-tayfunu-vurdu-3-kayip
|
Çin'i Haikui Tayfunu vurdu: 3 kayıp
Çin'de etkili olan Haikui Tayfunu cadde ve sokakları sular altında bırakırken, bir itfaiye aracının sel sularına kapılması sonucu 3 kişinin kayıp olduğu belirtildi.
Çin'i bu yıl etkisi altına alan 11'inci tayfun olan Haikui Tayfunu, yerel saatle 05.20 sıralarında Fujian eyaletine bağlı Dongshan ilçesinde kıyıya vurdu. Guangdong eyaletinde de etkili olan tayfun nedeniyle kıyı kesimlerde şiddetli rüzgarlar oluştu. Tayfunun yol açtığı şiddetli yağışlar sonucu sokak ve caddeler sular altında kalırken, birçok araç da sel sularına kapılarak sürüklendi. Selde mahsur kalanlar arama kurtarma ekipleri ve çevredekilerin yardımıyla kurtarıldı.
Fujian eyaletinin başkenti Fuzhou'da tayfun nedeniyle yaklaşık 24 saatte 300 milimetreden fazla yağış kaydedildi. Ulusal Yangın ve Kurtarma İdaresi'nin yaptığı açıklamaya göre, Fuzhou kentine bağlı Yongtai ilçesinde 9 kişilik ekibi taşıyan bir itfaiye aracı kurtarma operasyonu sırasında sel sularına kapıldı. Yapılan açıklamada, itfaiye aracındaki 6 kişinin ekipler tarafından kurtarıldığı, kayıp olan 3 kişiyi ise arama çalışmalarının devam ettiği kaydedildi. Tayfun nedeniyle yaklaşık 114 bin 400 kişinin güvenli bölgelere tahliye edildiği eyalette, Fuzhou, Xiamen, Quanzhou ve Putian kentlerinde okullarda eğitime ara verildi. Fuzhou ve Quanzhou havalimanlarında ise çok sayıda uçuş iptal edildi.
Guangdong eyaletinde tayfun nedeniyle alınan tedbirler çerçevesinde dün itibarıyla yaklaşık 28 bin balıkçı teknesi limanlara dönerken, toplam 2 bin 800 kişinin kıyılardaki sığınaklara yerleştirildiği öğrenildi. Kıyı bölgesindeki 25 turistik nokta ile parkların giriş çıkışlara kapatıldığı eyalette, 515 tren ve 23 deniz yolu seferi de askıya alındı. Shantou ve Chaozhou kentlerinde ise okullar kapatılırken, tayfunun batıya doğru ilerlemesinin ardından şiddetinin azalmasının beklendiği ifade edildi.
Haikui Tayfunu'nun pazar günü Tayvan'ın güneyini etkisi altına alması nedeniyle 116 kişi yaralanmış, 260 bin ev ise elektriksiz kalmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/colde-dehset-dovmesinden-teshis-etti-hamasin-kacirdigi-shani-loukun-annesinden-yardim-cagrisi
|
Çölde dehşet! Dövmesinden teşhis etti... Hamas'ın kaçırdığı Shani Louk'un annesinden yardım çağrısı
Hamas'ın, İsrail'e yönelik saldırılarında hedeflerden biri de Filistin sınırında düzenlenen müzik festivali oldu. Festival alanına paramotorlarla inen Hamas'ın kaçırdığı bir kadının, İsrail-Alman vatandaşı Shani Louk olduğu ortaya çıktı. Ailesi, kamyonetin arkasında görüntüleri yayılan Shani'yi dövmesinden tanıdı.
Hamas'ın, İsrail'e karşı başlattığı saldırının kurbanlarından biri de Alman vatandaşı Shani Louk oldu. 30 yaşındaki Louk, İsrail'e Ofakim şehrinde açık havada düzenlenen elektro-müzik festivaline katılmak için gelmişti. Ailesi, Hamas üyelerinin önceki gün İsrailli kadın askerin cesedi olduğu iddiasıyla kamyonet arkasında teşhir ettikleri kadının Shani Louk olduğunu açıkladı. Sosyal medyadan bir video yayınlayan Louk'un annesi Ricardo Louk, "Bir Alman vatandaşı olan kızım Shain Nicole Louk, bir grup turistle birlikte Hamas tarafından kaçırıldı. Kızımızı bilinci kapalı bir halde Filistinlilerin bir arabaya bindirdiği videoyu gördüm. Bize yardım etmenizi istiyorum" dedi.
Shani Louk'u annesi, kızını bacaklarındaki dövmeden ve çizmelerinden tanıdığını söyledi. Görüntülerdeki kadının öldüğü sanılıyor.
Sosyal medyada, Hamas üyeleri tarafından kaçırılan bir genç kadının görüntüleri de paylaşıldı. Görüntülerde kimliği yakınları tarafından açıklanan Noa Argamani, bir militanın motosikletinin arkasında otururken, "Lütfen beni öldürmeyin" diye bağırıyor. Ailesi 25 yaşındaki Argamani ve erkek arkadaşı Avinatan Or'dan haber alınamadığını söyledi. Saldırıdan kurtulmayı başaranlar, ormana doğru kaçan arkadaşlarıyla hala iletişim kuramadıklarını söyledi.
- İsrailliler Hamas'ın saldırdığı gün, Sukot Bayramı'nı kutluyordu. Çok sayıda gencin katıldığı müzik festivali de bayram kutlamaları kapsamında düzenlenmişti. Sosyal medyada dolaşan videolarda, Hamas üyelerinin motorlu paraşütlerle havadan inerken festival alanındakilerin habersizce dans ettiği görülüyor. Birkaç dakika sonra Hamas üyeleri rastgele ateş açmaya başlıyor, onlarca insan panik içinde araçlarına doğru koşuyor. CNN International'a konuşan festival katılımcıları, kaçmaya çalışan çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini, bazı kişilerin de Hamas tarafından kaçırılarak götürüldüğünü söyledi.
İlk önce roket saldırısı sirenlerinin çaldığını anlatan festival katılımcılarından Tal Gibly, "Saklanacak bir yerimiz bile yoktu, çünkü açık alandaydık. Herkes panikledi ve eşyalarını toplamaya başladı" ifadelerini kullandı. İngiliz DailyMail'e konuşan bir katılımcı da saldırıdan "aracında ölü taklidi yaparak" kurtulduğunu söyledi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/cumhurbaskani-onayladi-pakistanda-parlamento-feshedildi
|
Cumhurbaşkanı onayladı: Pakistan'da parlamento feshedildi
Pakistan'da genel seçimler öncesi parlamento feshedildi.
Pakistan'da Başbakan Şahbaz Şerif'in bu yıl yapılması planlanan genel seçimler öncesi parlamentonun feshedilmesine yönelik talebi Cumhurbaşkanı Arif Alvi tarafından onaylandı.
Ülkede genel seçimlerin 90 gün içinde yapılması beklenirken, seçimlere geçici hükümet ile gidilecek. Geçici hükümet başbakanı belirlenene kadar Başbakan Şerif görevine devam edecek.
Pakistan parlamentosunun 5 yıllık görev süresi 12 Ağustos'ta sona erecekti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/demir-kubbe-nedir-demir-kubbe-ne-demek-israil-filistin-savasinda-demir-kubbe-one-cikti
|
Demir Kubbe nedir? Demir Kubbe ne demek? İsrail Filistin savaşında Demir Kubbe öne çıktı!
Hamas'ın başlattığı saldırı İsrail'de şok etkisi yaratırken tüm dünya İsrail'in kendisinin geliştirip 10 yıldan uzun süredir kullandığı hava savunma sistemi Demir Kubbe'nin nasıl etkisiz hale geldiğini araştırıyor. Demir Kubbe, İsrailli Rafael Advanced Defense Systems şirketi ve İsrail Havacılık ve Uzay Endüstrisi tarafından geliştirilmiş, taşınabilir bir hava savunma sistemidir. İşte Demir Kubbe'ye dair bilgiler...
Demir Kubbe nedir?
Demir Kubbe her türlü hava koşulunda çalışabilen, hareketli bir savunma sistemi. Düzenek, 4 kilometre ila 70 kilometre uzaklıktan ateşlenen ve yörüngesi, İsrail'in yaşam merkezinin dışına çıkartılacak olan kısa menzilli roketleri ve top mermilerini durdurmak ve imha etmek için tasarlanmıştır.
Demir Kubbe'nin özellikleri nelerdir?
Sistem, kısa menzilli roketlere ve 70 kilometre menzile sahip 155 mm topçu mermilerine karşı koymak için tasarlanmıştır. Üreticisine göre, Demir Kubbe olumsuz hava koşullarında gece gündüz çalışacak ve aynı anda birden fazla tehdide yanıt verebilecek.
Demir Kubbe'nin üç merkezi bileşeni vardır:
Tespit ve İzleme Radarı: Radar sistemi, bir İsrail Savunma şirketi olan ve İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii'nin yan kuruluşu olan Elta ve IDF tarafından inşa edildi.
Savaş Yönetimi ve Silah Kontrolü : İsrailli bir yazılım şirketi olan mPrest Systems tarafından Rafael için inşa edildi.
Füze Atış Birimi: Sistem elektro-optik sensörler ve yüksek manevra kabiliyeti için birkaç direksiyon kanadı ile donatılan tamir füzelerini fırlatır. Füze Rafael tarafından üretildi.
Sistemdeki radar EL/M-2084 olarak adlandırılır. Fırlatılan roketi algılar ve yörüngesini izler. BMC, bildirilen verilere göre çarpma noktasını hesaplar ve bu bilgiyi hedefin belirtilen bölge için bir tehdit oluşturup oluşturmadığını belirlemek için kullanır. Sadece tehdit olarak algılandığında gelen roketi öngörülen çarpma noktasına ulaşmadan önce imha etmek için bir füze ateşlenir.
Hürriyet'in haberine göre;
Demir Kubbe, hem gece hem gündüz hem de her türlü hava koşulunda çalışacak şekilde tasarlandı. Demir Kubbe kapsamında tehdidi algılayan radar sistemi yer alıyor. Bu radarlar, gelen roketin ne ölçüde bir tehdit oluşturduğunu tespit ediyor.
Atılan roketin yerleşim yerlerine ya da önemli altyapı tesislerine yönelmesi halinde ise bunu imha etmek üzere füze gönderiliyor. Bu füzeler, mobil üniteler ya da sabit noktalardan ateşlenebiliyor ve bunlar aracılığıyla gelen roket havada imha ediliyor. Rafael, sistemin yüzde 90 başarı oranına sahip olduğunu söylüyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/disisleri-bakani-fidan-azerbaycanda
|
Dışişleri Bakanı Fidan Azerbaycan'da
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Bakanlar Konseyi 27. Toplantısı'na katılmak üzere Azerbaycan'a geldi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan'a geldi. Bakan Fidan, Fuzuli Uluslararası Havalimanı'nda Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov tarafından karşılandı. Fidan temasları kapmasında Şuşa'da gerçekleştirilecek Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Bakanlar Konseyi 27. Toplantısı'na katılacak. Toplantıda, EİT bağlamındaki iş birliği çerçevesinde 2023 yılında yürütülen çalışmalar ile sonuçları değerlendirilecek ve EİT gündemindeki güncel konular ele alınacak. Bakan Fidan'ın temasları kapsamında ikili görüşmeler de yapması planlanıyor.
1985 yılında kurulan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nda Azerbaycan, Türkiye, Afganistan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan yer alıyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/dugunde-faciayi-yasamislardi-iraktan-turkiyeye-getirildilenlerin-sayisi-23-oldu
|
Düğünde faciayı yaşamışlardı: Irak'tan Türkiye'ye getirildilenlerin sayısı 23 oldu
Irak'ın Musul kentinde düğün salonundaki yangın faciasında yaralanan 3 kişi daha tedavi için İstanbul'a getirildi.
Irak'ın Musul kentinde 26 Eylül'de düğün salonunda havai fişek nedeniyle çıkan ve 114 kişinin ölümüne sebep olan yangın sırasında yaralanan 82 kişiden 3'ü daha tedavi için Türkiye'ye getirildi.
Yaralıları taşıyan Irak'a ait askeri uçak saat 21.00 sıralarında İstanbul Havalimanı'na indi. Yaralılar ambulanslarla Gaziosmanpaşa'da bulunan özel bir hastaneye sevk edildi.
İstanbul'a getirilen toplam 23 yaralının 4'ü hayatını kaybederken, 19 kişinin tedavisinin devam ettiği öğrenildi.
Hastaneye yaralıların durumunu öğrenmek için gelen Irak Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Saleh Dhumad Munshid, "Irak Başbakanın talimatıyla Gaziosmanpaşa Hastanesi'ne toplam 23 hasta sevk edildi. 23 hastanın 4'ü maalesef hayatını kaybetti. Şu anda tedavisi devam eden 19 hasta mevcuttur. 11 hastanın serviste tedavisi devam ederken, 8 hastanın yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. 8 hastanın 3'ünün durumu kritik. Hastane tüm ihtiyaçları karşılamaktadır, hastaneye teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bir daha hasta gelip gelmeyeceğinin kararı, sağlık ekiplerine bağlı. Ziyaret amacımız, hastaların durumunu takip etmek, aldığı hizmetleri kontrol etmektir. Hastanenin hizmetleri uluslararası bütün kriterlere uyuyor. İçimiz hastaneye ve hastalara karşı çok rahat. Umarım yaralılar, en kısa sürede iyileşir ve ülkelerine dönerler" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/dunya-bu-goruntuyu-konusuyor-hamas-israilli-generali-esir-aldi
|
Dünya bu görüntüyü konuşuyor! Hamas İsrailli generali esir aldı
Hamas-İsrail arasında yaşanan çatışmalar, kızışmaya devam ediyor. Son olarak birçok İsrail askerinin esir alındığını bilinirken bir generalin de esirler arasında yer aldığı öğrenildi.
Milliyet'te yer alan habere göre, Hamas'ın silahlı kanadı cumartesi sabahı İsrail'e karşı yüzlerce roket fırlatarak mayıs ayındaki çatışmaların ardından varılan ateşkesi sona erdirdi. Saldırıyla birlikte çok sayıda silahlı Hamas militanı da İsrail'e girdi. İsrail ordusu "savaş hali" ilan ederken, Hamas saldırılarında en az 40 İsraillinin hayatını kaybettiği aktarıldı.
Filistinli yetkililere göre İsrail'in karşı saldırılarında ise en az 198 Gazzeli yaşamını yitirdi. İsrail sağlık yetkilileri, İsrail kasabalarına sızan silahlı kişilerle çıkan çatışmalarda en az 40 İsraillinin öldüğünü, 500'den fazla kişinin de yaralandığını aktardı. Başbakan Netanyahu saldırılar sonrası yaptığı açıklamada 'Hamas eşi benzeri görülmemiş bir bedel ödeyecek' dedi.
İsrail hükümet yetkilileri, İsrail istihbaratının Hamas'ın bu büyük çaptaki ve iyi koordine edilmiş saldırılarını nasıl göremediği konusunda kapsamlı bir soruşturma başlattığını söyledi. Bir yetkili, "Yıllarca sürecek" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/dunya-liderlerinden-hamas-ve-israil-mesaji
|
Dünya ülkelerinden Hamas ve İsrail mesajı
Dünya ülkeleri Hamas ve İsrail arasındaki çatışmaya yönelik açıklama yaparak şiddetin durması çağrısı yaptı.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'e karşı "Aksa Tufanı Operasyonu", İsrail Savunma Kuvvetleri de "Demir Kılıçlar Operasyonu"nu başlattığını duyurmuştu. Hamas ve İsrail arasında çatışma devam ederken Avrupa'dan Hamas karşıtı açıklamalar geldi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz sosyal medya hesabından yaptığı açıkşamada, "İsrail'den dehşet verici haberler geliyor. Gazze'den ateşlenen roketler ve şiddetin artması bizi şoke etti. Almanya, İsrail'in yanında" dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Hamas'ın şiddeti körüklediğini ifade ederek, "İsrail ile dayanışma içindeyiz. Uluslararası hukuk tarafından garanti altına alınan kendini savunma hakkına sahip" dedi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını kınarken, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, "İsrail'in kendini savunma hakkına olan bağlılığımız sarsılmaz bir şekilde devam ediyor" dedi.
ABD'den Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın, İsrail'e karşı başlattığı operasyona ilişkin açıklama geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, "ABD, Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik saldırılarını net bir şekilde kınıyor" ifadelerini kullandı.
"İsrail Hükümeti'nin ve halkının yanındayız ve bu saldırılarda hayatını kaybeden İsraillilere başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullanan Watson ayrıca, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi ile görüştüğünü belirterek, ABD'nin her zaman İsrailli ortaklarıyla yakın temasta olduğunu sözlerine ekledi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise, İsrail'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini ifade ederek, "İsrail'in kendini savunma hakkına olan bağlılığımız sarsılmaz bir şekilde devam ediyor" dedi.
"Sivillere yönelik bu menfur saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diliyorum" diyen Austin, "Önümüzdeki günlerde Savunma Bakanlığı, İsrail'in kendisini savunmak ve sivillerini terörizmden korumak adına ihtiyaç duyduğu şeyleri sağlamak için çalışacak" ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ise Washington'ın İsrail'e yönelik operasyonunu kınadığını belirterek, "Terörün asla haklı bir gerekçesi olamaz. İsrail hükümeti ve halkıyla dayanışma içindeyiz ve bu saldırılarda hayatını kaybeden İsraillilere başsağlığı diliyoruz" dedi.
İsrailli ortaklarımızla yakın temas halinde olduklarını belirten Blinken, "İsrail'in kendini savunma hakkını destekliyoruz" ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın İsrail'e yönelik başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu'na destek mesajı verdi. İsrail'e karşı operasyonun "kahramanca" gerçekleştiğini belirten Kenani, "Aksa Tufanı Operasyonu, işgal topraklarında işgale karşı verilen silahlı mücadelede ve direnişte yeni bir sayfa açmıştır" dedi. Kenani, Filistinlileri ve Hamas'ı başlatılan operasyon nedeniyle tebrik ederek, "Aksa Tufanı Operasyonu, İsraillilerin yenilebilir olduğunu bir kez daha göstermiştir" ifadesini kullandı. İsrail'in 2006 yılında Lübnan'da ve 2000 yılında
Gazze'de direniş grupları karşısında geri çekildiğini ve yenildiğini kaydeden Kenani, İsrail'in yenilmezlik efsanesinin kırıldığını söyledi.
Kenani, "Son yıllarda Gazze'yi hedef almaya çalışan İsrail'in her seferinde gafil avlandığını ve geri çekilmek zorunda kaldığını gördük. Her askeri operasyonlarında dayanıklılıkları azaldı. Hamas'ın bu operasyonu Filistin direniş gruplarının kendilerine güvendiklerini ve işgal rejimine karşı çok yönlü özel operasyonlar gerçekleştirebildiklerini göstermiştir. Bu operasyon da Siyonistleri gafil avlamıştır" dedi.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu'na Rusya'dan açıklama geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova açıklamasında, Filistin-İsrail arasındaki durumdan derin kaygı duyulduğunu ifade ederek, "75 yıldır devam eden şiddet içeren bir çözüm değil yalnızca siyasi ve diplomatik olarak çözülebilecek bu çatışmanın, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarıyla bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını destekleyen uluslararası yasalar temelindeki müzakere süreciyle çözülebileceğine yönelik ilkeli ve istikrarlı duruşumuzu teyit ediyoruz" dedi.
Zaharova, açıklamasını şu şekilde tamamladı:
"Şu anki çatışmanın tırmanması, ilgili kararları yerine getirme konusundaki BM ve Güvenlik Konseyi'nin kronik başarısızlığı ve Batı'nın; Rusya, ABD, AB ve Birleşmiş Milletler'den oluşan Orta Doğu dörtlüsünün çalışmalarının engellemesinin bir sonucudur. Filistin ve İsrail taraflarını acilen ateşkese çağırıyoruz."
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanul Macron da İsrail ile dayanışma mesajarı vererek, İsrail'in güvenliğine olan bağlılığını dile getirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly da Hamas'ı kınayarak, İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu dile getirdi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise "Bu şiddet durmalı. İsrail, kendini savunmak için her hakka sahip" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği liderleri Hamas'ı kınayarak şiddetin durması çağrısında bulundu. Avrupa Komisyonu Ursula von der Leyen, Hamas'ı kınayarak, "İsrail, bu tür saldırılara karşı meşru müdafaa hakkına sahip" dedi. Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise "Bu şiddet hemen durmalı. Terör ve şiddet hiçbir şeyi çözemez. AB, bu sor zamanlarda İsrail ile dayanışma içinde" açıklamasını yaptı. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel de saldırıyı kınayarak "Düşüncelerim masum insanlarla. AB bu korkunç zamanlarda İsrail halkının yanında" dedi.
Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Filistin halkı ile devam eden şiddet olaylarında tek sorumlu İsrail" ifadeleri kullanıldı. İki tarafa da sükunet çağrısı yapan Katar, uluslararası topluma, İsrail'in bu durumu kullanarak Gazze'deki Filistin halkına karşı orantısız müdahale başlatmasını engelleme çağrısında bulundu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı ise durumu yakından takip ettiklerini duyurarak, şiddetin durması çağrısında bulundu. Sivillerin korunması için her iki tarafa çağrıda bulunan Suudi Arabistan, barışçıl bir süreç için uluslararası topluma çağrıda bulundu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/dunyanin-en-buyuk-yolcu-gemisi-icin-geri-sayim
|
Dünyanın en büyük yolcu gemisi için geri sayım
Geçen hafta ilk kez okyanusa açılan, 365 metrelik dünyanın en büyük yolcu gemisi Icon Of The Seas, ocak ayındaki ilk yolculuğuna çıkmak için gün sayıyor.
Şimdiden 5 milyon sterlinlik ön satış yapıldı bile. İnşası 1.5 milyar sterline mal olan gemi, mevcut rekor sahibi 'Wonder Of The Seas'ten 3 metre daha uzun. 250 bin ton ağırlığıyla efsanevi Titanik'ten beş kat daha büyük. Kruvaziyer işletmecisi Royal Caribbean şirketine ait gemi ilk seferini ABD'nin Miami kenti çıkışla Karayipler çevresinde yapacak. Şirket, ocak ayındaki ilk dört seferin neredeyse tamamen dolduğunu söyledi. Royal Caribbean internet sitesinde Miami çıkışlı 7 gecelik Batı Karayip turu 3100 Dolar (yaklaşık 85 bin TL), yine 7 gece Doğu Karayip turu 2000 dolar fiyatla satışta. Dünyanın en büyük su parkının bulunduğu gemide, 40 bar ve restoran,15 metrelik şelale, mini golf sahası ve buz pateni pisti var.
- Güvertede bir tırmanma duvarı, engelli parkur, atari salonu ve karaoke bar bulunuyor.
- 7600 yolcu ve 2350 mürettebat taşıma kapasitesinde.
- 6 adet dev su kaydırağı, 7 havuzda eğlence olanağı.
- Geminin 6 motoru dizele göre daha çevreci olan sıvılaştırılmış doğalgaz ile çalışıyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/dunyanin-gozu-onunde-rest-cinin-ihtilafli-sulara-yerlestirdigi-bariyer-aglari-kaldirildi
|
Dünyanın gözü önünde rest! Çin'in ihtilaflı sulara yerleştirdiği bariyer ağları kaldırıldı
Filipinler Sahil Güvenlik yetkilileri, Çin tarafından Güney Çin Denizi'ndeki ihtilaflı sulara döşenen bariyer ağların tehlike arz ettiği ve balıkçılığı önlendiği gerekçesiyle kesilerek kaldırıldığını duyurdu.
Filipinler Sahil Güvenlik yetkilileri bugün yaptıkları açıklamada Filipinler Devlet Başkanı talimatıyla bariyer ağları kaldırdıklarını vurgulayarak "Batı Filipin Denizi Ulusal Görev Gücü Başkanı Sekreter Eduardo Ano, Cumhurbaşkanı Ferdinand Marcos Jr'ın talimatına uygun olarak Filipin Sahil Güvenliğine, Bajo De Masinloc'un güneydoğu girişini engelleyen yüzer bariyerin kaldırılması için özel bir operasyon yürütmesi talimatını verdi" dedi.
Filipinler sahil güvenliği, Çin tarafından döşenen ağların, seyrüsefer için bir tehlike oluşturduğunu ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu ayrıca vurguladı. Ağların Filipinli balıkçıların, balıkçılık ve geçim faaliyetlerinin yürütülmesini engellediği de ifade edilen açıklamada, 2016 Hakem Kararının bölgenin Filipinli balıkçıların geleneksel balıkçılık alanı olduğunu teyit ettiğini ifade etti.
Bajo De Masinloc, Güney Çin Denizi'nde bulunan Filipin adası Luzon'un 200 kilometre batısında küçük ancak verimli bir balıkçılık alanı olarak bilinmektedir. Bölge, Çin ile Filipinler arasında ihtilafa neden olmuş ve Çin tarafından etrafı bariyer ağlarla çevrilmişti. İki ülke de bölgenin kendi kıyı sahanlığında olduğunu ifade etmektedir.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/dunyanin-konustugu-goruntuler-ingilterede-siginmacilar-icin-yuzen-hapishane
|
Dünyanın konuştuğu görüntüler: İngiltere'de sığınmacılar için 'yüzen hapishane'
İngiliz parlamentosundan geçen tartışmalı göç yasa tasarısından saatler sonra, yüzlerce sığınmacıyı barındıracak olan 'Bibby Stockholm' adlı gemi Portland'a geldi. Görüntüler sosyal medyada viral oldu. Planı eleştiren ve protesto edenler, söz konusu mavnayı 'yüzen hapishane' olarak anıyor.
İngiltere basınında 'yüzen mülteci kampı' olarak anılan ve hapishaneye benzetilen mavna, Dorset'in Portland Limanı'na vardı.
İngiliz hükümetinin sığınmacıların barınması için hazırladığı mavnaya ait Sky News'in görüntüleri sosyal medyada gündem oldu.
Bibby Stockholm'ün 500'den fazla sığınmacıya ev sahipliği yapacağı bildirildi.
The 'Bibby Stockholm' barge on its way to Portland Harbour, beside the Isle of Portland, in Dorset.
It will house over 500 illegal immigrants, who will have their own GP and dentist.
This barge doesn't even cover what comes in on an average day at Dover. pic. twitter. com/A3vYunfo3u Paul Golding July 17, 2023
Görüntüler sosyal medyada viral oldu. İnsan hakları gruplarından tepkiler geldi.
Sky News'te yer alan bilgiye göre İngiltere'de yaklaşık 51 bin sığınmacı otellerde barınıyor. Bunun günlük maliyeti 6 milyon sterlini buluyor.
İngiltere'de geçtiğimiz günlerde 'Yasa Dışı Göç Tasarısı' parlamentoda kabul edildi. Birleşmiş Milletler, yasa tasarısını "uluslararası hukukun ihlali" olarak nitelendirerek kınadı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/elton-john-hastaneye-kaldirildi
|
Elton John hastaneye kaldırıldı
Dünyaca ünlü şarkıcı Elton John, geceyi hastanede geçirdi. Fransa'daki konutunda düşerek kaza geçiren 76 yaşındaki şarkıcının, önlem amacıyla kaldırıldığı hastaneden taburcu edildiği açıklandı.
Daily Mail'de yer alan habere göre ünlü şarkıcı Elton John, Fransa'nın güneyinde yer alan villasında Pazar günü gecesi düşerek kaza geçirdi.
Ünlü şarkıcı, kazanın ardından önlem amacıyla hastaneye kaldırıldı.
Monaco'daki yerel bir sağlık merkezine kaldırılan 76 yaşındaki şarkıcının bugün taburcu edildiği, sağlık durumunun da iyi olduğu belirtildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ermeni-model-armine-harutyunyan-teror-orgutune-katildi
|
Ermeni model Armine Harutyunyan terör örgütüne katıldı: Azerbaycan'ı tehdit etti!
Azerbaycan'ın Karabağ zaferi sonrası Ermeni model Armine Harutyunyan'dan skandal bir hamle geldi. Ermeni model terör örgütü Vamo'ya katıldığını duyurdu ve Azerbaycan'ı tehdit etti.
Azerbaycan'ın Karabağ zaferi dünya basınının manşetlerinden düşmüyor.
Gelişmeleri sıcağı sıcağına okurlarına duyuran dünya basını Türkiye'nin bölgede oynadığı role dikkat çekiyor.
Azerbaycan'ın zaferi sonrası Ermenistan'da ise kaos hakim. Pek çok uzman Ermeni lider Paşinyan'ı zor günler beklediğini dile getirirken Ermeni asıllı model Armine Harutyunyan'dan skandal açıklamalar geldi.
Harutyunyan, Ermeni terör örgütü Voma'ya katıldığını duyurdu.
Silahlı görüntüleri paylaşılan Harutyunyan, Azerbaycan'ı tehdit eden açıklamalarda bulundu.
Ermeni model, terör örgütünün kanalına röportaj verdi. Elinde silahla antrenman anları paylaşılan Harutyanyan, yaptığı açıklamada Azerbaycan'a saldıracaklarını söyledi.
Ermeni terör örgütü Azerbaycan'ı tehdit ederek Bakü'ye savaş ilan edeceklerini söyledi. Terör örgütü Vamo'nun içinde terör örgütleri PKK ve ASALA teröristleri de yer alıyor.
Azerbaycan operasyonla, 20 Eylül'de Dağlık Karabağ'da kontrolü sağlamıştı.
Dağlık Karabağ'daki Ermeni ayrılıkçılar, silah bırakmayı ve Bakü yönetimiyle 'bölgenin Azerbaycan'la yeniden entegre olması' için görüşmeler yapmayı kabul etmişti.
Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılması sonrası, Dağlık Karabağ'ın resmen Azerbaycan'ın toprağı olduğu bir kez daha teyit edilmiş, bölgedeki ayrılıkçı Ermenilerin kurduğu Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'ni Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımamıştı.
Ermenistan hükümeti, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'da kontrolü ele geçirmesinin ardından, bölgede yaşayan yüz binden fazla Ermeni'nin Ermenistan'a göçtüğünü açıklamıştı.
Ermenistan Büyükelçisi Edmon Marukyan, heyetin bomboş bir Dağlık Karabağ ile karşılaşacağını, bunun bir 'etnik temizlik olduğunu' öne sürdü Azerbaycan ise 'etnik temizlik' suçlamalarını reddetmişti.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 'Azerbaycan, Dağlık Karabağ'daki Ermenilerin bölgede kalmasını ve ülkenin çok uluslu toplumunun bir parçası olmasını istiyor' denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ermenistan-azerbaycan-mevzilerine-ates-acti-1-asker-yarali
|
Ermenistan, Azerbaycan mevzilerine ateş açtı: 1 asker yaralı
Ermenistan askerlerinin sınırdaki mevzilere ateş aşması sonucu 1 Azerbaycan askeri yaralandı.
Ermenistan askerleri Laçın'daki Azerbaycan mevzilerine ateş açtı. Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, yerel saatle 16.00 sıralarında Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki Laçın ilinde Azerbaycan ordusuna ait mevzilerin ateş altına alındığı belirtildi. Saldırı sonucu Hüseyn Abdullayev isimli 1 Azerbaycan askerinin yaralandığı ve hastaneye kaldırılan askerin hayati riskinin bulunmadığı aktarıldı.
Açıklamada, Azerbaycan birliklerinin misilleme ateşi açtığı ve saldırı ile ilgili tüm sorumluluğunun Ermenistan tarafına ait olduğu belirtildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ermenistan-kaosa-teslim
|
Ermenistan kaosa teslim
Azerbaycan'ın 24 saatlik bir operasyonla Dağlık Karabağ'da ayrılıkçı Ermenilerin kontrolündeki bölgeyi de denetim altına almasının artçı şokları Ermenistan'ı sarsmaya devam ediyor. Erivan'da binlerce kişi sokaklarda. İstifayı reddeden Başbakan Paşinyan ise Rusya'yı suçluyor.
Azerbaycan'ın Ermeni provokasyonları üzerine geçen hafta sadece 24 saat süren özel askeri harekatla Dağlık Karabağ'da ayrılıkçı Ermenilerin elindeki son toprak parçasında da kontrolü büyük ölçüde sağlaması Ermenistan'ı sallamaya devam ediyor.
İnanılmaz derecede zor durumda kalan ve Ermenistan halkına peş peşe gelen yenilgileri izah etmekte güçlük çeken Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bir yandan kendisine suikast girişimi hazırlıkları yapıldığı, diğer taraftan askeri darbe tertiplendiği iddialarıyla üzerindeki baskıyı azaltmak için yoğun çaba sarfediyor. Paşinyan bir yandan da olup bitenlerden Rusya'yı suçlayan açıklamalar yapıyor.
Paşinyan'ın kendi rızasıyla başbakanlık görevinden ayrılması için muhalefet baskıyı arttırıyor. Dört gündür Erivan sokakları Paşinyan karşıtı protestolarla çalkalanıyor. Şehrin meydan ve ana caddelerini ele geçirdikleri çöp tenekeleri, Trafik tabela direkleri gibi cisimlerle bloke eden protestocular Paşinyan istifa edene kadar eylemlerin sona ermeyeceğini haykırmaya devam etti. "Hain Paşinyan" sloganları yanı sıra Rusya'yı da hedef alan protestocular Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a yönelik küfürler yağdırmaları da dikkatten kaçmadı. Ermenistan polisinin dün protestoculara daha aktif müdahale ederek yaklaşık 200 kişiyi gözaltına aldığı da Haber verildi.
Başbakan Paşinyan dün ayrıca iktidar koltuğunda onun yerinde kim olursa olsun ülkesini aynı akıbetin beklediği savunmasını da yaptı. "Hayati konumuz ülkemizin varlığını sürdürmesidir" başlığı ile Ermenistan halkına yeni konuşma yayınlayan Paşinyan, "2020 yılında ikinci Karabağ savaşıyla başlayarak Ermenistan egemenlik ve bağımsızlığını tehdit eden korkunç girdabın içine düştük. Karabağ ihtilaf bölgesine ikinci Karabağ savaşı sonrasında barış gücü olarak gelen Rus askerleri oradaki halkın güvenliğini sağlamak yerine Azerbaycan tarafıyla işbirliği yaptığını gördük" dedi.
PAŞİNYAN'ın iddiaları üzerine açıklama yapan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Ermenistan'ın son günlerde meydana gelen hadiseler ışığında son derece duygusal hareket etmesini anlayışla karşılıyoruz. Ancak olup bitenlerin suçlusu Rusya'nın gösterilmesini kesinlikle kabul etmiyor ve hiçbir zaman kabul edemeyiz" yanıtını verdi. Öte yandan ABD Dışişleri Bakan Yardımcılarından Yuri Kim ve ABD Uluslararası İlişkiler Ajansı USAID'in yöneticisi Samantha Power, Karabağ'daki gelişmeleri ele almak için Erivan'a gitti.
Azerbaycan ve Karabağ Ermeni temsilcileri arasında müzakereler sürerken 21 Eylül'den beri Karabağ'dan 4 bin 850 sivilin Ermenistan'a geçtiği bildirildi. 19-20 Eylül tarihlerinde düzenlenen harekat sonrasında Bakü yönetimi, Karabağ'da yaşayan Ermeni azınlığın entegrasyon şartıyla Azerbaycan vatandaşı olarak burada yaşamaya devam edebilecekleri garantisini vermişti. Ancak birçok Ermeni, can güvenliği olmadığı gerekçesiyle bölgeden tahliye olmayı seçiyor. Azerbaycan ile Karabağ Ermenileri arasında ikinci görüşme ise dün Hocalı'da yapıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/eski-iran-cumhurbaskani-ruhaniye-ozel-yargilama
|
Eski İran Cumhurbaşkanı Ruhani'ye 'özel' yargılama
İran'ın eski cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin görev döneminde "borsa ve döviz piyasasındaki artışlara duyarsız kalmak" ve "etkin mücadele etmemek" suçlamalarıyla din adamlarına özel mahkemede yargılanacağı açıklandı.
İran Yargı Erki Sözcüsü Mesut Setayeşi haftalık düzenlediği basın toplantısında eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hakkında "borsa ve döviz piyasasındaki artışlara duyarsız kalmak ve etkin mücadele etmemek" suçlamalarıyla açılan davalara ilişkin sorulan soruyu yanıtladı. Seteyaşi, "Aynı zamanda din adamı olan Ruhani din adamlarına özel mahkemede yargılanacak. Açılan dava ve yargılanması hakkında detayları söz konusu mahkeme verecektir" ifadelerini kullandı.
Eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani görev süresince borsa ve döviz konusundaki sorunlarla yeterli mücadele edememek ve ihlallerle suçlanıyor. İran Meclis Komisyonu Başkanı Nasrullah Pejmanfer konuya ilişkin 28 Haziran'da yaptığı açıklamada "Ruhani'nin borsa ve döviz piyasasına müdahaleleri" başlıklı raporunun meclis tarafından İran Yargı Erki'ne gönderildiğini duyurmuştu.
Ruhani, 2013-2021 yılları arasında 2 dönem İran Cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştı. Ruhani hükümeti ikinci döneminde (2017-2021) İran riyalinin ABD doları karşısında değer kaybetmesi nedeniyle döviz piyasasına müdahaleleri nedeniyle eleştiri oklarının hedefi olmuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/filipinler-cinin-yerlestirdigi-yuzen-bariyerleri-kaldiracak
|
Filipinler, Çin'in yerleştirdiği yüzen bariyerleri kaldıracak
Filipinler, Çin sahil güvenliği tarafından Güney Çin Denizi'nde tartışmalı bölgeye yerleştirilen yüzen bariyerleri kaldıracağını açıkladı.
Çin'in Güney Çin Denizi'ne yüzen bariyerler yerleştirmesi Filipinler'in tepkisini çekti. Çin sahil güvenliği, geçtiğimiz hafta Filipinli balıkçı teknelerinin geçişini engellenmek amacıyla tartışmalı Scarborough Resifi çevresine 300 metre uzunluğunda yüzen bariyer yerleştirdi. Bariyerlerin yerleştirilmesinin ardından 50'den fazla balıkçı teknesinin bölgeye girişi engellendi.
Filipinler Ulusal Güvenlik Danışmanı Eduardo Ano yaptığı açıklamada, "Çin sahil güvenliğinin yüzen bariyerler yerleştirmesini kınıyoruz. Çin Halk Cumhuriyeti, bariyer yerleştirerek geleneksel balıkçılık haklarını ihlal etmektedir" dedi. Ano, Filipinler tarafından bariyerlerin kaldırılması ve bölgedeki balıkçıların haklarının korunması amacıyla gerekli tüm adımların atılacağını ifade etti.
Filipinler Sahil Güvenlik Sözcüsü Jay Tarriela da bariyerin balıkların bulunduğu alana erişimi engellediğini kaydederek, "Çin Halk Cumhuriyeti'nin bu eylemi gayri meşrudur. Kesinlikle gıda güvenliğimizi etkilemektedir" diye konuştu.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin ise yaptığı açıklamada, resifin ve çevresindeki suların Çin'in tartışılmaz egemenlik alanı olduğunu ifade etti. Filipinlere ait bir balıkçı gemisinin 22 Eylül'de izinsiz olarak Çin sularına girdiğini belirten Wang, "Çin sahil güvenliği, gemiyi durdurmak ve uyarmak için yasalara uygun, profesyonel ve itidalli bir şekilde gerekli önlemleri aldı" dedi.
Filipinler, Scarborough Resifi'nin münhasır ekonomik bölgesi içinde yer aldığını iddia ederken, Çin ise resifin kendi egemenliğinde olduğunu öne sürüyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/filistin-ve-israil-arasindaki-ateskes-icin-yeni-saat-verildi
|
Filistin ve İsrail arasındaki ateşkes için yeni saat verildi
İsrail'in Gazze'ye yönelik 3 gündür devam eden saldırılarının ardından İsrail ve Filistin'in, Mısır'ın arabuluculuğunda yaptıkları görüşmeler sonucunda taraflar arasındaki ateşkesin yerel saatle 23.30'da başlayacağı öne sürüldü.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları 3 gündür devam ediyor. İsrail ve Filistin'in, Mısır'ın arabuluculuğunda yaptıkları görüşmeler sonucunda taraflar arasındaki ateşkesin yerel saatle 23.30'da başlayacağı öne sürüldü. İsrail tarafı henüz ateşkesi doğrulamadı. Filistin İslami Cihat Örgütü'nün Sözcüsü Muhammed el-Hindi yaptığı açıklamada, İsrail ile 3 gündür süren yoğun çatışmaları sona erdirmek için Mısır'ın aracılık ettiği ateşkesi kabul ettiklerini ifade ederek, ateşkes anlaşmasına müzakerecilerin Filistin İslami Cihat Örgütü'nün Cenin lideri Bassem Saadi'nin serbest bırakılmasını da dahil etmek için çalıştıklarını aktardı.
Kısa süre önce Cenin'de tutuklanan Saadi, İsrail ile Filistin İslami Cihat Örgütü arasında saldırıların başlamasına neden olan tetikleyici olaylardan biriydi.
Ateşkesin 20.00'da başlaması bekleniyordu
Mısırlı bir güvenlik kaynağı, İsrail'in ateşkes teklifini teklifi kabul ettiğini ifade etmiş, Mısır'ın ateşkes çabalarına aşina olan bir Filistinli yetkili ise, söz konusu ateşkesin yerel saatle saat 20.00'de yürürlüğe gireceğini aktarmıştı. Ancak İsrailli bir kaynak ise, ateşkes görüşmelerin hala "ilerlemeye" devam ettiğini belirtmiş, "Ateşkes olacağı kesin değil" ifadelerini kullanmıştı.
Ateşkese dakikalar kala Tel Aviv'de siren sesleri yükselmişti
İsrail'in başkenti Tel Aviv'de yerel saate 20.00'de başlaması beklenen ateşkese dakikalar kala siren sesleri yükselmeye başlamış, Demir Kubbe hava savunma sistemi roketleri havada imha etmişti. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirilmişti.
İsrail İç Cephe Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, İsrail vatandaşlarına güvenli yerde kalmaları çağrısı yapılmış, İsrail'in operasyonlarının henüz tamamlanmadığı bildirilmişti.
Gazze Şeridi'nde can kaybı 41'e yükseldi
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarda can kaybının 41'e yükseldiği aktarılarak, hayatını kaybedenler arasında 15 çocuk, 4 kadın bulunduğu ifade edildi. Bakanlık ayrıca, saldırılarda 311 kişinin yaralandığını aktardı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/finlandiya-cumhurbaskani-ukrayna-isgali-bir-nukleer-savasa-donusebilir
|
Finlandiya Cumhurbaşkanı: Ukrayna işgali bir nükleer savaşa dönüşebilir
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin bir nükleer savaşa dönüşebileceği uyarısında bulundu.
Helsinki'de The New York Times gazetesinin sorularını yanıtlayan Niinisto, Avrupa liderleri ve vatandaşlarından, Rusya'nın 'savaşı tırmandırma tehlikesi' konusunda kayıtsız kalmamalarını istedi.
Savaşın uzun süreceği öngörüsünde bulunan Niinisto, çatışmaların nükleer silah kullanımı da içinde olmak üzere beklenmedik yollara sapabileceği uyarısında bulundu.
Niinisto, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini Avrupa ve NATO için "uyandırma zili" olarak niteledi.
Euronews Türkçe'deki habere göre Finlandiya Cumhurbaşkanı, Ukrayna'nın işgalinin aslında bir Avrupa sorunu olduğunu, bütün Avrupalıların bunu anlaması gerektiği görüşünü dile getirdi.
Finlandiya'nın 1939 yılında Rusya ile giriştiği "Kış Savaşı" ve bazı topraklarını terk etmek zorunda kaldığı 2. Dünya Savaşı'na atıfta bulunan Niinosto, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, savunmalarına gereken önemi vermedikleri gerekçesiyle Avrupa ülkelerinin büyük bir hata yaptığını savundu.
NATO üyeasi Romanya'ya düşen bir Rus İHA'sına dikkat çeken Niinosto, savaşın daha geniş bölgelere yayılabileceği uyarısında bulunarak, "Çok hassas bir durumdayız. Küçük şeyler bile büyük sorunlara yol açabilir ve daha da kötüsü başımıza gelebilir. Bu kadar büyük ölçekli bir savaşın riski de fazla ve maalesef nükleer silahların kullanılma riski çok büyük." dedi.
Niinisto, savaşın ne kadar süreceği, nasıl biteceğini ya da yeniden barış sağlandığında hayatın nasıl olacağını kestirmenin oldukça zor olduğunu ifade etti.
Ukrayna savaşının bitmesiyle ilgili senaryolara değinen Finlandiya Cumhurbaşkanı, Ukrayna'da barış sağlansa bile Rusya'nın yeni bir savaş çıkarmamasını sağlamanın Avrupa'nın en büyük büyük çıkarı olacağını vurguladı ve "insanlar için barıştan daha değerli bir şey yok" ifadesini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/finlandiyadan-rus-plakali-araclarin-ulkeye-girisine-yasak
|
Finlandiya'dan Rus plakalı araçların ülkeye girişine yasak
Finlandiya yönetimi, Rusya'ya kayıtlı binek araçların gece yarısından itibaren ülkeye girişine yasak getirdi.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen, başkent Helsinki'de basın toplantısı düzenledi. Bakan Valtonen, gece yarısından itibaren Rusya'ya kayıtlı binek araçların (koltuk sayısı 10'dan az) ülkeye girişinin yasaklanacağını duyurdu. Valtonen kararın amacının, Avrupa Birliği'nin ticari yaptırımlarının Rusya'ya sınırı olan diğer AB ülkeleriyle mümkün olduğunca aynı şekilde uygulanması olduğunu söyledi. Valtonen ayrıca Finlandiya yönetiminin Rusya'ya yönelik yaptırımları genişletmeye hazır olduğunu vurguladı.
Yasak gece yarısı yürürlüğe girecek. Halihazırda Finlandiya'da bulunan Rus plakalı araçların 6 ay içinde, 16 Mart 2024'e kadar ülkeyi terk etmesi gerekecek. Yalnızca Rusya'da kalıcı olarak ikamet eden AB vatandaşları ile aile üyelerinin, diplomatların ve insani nedenlerle gelenlerin Finlandiya'ya Rus plakalı araçla girmesine izin verilecek.
Litvanya, Letonya ve Estonya da AB Komisyonu'nun Rusya'ya yönelik yaptırım tavsiyesi doğrultusunda bu hafta başında Rusya'ya kayıtlı araçların ülkeye girişini yasaklamıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/fransa-nijerdeki-askerlerini-yil-sonuna-kadar-geri-cekecek
|
Fransa, Nijer'deki askerlerini yıl sonuna kadar geri çekecek
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz temmuz ayındaki darbenin ardından Nijer ile askeri işbirliğini sona erdireceğini ve ülkede bulunan bin 500 Fransız askerinin yıl sonuna kadar geri çekileceğini açıkladı.
Fransız askerleri Nijer'den çekilecek. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yaptığı açıklamada, geçtiğimiz temmuz ayındaki darbenin ardından Nijer ile askeri işbirliğini sona erdireceğini ve ülkede bulunan bin 500 Fransız askerinin yıl sonuna kadar geri çekileceğini açıkladı.
Macron, "Fransa, büyükelçisini geri çağırmaya ve Nijer ile askeri işbirliğini sona erdirmeye karar vermiştir" ifadelerini kullanarak, şu anda darbeciler tarafından esir tutulan seçilmiş Devlet Başkanı Mohamed Bazoum'u hala ülkenin meşru lideri olarak gördüğünü ve kararını kendisine bildirdiğini aktardı. Macron ayrıca, Fransa'nın "darbeciler tarafından rehin tutulmayacağını" vurguladı.
Fransa'nın Nijer'deki askerlerini geri çekme kararı, Sahel'deki terörle mücadele operasyonlarına ve Fransa'nın bölgedeki nüfuzuna büyük bir darbe olarak yorumlandı.
Nijer'deki darbe
Nijer Devlet Başkanı Bazoum, 26 Temmuz'da Muhafız Alayı tarafından Başkanlık Sarayı'nda alıkonulmuş, Ordu Sözcüsü Amadou Abdramane ulusal kanalda darbe bildirisi okumuştu. Devlet Başkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Omar Tchiani daha sonra kendisini ülkenin yeni lideri ilan etmişti.
Askeri cunta daha sonra, Fransız diplomatların ülkeyi terk etmesi için çağrıda bulunmuştu. Macron ise bu çağrıları reddederek, "Politikamız açık ve net. Darbecileri tanımıyoruz" açıklamasını yapmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/fransa-nijerden-cekiliyor-ilk-resmi-adim-geldi
|
Fransa Nijer'den çekiliyor: İlk resmi adım geldi!
Uluslararası ajanslarda yer alan son dakika haberine göre, Fransa'nın Niamey Büyükelçisi Sylvain Itte Nijer'den ayrıldı. Geçtiğimiz günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkesinin Nijer'deki askeri varlığına son vereceğini, büyükelçisini geri çekeceğini duyurmuştu...
Fransa, eski sömürgesi Nijer'deki büyükelçisini ve bu ülkede görev yapan askerlerini geri çekeceğini duyurmuştu.
Bu kararın ardından ilk resmi adım ise geldi.
Uluslararası ajanslarda yer alan son dakika haberine göre, Fransa'nın Niamey Büyükelçisi Sylvain Itte bugün sabah saatlerinde Nijer'den ayrıldı.
Söz konusu kritik adım karşılıklı restleşmelerin ardından geldi. Nijer'de 26 Temmuz'da yönetime el koyan cunta yönetimi, 25 Ağustos'ta Fransa'nın Niamey Büyükelçisi'ne ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre tanımış ancak Büyükelçi Itte, ülkeden ayrılmamıştı. Ardından Nijer Dışişleri Bakanlığı, 31 Ağustos'ta Fransa Dışişleri Bakanlığına gönderdiği notada Büyükelçi Itte'nin dokunulmazlığının kaldırıldığını ve sınır dışı edileceğini duyurmuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 15 Eylül'de yaptığı açıklamada, Büyükelçi Itte'nin "rehin alındığını" söylemişti.
Geçtiğimiz günlerde Macron, Fransa'nın eski sömürgesi olan Nijer'deki büyükelçisini ve bu ülkede görev yapan askerlerini geri çekeceğini duyurdu.
Batı Afrika'da, denize kıyısı bulunmayan ülkede yaklaşık 1500 Fransız askeri bulunuyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/fransada-bir-ilk-gorev-basindaki-adalet-bakani-yargilaniyor
|
Fransa'da bir ilk: Görev başındaki Adalet Bakanı yargılanıyor
Fransa'da Adalet Bakanı Eric Dupond-Moretti, 5. Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak görev başındayken yargılanacak.
Eric Dupond-Moretti, 6-17 Kasım tarihlerinde Cumhuriyet Adalet Mahkemesi'nde "çıkar çatışması ve görevini kötüye kullanma" suçlamasıyla hakim karşısına çıkacak.
Cumhuriyet Adalet Mahkemesi hükümet üyelerini görevlerini yerine getirirken işledikleri suçlar veya kusurlar nedeniyle yargılama yetkisine sahip tek organ.
Cumhuriyet Adalet Mahkemesi, üçü profesyonel, 12'si yedek, 12'si asil toplam 24 parlamenterden oluşuyor.
Genelde, bakanlar görevleri sone erdikten sonra bu mahkemede yargılanırken, Dupond-Moretti ilk kez görev başındayken mahkeme önüne çıkacak.
Yolsuzlukla Mücadele Derneği ve 3 hakim sendikası, Dupond-Moretti'yi avukat olduğu dönemde kendini ya da müvekkillerini ilgilendiren davalara bakan hakimleri cezalandırmak için bakan olarak ayrıcalıklarını kullanmakla suçlayarak, Cumhuriyet Adalet Mahkemesi'ne şikayet etmişti.
Bu mahkeme, şikayeti haklı bularak Bakan hakkında soruşturma açılmasına karar vermişti. Bu kararın ardından, mahkemenin 3 sorgu hakimi, başkent Paris'teki Adalet Bakanlığı binasında arama yapmıştı. Jandarmanın desteğiyle yapılan aramada, Bakan Dupond-Moretti'ye yönelik yasa dışı menfaat sağlama şüphelerini destekleyecek kanıtlar aranmıştı.
Dupond-Moretti, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin de dahil olduğu "telekulak davası" ön soruşturmalarında görev alan 3 hakime karşı idari takip başlatmıştı.
Bakan, Monaco'da sorgu hakimi olarak görev yaparken baskı gördüğünden şikayetçi olan Hakim Edouard Levrault hakkında idari soruşturma açmakla da itham edilmişti.
"Telekulak davası" soruşturmaları sırasında, Dupond-Moretti dahil birçok avukatın telefon faturaları incelenmişti.
Bakan olmadan önce, Levrault'un suçladığı polislerden birinin avukatlığını yapan Moretti, hakimin yöntemlerini eleştirmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/fransada-radyasyon-alarmi-telefonlari-geri-cagirabilir
|
Fransa'da radyasyon alarmı! Telefonları geri çağırabilir
Fransa Ulusal Frekans Ajansı, Avrupa Birliği'nin telefonlar için getirdiği radyasyon seviyesini ihlal ettiği gerekçesiyle Apple'a iPhone 12 model telefonların satışlarının durdurulması talimatını verdi. Fransa Dijital Geçiş ve Telekomünikasyon Bakanı Jean-Noel Barrot ise, Apple'a söz konusu modeldeki sorunu çözmesi için 2 hafta süre verdi.
Fransa'dan Apple için kötü haber geldi. Fransa Ulusal Frekans Ajansı tarafından yapılan açıklamada, Apple'ın iPhone 12 model telefonların Avrupa Birliği'nin telefonlar için getirdiği radyasyon seviyesini ihlal ettiği tespit edildiği belirtilerek, Apple'a söz konusu model telefonların satışlarının durdurulması talimatı verildiği aktarıldı.
ANFR, iPhone 12'nin elde veya pantolon cebinde tutulduğu simüle edilen testler sırasında vücut tarafından kilogram başına 5,74 watt Özgül Emilim Oranı değeri tespit edildiğini açıkladı. AB standardı, kilogram başına 4,0 watt'lık SAR değeridir.
Testlerin telefonun ceket cebinde veya çantadayken SAR standartlarına uygun olduğunu aktaran ANFR, telefon görüşmesi yapar gibi doğrudan kafaya tutulduğunda da SAR değerinin normal olduğunu ifade etti.
Telefonlar geri çağırabilir
ANFR, söz konusu modelin artık satılmadığını kontrol etmek için Apple mağazalarına ve diğer distribütörlere temsilciler göndereceğini ve harekete geçilmemesi durumunda tüketicilere zaten satılmış olan iPhone 12'lerin geri çağrılmasına yol açacağını vurguladı.
Apple, karara itiraz etti
Apple tarafından yapılan açıklamada, 2020'de piyasaya sürülen iPhone 12'nin küresel radyasyon standartlarıyla uyumlu olarak birden fazla uluslararası kuruluş tarafından onaylandığı belirtilerek, Apple ve üçüncü tarafların cihazın ilgili tüm kurallara uygun olduğunu gösteren laboratuvar sonuçlarını ANFR'ye gönderildiği aktarıldı.
Apple'ın sorunu çözmek için 2 haftası var
Fransa Dijital Geçiş ve Telekomünikasyon Bakanı Jean-Noel Barrot yaptığı açıklamada, Apple'ın söz konusu modelde yapacağı bir yazılım güncellemesinin radyasyon sorunlarını çözmek için yeterli olacağını belirterek, "Apple'ın iki hafta içinde yanıt vermesi bekleniyor. Bunu yapmazlarsa, dolaşımdaki tüm iPhone 12'lerin geri çağrılması emrini vermeye hazırım. Kural şu: Dijital devler dahil herkes için aynı şey geçerli" dedi.
ANFR'nin bulgularını diğer Avrupa Birliği üye ülkelerindeki düzenleyicilere ileteceğini ifade eden Barrot, "Uygulama açısından bu karar kartopu etkisi meydana getirebilir" dedi.
Almanya ve İspanya da iPhone 12'lerin satışını durdurabilir
Almanya Federal Ağ Ajansı, ANFR'nin bulgularının ardından iPhone 12'ler hakkında benzer işlemleri başlatabileceğini belirterek, Fransız yetkililerle yakın temas halinde olduklarını aktardı. İspanya'daki Tüketiciler ve Kullanıcılar Organizasyonu da İspanyol yetkililere iPhone 12 satışlarını durdurmaya çağırdı.
"Sağlık ve güvenlik açısından bakıldığında, bu durum kimseyi riske atıyor gibi değil"
Araştırmacılar son 20 yılda cep telefonlarından kaynaklanan sağlık risklerini değerlendirmek için çok sayıda çalışma yürütürken, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre şu ana kadar cep telefonu kullanımının sağlık üzerinde olumsuz bir etkisi tespit edilmedi. Uluslararası İyonize Olmayan Radyasyondan Korunma Komisyonu başkanı Profesör Rodney Croft yaptığı açıklamada, "Sağlık ve güvenlik açısından bakıldığında, bu durum kimseyi riske atıyor gibi değil" ifadelerini kullandı. Croft, ANFR'nin bulgularının diğer düzenleyiciler tarafından tespit edilenlerden farklı olabileceğini çünkü ANFR'nin radyasyonu, cihaz ile kullanıcı arasındaki tekstil katmanları olmadan doğrudan cilt temasını varsayan bir yöntemle değerlendirdiğini aktardı.
Apple ilk kez radyasyon testinden etkilendi
Fransız hükümetinden bir kaynak isminin açıklanmaması koşuluyla basına yaptığı açıklamada, ANFR'nin testinin Apple'ın kullandığı yöntemden farklı olduğunu söyledi. Fransa'da şu ana kadar telefonlar üzerinde yapılan radyasyon testleri nedeniyle 42 telefon modelinin satışı durdurulurken, Apple ilk kez bu testlerden etkilendi.
SAR limitlerine ilişkin küresel yönergeler belirleyen Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı, 2011 yılında cep telefonu kullanımından kaynaklanan radyofrekans elektromanyetik alanlarını "muhtemelen kanserojen" olarak sınıflandırmıştı.
Apple dün iPhone 15'i tanıtmıştı
Apple, dün ABD'nin California eyaletinde düzenlenen bir etkinlikle yeni iPhone 15 modelini ve diğer ürünlerini tanıtmıştı. Apple, geçtiğimiz yıl Avrupa'da 50 milyondan fazla iPhone satarak, yaklaşık 95 milyar dolar gelir etti.
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.